Sayfa Yükleniyor...
Büyük olan kulağı küçültmek caiz mi?
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Nitekim Rasulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.
Buna göre, Allahın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı uzuvların şekillerini değiştirmek, tabiî güzelliğin fevkinde güzellik aramak dinen caiz değildir. Kuran-ı Kerim, şeytanın "Şüphesiz onlara emredeceğim de Allahın yaratılışını değiştirecekler" (Nisa, 119) dediğini naklederek, bu tür davranışları şeytanî işler olarak nitelemektedir.
Dolayısıyla güzellik için kulağa veya burna estetik yapmak ya da küçültmek dinen uygun değildir.
Mazeretsiz olarak namazı kazaya bırakmak caiz mi?
İslamda namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allaha tövbe etmesi gerekir.
Şeri özür ve mazeretler namazı tehir etmek için meşru bir yoldur. (Yolculuk gibi)
Fakat günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya bırakılması için özür sayılmaz.
Vefat eden kimse memleketinde defnedilmesi husussunda vasiyeti varsa yerine getirilir mi?
Dinimize göre cenazeyi öldüğü yere defnetmek menduptur. Cenazeyi defnetmeden önce başka yere nakletmek mekruh olmakla beraber caizdir. Definden sonra kabrinden çıkararak nakil ise kesin zaruret olmadıkça mutlak suretle caiz değildir.
Buna göre memleketleri dışında başka şehirlerde veya yurtdışında ölenlerin vasiyetleri varsa doğdukları memleketlerine nakledilmeleri mekruh olmakla beraber caizdir. Ancak vefat ettikleri yere defnetmek daha doğrudu
Ezan okunmadan kılınan namaz geçerli olur mu?
Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.
Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.
Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Allahtan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz. Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunubilin
(Bakara 278-279)
Günün Hadisi
Evden çıkarken Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.
Günün Sözü
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti
Yunus Emre
Günün Duası
Allahım bugün beni nefsine ve şeytana hakim olabilenlerden eyle.
Bunları Biliyor muyuz?
Kıyam Nedir?
Namazda ayakta durmak demektir ve namazın farzlarından biridir.
Günün Nüktesi
Sevimli Amel
İbni Mesud anlatıyor:
Ya Rasulullah! Hangi amel Allaha daha sevimlidir, dedim,
Vaktinde kılınan namaz buyurdu.
Ondan sonra hangisidir? dedim.
Anaya babaya iyilik etmek diye cevap verdi.
Ondan sonra hangisidir? dedim,
Allah yolunda cihad etmek buyurdular.
Buhârî, Mevakıt, 5.