Kur’an-ı Kerim’de istiğfar duası diye bir dua var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 14.12.2023 09:06
  • Güncelleme Tarihi : 14.12.2023 09:06

İstiğfar, işlenilen günahlardan ve hatalardan dolayı Allah’tan af ve mağfiret niyaz etmek demektir. Kur’an-ı Kerim’de işledikleri kötülüklerden pişman olup tövbe-istiğfarda bulunanlar övülmektedir. Nitekim bu hususta mealen şöyle buyrulmaktadır: “Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah’tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler.” (Al-i İmran, 3/135.) Kur’an-ı Kerim’de, “istiğfar duası” adında özel bir dua yoktur. Ancak içeriği bakımından “istiğfar” anlamı taşıyan pek çok dua vardır. Ancak Hz. Peygamber seyyidü’l-istiğfar duası vardır. Hz. Peygamber’in “seyyidü’l-istiğfar” (istiğfarın en güzeli) diye nitelediği dua şöyledir: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiç bir ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla senin ahdin ve va’din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz.” (Buhari, “Daevat”, 2.)

Musibetler günahlara kefferat olur mu?

İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir. Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir. Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mü’mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hadise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez.” (Müslim, “Birr”, 49.) Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah hayrını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar.” Ancak kefferatın olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir.

Deriye veya tırnaklara yapışan boya abdest ya da gusle engel midir?

Gusül veya abdest alırken, yıkanması gereken organların kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması gerekir. Aksi halde gusül veya abdest geçerli olmaz. Dolayısıyla, gusledecek veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun ulaşmasına engel olacak bir madde bulunmamalıdır. Ancak mesleğini icra ederken tırnaklarının arasına boya giren boyacı veya tırnaklarının arasına çamur girip de çıkartamayan çiftçi ve benzeri meslek sahipleri bundan müstesnadır. Buna göre bir meslek gereği olmayan bir nedenden dolayı bedene ya da tırnağa bir cisim yapışmış ise bu cisim temizlenmeden abdest ve gusül eksik kalır. Fakat meslek icabı bu cisimden kaçınma imkanı olmayan meslek erbabının cildine yapışan ve tırnak aralarında kalan hamur, mum, zamk, boya vb. şeyler abdest ve gusle engel olmaz.

Günün Ayeti

Ey iman edenler yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden nefsinizi ve ehlinizi koruyunuz. Tahrim, 66/6.

Günün Hadisi

Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez. Ebu Davud, “Salat”, 35.

Günün Sözü

İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser. Konfüçyüs.

Günün Duası

Allah’ım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.

Bunları Biliyor Muyuz?

Kasem Nedir?

Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere Allah’ın ismini vererek söz vermek anlamına gelir.

Günün Nüktesi

Yazık Onlara…

Ebu Hüreyre şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber kabristana gelip buyurdu: “Selam sizlere ey müminler topluluğunun diyarı! Ve biz de -Allah dilerse- muhakkak size ulaşacağız. Kardeşlerimizi görmeyi arzu ediyorum.” “Ey Allah’ın Resulü, biz senin kardeşlerin değil miyiz?” dediler. Peygamber aleyhisselam, “Siz arkadaşlarımsınız. Kardeşlerimiz ise, henüz gelmemiş olanlardır.” Bunun üzerine, “Ey Allah’ın Resulü, ümmetinden henüz gelmemiş olan kimseyi nasıl bilir ve tanırsın?” diye sordular. Peygamber aleyhisselam, “Bilmiyor musun ki, siyah atlar arasında yüzleri ve ayakları beyaz olan bir atın sahibi kendi atını bilmez, tanımaz mı?” buyurdu. “Evet, Allah’ın Resulü tanır” dediler. Peygamber aleyhisselam, “Çünkü onlar abdest sebebiyle yüzleri, el ve ayakları bembeyaz, parlak olarak gelirler. Ve ben de onları Havzın kenarında beklerim. ‘Dikkat! Bazı kimseler benim Havzıma yaklaştırılmayacaktır. Haydi geliniz!’ diye çağıracağım. ‘Onlar senden sonra değiştirdiler’ denilecektir. Ben de ‘Yazık onlara!’ diyeceğim.”

Kur’an-ı Kerim’de istiğfar duası diye bir dua var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık