Nitekim bu hususta şöyle buyurulmaktadır: “Biz peygamber göndermediğimiz kavme azap edecek değiliz” (İsra, 17/15.) Bir başka ayette de “Hiçbir ümmet, millet yoktur ki, onlara korkutucu peygamber gelmiş olmasın” (Fatır, 35/24.) Buna göre Allah, insan ve ilk peygamber Hz. Adem’den başlayıp Hz. Peygamber efendimiz ile biten peygamberler zümresini bütün ümmetlere ulaştırmıştır.
Vücut hatlarını belli eden elbise ile kılınan namaz geçerli olur mu?
Kadınların el, yüz ve ayakları (Şafiiler ayakların da örtülmesini farz kabul ederler) dışında kalan bütün bedeni, erkeklerin ise göbek ile diz kapağı arası (Şafiiler dizin altına kadar farz kabul eder) avret mahallidir. Buraların, namazda ve namaz dışında yabancılara karşı örtülmesi ve giyilen elbisenin vücut hatlarını belli edecek şekilde dar, tenini gösterecek şekilde ince olmaması gerekir. Buna göre avret mahallini belli edecek bir elbise ile namaz kılmak namazı ifsat eder, namazı geçersiz kılar.
Bütün Peygamberlerin ismi Kur’an-ı Kerim’de geçer mi?
Kur’an-ı Kerim’de bütün peygamberlerin ismi geçmez. Kur’an-ı Kerimde 25 Peygamberin ismi geçmektedir. Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen peygamberler şunlardır: “ Hz. Adem, İdris, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut, İsmail, İshak, Yakup, Yusuf, Eyyup, Şuayp, Musa, Harun, Davud, Süleyman, Yunus, İlyas, Elyesa, Zülkifl, Zekerriyya, Yahya, İsa, Üzeyr, Lokman, Zülkarneyn ve Hz. Muhammed. Ayrıca üç kişinin daha ismi Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir. Ancak bu üç kişi Peygamber mi veli mi olduğu ihtilaflıdır. Bu üç kişi de şunlardır: Üzeyir, Lokman ve Zülkarneyn.
Hesap günü amel defteri herkese aynı mı verilecek?
Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur’an’da şöyle buyurulur: “Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (el-Kehf 18/49). Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere “ashâb-ı yemîn”, soldan veya arkadan verilenlere “ashâb-ı şimâl” adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.
Günün Ayeti
“Allah’tan korkana ummadığı yerden rızık gelir.”
(Talak, 65/2,3)
Günün Hadisi
“En hayırlınız, borcunu en iyi ödeyendir!”
Buhari, “İstikraz,” 7.
Günün Sözü
Terbiye ana kucağından başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır.
(Namık Kemal)
Günün Dua
Ey rahmet kapılarını açan Allah’ım bugün bana, aileme ve ümmeti İslam’a hayır kapılarını aç.
Bunları biliyor muyuz?
İtikat nedir?
İslam’ın kesin nassla sabit olan hükümlerine, şüphe götürmez bir şekilde inanmaya ve Allah’ın hükmüne ve iradesine teslimiyete verilen isimdir.
Günün Nüktesi
Misafire İkramın Değeri…
Eskilerden biri akşam yemeğini sarayda yemek üzere halifenin davetlisiydi. Hızlı hızlı saraya doğru giderken önüne biri çıktı. Önüne çıkan adama kim olduğunu sordu. Adam:
- Ben yolcuyum. Buranın yabancısıyım. Aç ve yorgunum, dedi. O da:
- Ben halifenin davetlisiyim. Gel beraber gidelim, dediyse de misafir:
- Benim halife ile ne işim olacak. Senin bana vereceğin bir tas çorban varsa ver, yoksa bırak, deyince fazla ilgilenmeyip saraya doğru yöneldi.
Davetten sonra dönüşte baktı ki, adam bir kenara kıvrılmış uyuyor. Uyandırmak istemedi ve “Sabah uyanacağı vakitte gelir ve karnını doyururum” diye düşündü, evine gitti, yattı ve uyudu.
O gece bir rüya gördü. Kendisi bir çöldeydi. Yüzünden ışıklar saçılan büyük bir kalabalık ve o kalabalığın önünde de daha nurlu bir zat bulunuyordu.
Bunların kimler olduğunu sordu. Kendisine:
- Bunlar 124 bin peygamberdir. En önde olan da son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) dır, dediler.
Hemen Peygamberimiz ‘in elini öpmek istediyse de, Peygamberimiz elini vermedi. Ve buyurdu ki:
- Biz, sevdiklerimizden bir tas çorbayı esirgeyenlere elimizi vermeyiz.
Uyanır uyanmaz hemen akşamki yabancıyı bulmak için koştu. O, henüz kalkmış ve yola koyulmuştu. Geri çevirmeye uğraştı ve “Ne olur bir tas çorbamı iç” diye yalvardı. Yabancı adam ısrarlara rağmen kabul etmedi ve şöyle dedi.
- Senin bir tas çorba vermen için illâ da 124 bin Peygamberi seferber mi etmek lâzım? O güçte olmayanlar ne yapacaklar?