Sayfa Yükleniyor...
Bayanlar ramazandan kalan oruç borcunu neden kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?
Kadınlar doğum ay hali gibi durumlarda namaz kılması, oruç tutması, Kur-anı tutması okuması dinen caiz görülmemiştir. Bu özürleri geçtiği zamanda namazı kaza etmekte sorumlu değil, ama orucu kaza etmesi kendisine farzdır. Bu durum öncelikle Bu durum öncelikle taabbudi yani Allahın bildirip de bizim hikmetini bilmediğimiz bir meseledir. Fakat İslam fıkıhçıları bunu şöyle yorumlamaktadırlar: Namaz ibadeti her gün, her hafta, her ay ve her yıl kesintisiz bir şekilde vardır. Kadının da bu özrü hemen hemen her ay vuku bulmaktadır. Dolayısıyla bu namazı onlara kaza ettirmek biraz zor gelebilir. Onun için namazı kaza etmemektedir. Ama oruç ibadeti senede bir ay olduğundan ve her zaman erişme imkanı olmayabileceğinden kazası kadınlara farz kılınmıştır.
Ramazan ayında tutamadığımız oruçları, istediğimiz zaman kaza edebilir miyiz?
Zamanında tutulmayan ya da tutulamayan oruçlar her zaman kaza edilebilir. Kişi fırsat bulduğu anda hemen kaza etmelidir. Bu oruçları imkan bulup da daha fazla geciktirmek uygun değildir. Hanefi mezhebinde bu oruçları sadece kaza etmek kafidir. Şafii mezhebinde ise gelecek Ramazana kadar kaza edilmezse, hem oruç tutmak, hem de fidye vermek gerekir.
Zekatı ramazan ayından sonraya bırakmak caiz mi?
Zekat vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur. Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
İslam dininde dilenmek caiz mi?
Bir günlük yiyeceği bulunan kimsenin dilenmesi dinen haramdır. Sıhhati yerinde olan, çalışacak ve ticaret edebilecek halde olan kimsenin de, yiyecek, içecek veya bunları almak için para istemesi, dilenmesi uygun değildir. Ancak aç veya hasta olanın yiyecek istemesinde bir sakınca yoktur. Buna göre eli ayağı tutan, çalışabilecek sıhhatte olanın bir günlükte olsa iaşesi olanın dilenmesi dinen uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: Muhtaç olmadan dilenen, ateş koru yutan kimse gibidir.
Fıtır sadakası kimlere verilir?
Fıtır sadakasının sarf yerleri ile zekatın sarf yerlerinin aynı olduğu hususunda fakirler görüş birliği içindedir. Buna zekat verilmeyen kimselere fıtır sadakası da verilmez. Anne, baba, dede, nine, çocuk, torun gibi akrabalara normal zekat verilemediği için fıtır sadakası da verilemez. Her ne kadar İslam fıkhındaki durum ve fetva bu ise de maalesef halk pek buna uymamaktadır. Fıtır sadakası, zengin olanlara verilemeyeceği halde fetva olmasına rağmen günümüzde sırf borcundan kurtulmak için zengin arkadaşına, komşusuna, akrabasına fıtır sadakasını vermektedir. Bu davranış dinen yanlış ve sakıncalıdır. Böyle bir ödeme fıtır sadakası borcunu düşürmez bilakis normal zekat gibi kişinin boynunda ve vebalinde kalır. Bunun için her Müslüman ister normal zekat ister fıtır sadakası, zekatı olsun yerine getirirken hak eden dost, akraba ve komşularına vermesi gerekir, hak etmiyorsa vermemelidir.
Kaza oruçlarının aralıksız olarak tutulması gerekir mi?
Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kuran-ı Kerimde, İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar buyrulmaktadır. (Bakara 2/184). Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar oruç tutulması mekruh olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir. Ancak bu oruçların, geciktirilmeden bir an önce tutulması uygun olur.
Günün Ayeti
Açıkçası Allah çirkin sözün söylenmesini sevmez.
Nisa, 4/148.
Günün Hadisi
Biriniz abdest alıp camiye geldiği zaman kimseye eziyet etmediği sürece; Melekler bu kimse hakkında, Allahım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et diyerek dua ederler.
Ebu Davud, Salat, 49.
Günün Sözü
Allahın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur. Taberani
Günün Duası
Allahım bizi ramazan ayında dua ve ibadetleri kabul edilen ve bayrama kavuşabilenlerden eyle.
Ramazan Kavramları
Hırka-i Şerif Nedir?
Hz. Peygamberimiz tarafından Veysel Karaniye hediye edilen hırkadır. Hz. Peygamber efendimiz vefatına yakın sırtlarındaki hırkanın Veysel Karaniye verilmesini Hz. Ömer ile Hz.Aliye vasiyet etti. Resulullahın vefatından sonra Hz.Ömer ile Hz. Ali bu mübarek emâneti götürüp Veysel Karaniye teslim ettiler. Bu hırka şuan İstanbulda Hırka-i Şerif camisinde bulunmaktadır.
Günün Nüktesi
Cennete Zahmetsiz Girilmez...
Halife Ömer bin Abdülazizin oğlu, devletin hazinesinden sorumlu idi. Bayram arifesine rastlayan bir gün, Ömer bin Abdülazizin kızları yanına gelerek; Baba, yarın bayram! Halkımızın kızları ve kadınları bizleri ayıplıyorlar ve sizler, müminlerin Emirinin kızlarısınız, buna rağmen giyecek güzel bir elbiseniz yok. Siz şu beyazdan başka elbise giymez misiniz? diyorlar dediler ve ağlamaya başladılar. Ömer bin Abdülazizin bu durum karşısında göğsü daraldı, kalbi sıkıştı, hazineden sorumlu oğlunu çağırarak; Bana bir aylık maaş ver dedi. Oğlu; Ey müminlerin Emiri! Siz aylığınızı önceden aldınız, bir ay daha yaşayacağınızı mı düşünüyorsunuz ki bir aylık maaş alıyorsunuz? dedi. Ömer, oğlunun sözünü hem şaşkınlıkla karşıladı hem de takdir etti. Ona; Oğlum, ne güzel söyledin. Allah, seni mübarek kılsın dedi ve kızlarına dönerek; Arzularınızı içinizde tutun. Biraz sabırlı olun, çünkü cennete hiç kimse zahmetsiz giremez dedi.