Sayfa Yükleniyor...
Kredi, faizli borç demektir. Faiz ise Allahın haram kıldığı en büyük yasaklarından biridir. Hacca gitmek için bile olsa hiç bir şekilde faiz almak caiz değildir. Kişinin hacca gitmek için parası yoksa yani hacca gidecek kadar gücü ve zenginliği yoksa zaten hac o kişiye farz değildir.Farz olmadığı için kredi alıp da hacca gitmek gerekmez. Kredi alarak hacca gitmek faizle yani haramla hac yapıldığından bundan sevap alınmaz.
Kendisine peygamber gönderilmeyen bir topluluk var mı?
Kur'anı-ı Kerime göre her ümmet ve kavme peygamber gönderilmiştir. Nitekim evrensel mesaj Kur'an-ı kerim mealen bunu şöyle ifade etmektedir: Biz peygamber göndermediğimiz kavme azap edecek değiliz. Bir başka ayette de Hiçbir ümmet, millet yoktur ki, onlara korkutucu peygamber gelmiş olmasın buyrulmaktadır.
Buna göre Allah'u Teala ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem'den başlayıp Hazreti Peygamber ile biten peygamberler zümresini bütün ümmetlere ulaştırmıştır. Vücut hatlarını belli eden elbise ile kılınan namaz geçerli olur mu?Kadınların el, yüz ve ayakları (Şafiiler ayakların da örtülmesini farz kabul ederler) dışında kalan bütün bedeni, erkeklerin ise göbek ile diz kapağı arası (Şafiiler dizin altına kadar farz kabul eder) avret mahallidir.
Buraların, namazda ve namaz dışında yabancılara karşı örtülmesi ve giyilen elbisenin vücut hatlarını belli edecek şekilde dar, tenini gösterecek şekilde ince olmaması gerekir. Buna göre avret mahallini belli edecek bir elbise ile namaz kılmak namazı ifsat eder, namazı geçersiz kılar.
Mahşerde arşın gölgesinde yürüyecek insanlar kimlerdir?
Mahşerde arşın gölgesinde 7 grup insan yürüyecektir. Bu 7 grup insan bu dünyada yaptıkları iyi amellerine binaen hiçbir gölgenin ve serinliğin olmadığı mahşer gününde arşın gölgesinde yürütülerek ödüllendirileceklerdir. Bunlar da şu kimselerdir.
1- Adil yöneticiler.
2- Allaha ibadet yolunda yetişen gençler.
3- Camilere kalpten bağlı kimseler.
4- Allah için birbirini seven ve Allah için birbirinden ayrılan kimseler.
5- Makam sahibi bir kadın harama davet ettiğinde Ben Allahtan korkarım diyerek reddedenler.
6- Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek şekilde sadaka verenler.
7- Yalnızken Allah ı anıp gözyaşı dökenler.
Banka ile şahsa ödenen faiz arasında dinen bir fark var mı?
Faiz yasağı İslamın temel ilkelerinden birisidir. Nitekim Kur'an'ı Kerim'de faiz yasağına değişik üslup ve anlatım tarzıyla birden çok yerde temas edilmektedir. Ey İman edenler, kat kat faiz yemeyin Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz. (Al-i İmran 130), Faiz yiyen kimseler tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar. Onların bu hali, alışveriş de faiz gibidir, demelerindendir. Oysa Allah ticareti helal, faizi haram kılmıştır... (Bakara 275-279) Ayetleri bunlardan sadece bir kaç örnektir.Söz konusu bu ayetler ve Hz. Peygamberin hadislerinde faizin her türlüsü yasaklanmış ve haram kılınmıştır.
Bu anlamda faiz İslamın temel yasaklarından birisi olduğundan bu yasağın ya da haramın kim ile yapıldığın bir anlamı yoktur. Faiz haramdır ister banka ile yapılsın, ister şahıslarla yapılsın. Buna göre banka ile şahıs arasında faiz hususunda hiçbir fark yoktur. Her iki işlemde haramdır.
Günün Ayeti
İblis şöyle dedi: Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde insanlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım.
Günün Hadisi
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahit olan bunu kötülerse, o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur.
Ebu Davud, 4345
Günün Sözü
Güzellik kısa süren bir saltanattır.
Victor Hugo
Günün Duası
Ya Rabbi bugün bana verdiğin her şeyin hayırlısını ver.
Bunları biliyor muyuz?
Hukukullah Nedir?
Allah hakları demektir. Allah hakkı, yaratan ve rızık veren Allah'a karşı kulların yapmakla yükümlü oldukları görev ve sorumluluklarıdır. İman, namaz, oruç, hac, zikir ve tevekkül gibi ibadetleri yapmak; içki, kumar ve nimete nankörlük gibi haramları terk etmek Allah haklarına riayet etmektir. Allah haklarına riayet eden kimse Allah'ın rızasını, sevgisini, cennet ve nimetlerini kazanmış olur. Allah haklarını ihlal eden kimse ise O'nun gazabını ve cezasını hak eder.
Günün Nüktesi
Talaş-Telaş
Sultan III. Mustafa telaş ile talaşı birbirine karıştırırmış. Her zaman talaşa telaşa da talaş dermiş. Kendisini bu hususta uyarmak istemişler; ama buna kimse cesaret edememiş. Saraydakiler uygun bir şekilde bu konuda Padişahı uyarmayı planlıyorlarmış.
Bu sırada Padişahın Nedimi: Ben bu işi hallederim, siz merak etmeyin; ama bana bir hafta müsaade edin. Eğer beni Padişahımız soracak olursa, Bir kaza geçirdi, evi yanıyordu, kendisi kurtuldu kurtulmasına ya biraz rahatsız. Birkaç güne kadar gelir deyin demiş. Ve Nedim bir hafta sonra saraya gelip Padişahın huzuruna çıkmış. Padişah, Geçmiş olsun, bir kaza geçirmişsiniz, anlat bakalım nasıl oldu? diye sormuş.
Nedimi, planını şöyle uygulamaya koymuş: Refikam bir gün patlıcan kızartmaya başlamış. Talaşları yığarak tutuşturmuş. Talaşlar birden alev alınca hanımı bir telaş almış ki, sormayın. Ne yapacağını bilemez olmuş. Talaşlar yanınca bizimki telaşlanmış, bizimki telaşlandıkça talaşlar alevlenmiş. Neyse efendim, alev alev talaş, bizim hanımda ise yine öylesine bir telaş ki... Padişah Nedimin sözünü keserek şöyle demiş: Canım, hanımın o kadar talaş etmeseydi, telaşlar bu kadar tutuşmazdı ki.