Sayfa Yükleniyor...
İnsanları güldürmek için yalan söylemek caiz mi?
Yalan İslam dinin yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: Şaka da olsa cidden de olsa söylenen yalan yalandır. Sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:
Şaka bile olsa yalan terk edilmedikçe olgun mümin olunmaz.
Kul şaka ile de olsa yalanı, doğru bile de olsa mücadele ve münakaşayı terk etmedikçe, tam inanmış bir mümin olamaz.
İnsanları güldürmek için yalan söyleyen kimselerin vay haline.
Yine bir başka hadiste efendimiz şöyle buyururlar: İnsanları güldürmek için yalan söyleyen kişiye yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun. Bu hadislerden hareketle şaka ile de olsa yalan söylemek caiz değildir. Yalan ancak şu üç yerde söylenebilir.
1-Karı kocanın arasını düzeltmek
2-Arası bozulan iki kişinin arasını düzeltmek için
3- Savaşta düşmanı mağlup edebilmek için.
Sinir ile yapılan yemini bozmanın bir cezası var mı?
Yemin, bir işi yapmak veya yapmamak hususunda ileri sürülen bir iddiayı kuvvetlendirmek için Allahın isim veya sıfatlarından birisini şahit tutarak verilen sözdür. Bu yeminin geçerli olması için yemin eden kişinin bir takım şartları vardır. Aklı başında olmak, mükellef olmak, ikrah altında olmamak, Allahın adını zikrederek söz vermek gibi. Bu anlamda şartların da var olması ile birlikte yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödemesi gerekir. Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün oruç tutar. Nitekim Allahu Teala yemin kefareti ile ilgili olarak Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun.
Farz olan bir şeyi yapmamaya; ya da haram veya günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmesi gerekir. Çünkü bu yemin şekli yerine getirilmesi halinde Allaha karşı işlenmiş bir günah olur bu da dinen caiz değildir. Yemin eden kimse, yemini ederken aklı başındaysa ama sinirli hali ile yemin etmişse ve ne dediğini hatırlıyor ve biliyorsa o yeminin kefareti vardır. Ancak ne söylediğini hatırlamayacak düzeyde bir sinirle söylemişse yani cinnet hali ile söylemişse bunun kefareti yoktur.
İman etmemiş bir kimsenin hayrı olur mu?
Kişi, Allaha ve onun gönderdiği dine ve imanın esaslarına inanmadıkça Müslüman sayılmaz. İman olmadığından da yaptığı ibadetlerin ve hayırlı hizmetlerin sevabına erişemez. İmanı olmayan kimse ahirette sevap almamakla beraber, yaptığı bir takım iyi hizmetlerden ve davranışlardan dolayı bu dünyada bir takım mükafatlar görebilir. Zengin olmak, evlat sahibi olmak, sağlıklı bir yaşam gibi.
Günün Ayeti
Ey insanlar! Allahın size olan nimetini hatırlayın. Allahtan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı?
Fatır, 3.
Günün Hadisi
Öyle bir devir gelecek ki insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak.
Buhari, Büyu, 7.
Günün Sözü
Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca delilerle ölülerdir.
T. Lowell
Günün Duası
Allahım bu yeni günü bize, ailemize, ülkemize, İslam ümmetine ve de insanlığa hayırlara vesile eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Bab-üt-Tevessül Nedir?
Sevgili Peygamberimizin Medinede yaptırdığı mescidin kuzeye açılan kapısı demek. Bu kapı Osmanlı sultanlarından Abdülmecid Han tarafından yeniden yaptırıldığından Bab-ı Mecidi diye de bilinir.
Günün Nüktesi
Ölüm Nedir?
Talebelerinden biri, Konfüçyüse:
- Ölüm nedir? diye sorduğunda, Konfüçyüsün cevabı şu olmuş:
- Hayat hakkında ne biliyorsun ki, sana ölümden bahsedeyim.