Sayfa Yükleniyor...
Kurban kesmekle mükellef olabilmek için borcun ve temel ihtiyaçların dışında artıcı olsun olmasın 85 gram altına ya da buna denk paraya veya mala sahip olmak gerekir.
Borcu düştükten sonra kişinin elinde 85 gram altının altında bir rakam kalırsa bu kimseye Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vacip değildir.
Ayakta yemek yemek caiz mi?
Yemek yemenin adaplarından birisi de oturarak yemek ya da içmektir. Ancak gerek meşguliyetten gerekse başka gerekçelerden dolayı ayakta yemek ya da içmek caizdir. Fakat ayakta yemek içmek caiz olmakla birlikte mekruhtur.
Buna göre ayakta yemek içmek mekruh olmakla birlikte caizdir. Ancak yemek adabı açısından oturarak yemek ve içmek imkanı varsa ayakta yememek içmemek daha evladır.
Hac hep aynı aylarda mı yapılmak zorundadır?
Hac, hep aynı aylarda yapılır. Çünkü hac ayları, Hicrî takvime göre Şevval, Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk 10 günüdür. Bu günlere hac ayları denmesi, hac menasikinin yerine getirilmesi bakımından değil, haccın şartı olan ihramın bu zaman dilimi içerisinde gerçekleşmesinin zorunlu olması itibariyledir.
Bu süre içerisinde ihrama girmeyen kişi, zamanında hacca başlayamadığı için, o yıl haccı kaçırmış olur.
Kurban olarak kesilebilecek hayvanlar hangileridir? Bunlarda aranan şartlar nelerdir?
Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki tavuk, ördek, kaz.. gibi hayvanlar kurban olarak kesilemezler.
Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Kurbanlık hayvan bu yaşını doldurduğu halde dişini değiştirmemişse, yine de kurban edilebilir. Bunun yanında, 6 -7 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir.
Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, düzgün, azaları tamam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder.
Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, biraz hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez.
Kurbanlık hayvanlardan hangileri ortak olarak kesilebilir?
Koyun veya keçi bir kişi tarafından; sığır, manda ve deve ise, yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Ortak olarak kurban edilebilen hayvanlar, tek veya çift sayıda ortak tarafından kurban edilebilir.
Hissedarlardan her birinin kurbanlarını aynı maksat için kesmiş olmaları gerekmez. Bir kısmı vacip veya nafile udhiyye için, diğer bir kısmı ise adak kurbanı olarak niyet edebilirler. Ancak hepsinin kurbanlarını ibadet niyetiyle kesmeleri gerekir. Yani bunların bir kısmı ibadet diğer kısmı ise eti satmak için ortak kesmeleri caiz değildir.
Ama böyle birkaç hisse olarak kesilen kurban etinin, ortaklar arasında tartı ile ve eşit olarak paylaşılması gerekir.
Günün Ayeti
İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?
Enbiya 30.
Günün Hadisi
İnsanların manen Allah'a en yakın olanı, önce selamı verenidir.
(Ebu Davud, Edeb 133)
Günün Sözü
Ne yaparsan yap aklın yapamadıklarında kalır
Günün Duası
Allahım bugün yapacağım bütün hayır, ibadet ve duaları samimi ve ihlaslı yapabilmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Hades Nedir?
Bazı ibadet ve fiillerin yapılmasına engel olan hükmî kirliliğe hades denir. Abdestsizlik ve cünüplük hali hades olarak nitelendirilir. Namazın altı şartından (dışındaki farzları) birisi olan hadesten taharet tabiriyle, bu hükmî kirlilikten temizlenmek kastedilir.
Hades biri küçük ve diğeri büyük olmak üzere ikiye ayrılır; namaz abdestinin olmaması küçük hades, cünüplük, ay halî (hayız) ve loğusalık (nifas) ise büyük hades olarak adlandırılır. Küçük hadesten temizlenmek için abdest alınması, büyük hadesten temizlenmek için ise gusledilmesi gerekir.
Günün Nüktesi
Derviş Kaşıkları
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? diye.
Bakın göstereyim demiş ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönlüne indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar.
Ermiş Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz diye bir de şart koymuş. Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine Şimdi demiş ermiş.
Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. Buyurun deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını.
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. İşte demiş ermiş.
Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz.