Teyemmüm abdest ve gusül yerine geçen bir bedel ve istisnaî hüküm olup ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Bu mazeretler de iki grupta toplanabilir:
1. Abdest veya gusle yetecek miktarda suyun bulunmaması.
2. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir durumun veya suyu kullanmamak için dinen geçerli bir mazeretin/engelin bulunması.
Abdest ve gusle yetecek suyun hiç bulunmaması, yürüyerek veya vasıtayla kolayca gidilip gelinebilecek bir mesafeden daha uzakta olması, su yolunda bir tehlikenin varlığı, parayla su satın alma imkânının olmayışı veya fiyatının rayiç bedelin çok üstünde olması, suyu kullanmanın sağlık açısından tehlikeli oluşu, suyu elde etme araç ve gerecinin bulunmayışı, havanın veya suyun aşırı derecede soğuk olması gibi durumlar da yukarıdaki iki mazeret halinin sık rastlanılan örnekleri olarak sayılabilir.
Banyonun lavabosunda abdest almamızda bir sakınca var mı?
Abdest alınan yerin temiz olması esas olup, necaset mahalli olan pis yerlerde abdest alınması mekruhtur. Ancak günümüzde temizlik amacıyla tanzim edilen mekânlarda genellikle banyo, lavabo ve klozetler birlikte yer almaktadır. Bu durumdaki banyolarda, necaset bulunmadığı için abdest almak veya banyo yapmakta sakınca yoktur. Banyo, lavabo ve klozetlerin farklı mekânlarda yer aldığı evlerde, abdest almaya müsait bir yer varken, tuvalette abdest alınmaması daha uygun olur. Sadece tuvalet amacıyla kullanılan mekânlarda abdest veya gusül abdesti almak zorunlu olduğu durumlarda, üzerine necaset sıçratmamaya özen gösterilmeli ve bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır
Haram kaça ayrılır?
Haram, bir şeyin yapılması, kullanılması, yenilip-içilmesi İslam’a göre kesin yasak olandır. Bu yasaklama yani haram, haram liaynihi ve haram ligayrihi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Liaynihi Haram: Asıl itibariyle herkes için haram olan şeydir. İçki gibi
Ligayrihi haram: Aslında helal olup başkasının hakkından dolayı haram olan şeydir. Hırsızlık yolu ile alınan mal gibi.
Haramın anlamı ve ayırımı bu olmakla birlikte bir Müslüman’a yakışan ve kendisiden beklenen daima Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınıp haramın bu iki kısmından da uzak durmasıdır.
Günün Ayeti
Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar, zaten onlar çılgın aleve atılacaklardır.
Nisa, 4/10.
Günün Hadisi
“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.”
(Tirmizî, “Zühd”, 33)
Günün Sözü
Acı, akıllı adamların hocasıdır.
Byron
Günün Duası
Allah’ım bugün dünyam ve ahiretim için hayırlı olan ne varsa onu bana nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ribâ’l-Fadl Ne Demektir?
Ölçü veya tartıyla alınıp satılan şeyleri, kendi cinsleriyle peşin olarak, karşılığı olmayan bir fazlalıkla değişmek emektir. Bir dirhem gümüşü, bir buçuk dirhem gümüş ile, peşin olarak değişmek, ribâ’l-fadl olur.
Günün Nüktesi
Ölünün Feryadı…
Ebû Sa’îd el–Hudrî’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyururdu:
“Ölü tabuta konup da erkekler onu omuzlarına aldıkları zaman, eğer o iyi bir kişi ise;
“Beni bir an önce yerime ulaştırınız!” der; eğer iyi biri değilse, “eyvah, beni bu tabut ile nereye götürüyorsunuz?” diye feryat eder.
“Ölünün bu seslenişini insanlardan başka her yaratık işitir. Şayet insan bu sözleri işitecek olsaydı, düşüp bayılırdı.”