2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 02.06.2018 07:01
  • Güncelleme Tarihi :

Gün içerisinde ilaç almak zorunda olan kimseye oruç farz mı?

Hastalık, Ramazan’da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyrulmaktadır: “Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur. (Bakara, 2/184) Dolayısıyla kalp hastası olan kimse gün içinde hap alması zorunlu ise almadığında rahatsızlığı artacak veya hayati bir tehlikesi söz konusu olacaksa bu kimse orucunu tutmayabilir. İlerde iyileşmesi durumunda kaza eder. Şayet iyileşme umudu yoksa o zaman bunun fidyesini öder. Dinimiz hiç kimseyi gücünün üstünde bir şeyle yükümlü kılmamıştır. 

Göze merhem sürmek oruca zarar verir mi?

Oruçlu olan kimse gözüne merhem sürebildiği gibi damla da damlatabilir Bunun için hiç bir mani yoktur. Oruca zarar vermez.

Burun damlası orucu bozar mı?

Burun damlası orucu bozar. Çünkü burundan akıtılan ilaç boğazdan genze aşağı iner. Boğaza girdiği için de tıpkı bir şey içmiş gibi kabul edilir ve orucu bozulur.

Merhem ve ilaçlı bant kullanmak orucu bozar mı?

Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. Ancak imkan varsa iftardan sonra yaptırmak daha doğrudur.

Teravih namazını kılmamak insana günaha düşürür mü?

Bir Müslüman’a yakışan kendisine farz kılınan ibadetleri yerine getirmesidir. Ayrıca sünnet olarak tavsiye edilmiş nafile ibadetleri de yerine getirerek manevi dünyasını zenginleştirmelidir. Teravih namazı sünnet bir namaz olduğundan bu namazı kılmamak Müslüman’ı günaha düşürmez ama bundan alacağı sevap ve fazilet düşünüldüğünde teravihi kılmamak iyi bir davranış olmaz. 

Günün Ayeti

“Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah’tandır, sonra size bir zarar dokunduğunda (yine) ancak O’na yalvarmaktasınız.”

Nahl Suresi, 53.

Günün Hadisi

“Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler onların etrafını alır; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekinet iner ve Allah Teala onları yanında bulunanlara över.”

Müslim, “Zikr”, 39.

Günün Sözü

Hayırlarda bulunmak, malı yitmekten korur.

Hz. Mevlana

Günün Duası

Ey afı ve mağfireti bol olan Allah’ım geçmişte işlemiş olduğumuz bütün günahlarımızı kıldığımız namaz ve tuttuğumuz oruçların hürmetine bağışla ve razı olduğun kullarından eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Tilavet secdesi

Kur’an’da on dört yerde geçen secde ayetlerinin okunması veya işitilmesi halinde yapılan secdeye denir.

Günün Nüktesi

Hz. Osman’ın Cömertliği...

Hz. Ebu Bekir’in halifeliği sırasında Medine’de büyük bir kıtlık baş göstermişti. Halk ekmek yapmak için buğday bulamaz olmuştu. Hz. Osman’da bu sırada Şam’a bir ticaret kafilesi göndermiş, oradan yüz deve yükü buğday satın alarak Medine’ye getirmişti. Bu miktar, halkın buğday ihtiyacını karşılayabilecek kadardı. Bazı tüccarlar derhal Hz. Osman’a müracaat ettiler. Şamdan getirdiği bu buğdayı satın almak istediler. Buğdayın bir ölçüsüne 4 dinar veriyorlardı. Hz. Osman, “Sizden daha fazla veren var” dedi ve buğdayı hiç kimseye satmak istemedi.

Tüccarlar bu durumda teklif ettikleri fiyatı artırdılar. Fakat yine Hz. Osman’dan, “Sizden daha fazla veren var” cevabını aldılar. Nihayet buğdaya verebilecekleri en yüksek fiyatı verdiler. Fakat yine Hz. Osman’ın ağzından “Sizden daha fazla veren var” sözünden başka bir laf çıkmıyordu. Bazıları onun bu tutumunu, fırsat düşkünlüğüne ve çok kazanma hırsına bağlıyordu. Konuyu Halife Hz. Ebu Bekir’e anlatmaya karar verdiler. Ondan Hz. Osman ile aralarını bulmasını istediler. Halifenin huzuruna çıkarak durumu olduğu gibi anlattılar. Hz. Ebu Bekir anlatılanları sonuna kadar dinledi ve onlara, “Bu işte bir gariplik var” dedi.

“Bana öyle geliyor ki siz Hz. Osman’ın sözünü iyi anlayamadınız. O, halkın ihtiyacını fırsat bilip ondan kâr ve çıkar elde edecek kimse değildir. Böyle davranışının mutlaka bir hikmeti vardır. Haydi beraber gidip konuyu bizzat kendisinden öğrenelim” dedi. 

Hep birlikte Hz. Osman’ın yanına vardılar. Hz. Ebu Bekir tüccarların anlattıklarını Hz. Osman’a söyledi. Ona malını niçin verilen fiyata satmadığını sordu. Hz. Osman’ın bu soruya cevabı şaşırtıcıydı. Hz. Osman sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için buğdayı yoksullara ücretsiz dağıtacağını söyledi.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık