Sayfa Yükleniyor...
İslam açısından borç alıp vermede faiz olmadığı sürece bir sakınca yoktur. Bu borcu almak için de borç verecek kişi ya da kuruma maddi bir güvence vermekte de bir sakınca yoktur.
Yani bir borcu almak için evimizi ya da arabamızı rehin vermemizde ya da ipotek yaptırmamızda bir sakınca yoktur.
Sakıncalı olan, alınan borcun alınan miktardan daha fazla geri veriliyor olmasıdır. Mesela yüz lira alınıp yüz on lira veriliyorsa bu bir faiz uygulamasıdır. Faizi de İslam dini haram kılmıştır.
Defnedilmiş birisinin mezarını başka bir yere nakletmek caiz mi?
Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, su altında kalması veya bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, defnedilen cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, çıkarılması dinen caiz değildir.
Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.
Bir yeri kiraya verirken alınan depozit caiz midir?
Kiracının, kiraladığı yeri muhafaza hususunda, özürsüz olarak kusur etmesi neticesinde veya kiracının icabında ödemeden ayrıldığı kira, elektirik parası su parası gibi, paraları telafi edebilmek için kiracıdan kefil veya (rehin) depozit alınabilir. Rehin (depozit) alacağın teminatıdır. Ayrıca, kiracının izni olmadıkça, rehin (depozit) alan rehinden istifade edemez.
Bu para emânet hükmündedir. Kira mukavelesi ibtince, kiracının kiralayanı borcu yoksa, aynen iade edilir.
Kişi malını mirasçıları dışındaki kişilere veya kurumlara bağışlayabilir mi?
Bir insan malının üçte birini ister mirasçılarına isterse mirasçısı olmayan başka kişilere bağışlayabilir veya vasiyet edebilir. Yalnız mirasçılarından bazılarına yapmış olduğu vasiyetin yerine getirilmesi, diğer mirasçıların iznine tabidir. Çünkü Allah Resulü bir hadis-i şeriflerinde "varise vasiyet yoktur. Allah her hak sahibine hakkını vermiştir" buyurmuştur.
Bu hadisten hareketle Hanefi fukahası varise yapılan vasiyetin yerine getirilmesini, sair varislerin iznine bağlamıştır. Fakat kişi hayatta iken varisine veya başkalarına malının üçte birini de, hepsini de bağışlayabilir.
Öte yandan Allah Resulü, malının hepsini Allah yolunda infak etmek için kendinden izin isteyen Sa'd b. Ebi Vakkas'a "madem istiyorsun üçte biri yeter hatta o bile çok. Vereseni zengin bırakman, insanlara el-avuç açıp dilenen dilenciler olarak bırakmandan daha hayırlıdır" demiştir.
Buna göre kişi malını çocukları dışında kurum veya kişilere bağışlayabilir. Ancak çocuklarını da ihmal etmeden ya da gönüllerini kırmadan yapması daha uygundur.
Günün Ayeti
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır.
Teğabun, 64/15.
Günün Hadisi
İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır.
Müslim, "Müsâfirîn", 84.
Günün Sözü
Ahlak güzelliği, beden güzelliğinden daha hayırlı ve daha devamlıdır.
Hz. Ömer
Günün Duası
Allah’ım bu yeni günü bize, aileme, ülkemize, İslam ümmetine ve de insanlığa hayırlara vesile kıl
Bunları biliyor muyuz?
Dendan-ı Saadet Nedir?
Peygamber efendimizin Uhud muharebesinde kırılan mübârek dişinin bir parçası.
Günün Nüktesi
Sana Ne Oldu?
Üsâme İbni Zeyd şöyle dedi:
Resûlullahı şöyle buyururken işittim:
“Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkeb gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki:
– Ey filân! Sana ne oldu?
-Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin?
O kişi de:
–Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, fakat kendim yapardım, der.”
Buhârî, “Bed’ül-halk,” 10.