Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 04.08.2014 06:52
  • Güncelleme Tarihi :
Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?

İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.

     Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.

     Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: ”Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).

      Bu ayetten anlamından hareketle,  İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.

Yani dinen koca hanımını boşadıktan sonra yıllarca nafaka vermek zorunda değildir. Ancak çocukları varsa onların nafakasını vermek zorundadır.

 Kocanın hanımına örtünme hususunda karışma hakkı var mı?

      İster kadın ister erkek için olsun fark etmeksizin ki her Müslüman’ın hem kendisini yaratan hem de birlikte yaşadığı insanlara karşı görev ve sorumlulukları vardır.  Allah’a karşı namaz kılma, içki içmeme gibi görevi vardır. Kullara karşı anne baba, eş, komşu, kardeş gibi kişilerin hakkını gözetme görevi vardır.

     Bu hakların hepsi önemli ve riayet de gereklidir. Ancak bunlar arasında öncelikli bir tercih yapmamız gerekirse tabi ki öncelikli olarak Allah hakkı gelir. Buna göre başörtüsü Allah’ın emri olduğundan ve erginlik çağına gelmiş her Müslüman bayan bunu örtmekle mükellef olduğundan eş, baba, anne ya da bir başka insan istemese de erginlik çağına gelmiş bir bayan yine de başını örtmek zorundadır.

      Burada kural kaide şudur ki efendimizin hadisinde de geçtiği gibi: “Allah’a isyan konusunda kula itaat edilmez.”

     Baş örtmek farz olduğuna göre koca istemiyorum dese de kadın yine de başını örtmek zorundadır. Ancak bunu yaparken eşine inat olarak değil, kocasını da ikna ederek onu incitmeden, yuvayı da dağıtmadan yapmalıdır. Yani ne yuvasını yıkmalı ne de günaha girmeli.  

 Evde kedi beslemek caiz mi?

      Kedinin kendisi pis olmadığı için evde kedi beslemek caizdir. Kedinin gezdiği yerlerde namaz kılınır, oturulur, yenilir içilir bunda da dine hiçbir sakınca yoktur. Nitekim sahabeden bir hanım şunu anlatır:

       “Abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su içince dayım Ebu Katade biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı. Benim hayretle baktığımı görünce, dedi ki: Niye hayret ettin? Resulullah efendimiz buyurdu ki: Kedi etrafınızda dolaşır, necis değildir. Buna göre evde kedi beslemenin dini bir sakıncası yoktur.

 Vakit girdi diye vakit girmeden kılınan namaz geçerli olur mu?

Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.

      Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.

     Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir.  Kişi namazını kılabilir.

 Günün Ayeti

Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

 Günün Hadisi

Dünya ahiretin tarlasıdır.

Günün Sözü

İki kişiye üzülmek gerekir. Her gün vebal yüklenen kimse ile hiçbir hayır işlemeyen kimse

Beydeba

 Günün Duası

Allah’ım rızkımızı bereketlendir ve rızkımızı azaltacak işlerden bizi uzak tut.

Bunları biliyor muyuz?

Şefaat etmek nedir?

Peygamberler, melekler, büyük veli insanlar... gibi manevi değerleri yüksek varlıkların Allah'ın izni ile müminlerden bazılarının günahlarının bağışlanmasını ya da Allah indindeki derecelerinin yükseltilmesini talep etmeleridir.

 Günün Nüktesi

Her gün bir sadaka…

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.”

(Buhârî, Sulh 11)

Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık