Mezarlığa gidildiğinde ölülere selam verilmeli mi?
- Oluşturulma Tarihi : 20.12.2025 09:54
- Güncelleme Tarihi : 20.12.2025 09:54
Hz. Peygamberin Mezarlıkları ziyaret ettiği ve bu ziyaretlerinde de ölülere selam verdiği dini kaynaklarımızda vardır. Efendimizin ayrıca mezarlıklarda şu duayı okuduğu kaynaklarda vardır: “Ey Mü’minler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız.” “Ey mü’minler topluluğunun yurdu! Biz de size katılacağız. Biz Allah’a aidiz ve biz O’na tekrar dönücüleriz. Siz büyük bir hayra nail oldunuz, uzun bir şerri geride bırakıp gittiniz.” (Müslim, “Taharet”, 12, Tirmizî, “Cenâiz”, 59.) Dolayısıyla mezarlıklar ziyaret edildiği vakit orada yatan ölülere selam vermede dinen bir sakınca yoktur. Bilakis bu selamı vermek dinen sevaptır.
Yaptığımız yanlışlar ve işlediğimiz günahlar yazgı mıdır?
Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey amma iyi amma kötü amma hayır amma şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır. Kişi, “Allah böyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir edilmiş, ben ne yapayım?” diyerek, günah işledikten sonra ya da yanlış yapıp suç işledikten sonra da kendisini suçsuz gösteremez, kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır. Burada dileyen, tercih eden, isteyen kuldur; yaratan da Allah’tır. Kul sorumluluk doğuran fiilleri irade edendir ama yaratan değildir; zira yaratmak Allah’a mahsustur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (En’am, 6/102) buyrulmaktadır. Her şeyin yaratıcısının Allah olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allah’a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslâm’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilâhî kanundur ve bir kaderdir. Dolayısıyla kişinin “Ben ne yapayım, kaderim böyle.” Diyerek günah ya da suç işlemesi ya da işledikten sonra kaderi suçlaması doğru değildir.
Evlenmek için kredi çekmek caiz mi?
Kredi, faizli borç demektir. Faiz ise Allah’ın haram kıldığı en büyük yasaklarından birisidir. Evlenmek için bile olsa hiç bir şekilde faiz almak caiz değildir. Kaldı ki böyle güzel bir müesseseyi haram olan bir yol ve para ile kurmak bu yuvanın geleceği için pek doğru bir yol değildir. Buna göre kredi faiz olduğundan faiz de haram kılındığından evlilik için de olsa kişi kredi çekmemelidir.
Kametsiz kılınan namaz geçerli olur mu?
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir. Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir. Sünneti yerine getirmek sevap ihmal edip yapmamak ise yanlış olmakla beraber günah değildir. Durum bu olunca namazdan önce kamet getirmek sünnet olduğundan kişi namazdan önce kamet getirmese namaz yine de geçerlidir.
Annenin çocuğunu emzirmesi abdestine zarar verir mi?
Çocuk emzirme abdeste zarar vermez. Çünkü süt emzirme abdesti bozan necaset ya da kan irin çeşitlerinden değildir. Dolayısıyla süt emzirmekle abdest bozulmaz.
Günün Ayeti
Size bir selâm verildiğinde ya daha güzeli ile veya dengi ile karşılık verin. Allah, her şeyin hesabını tutmaktadır.
Nisâ, 4/ 86.
Günün Hadisi
Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.
(Müslim, “Zühd,” 64.)
Günün Sözü
Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan zevk almazlar.
Emile Raux
Günün Duası
Allah’ım kalbimizde hiçbir kuluna karşı kin ve nefret bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Şefaat nedir?
Peygamberler, melekler, büyük veli insanlar... gibi manevi değerleri yüksek varlıkların Allah’ın izni ile müminlerden bazılarının bağışlanmasını ya da Allah indinde derecelerinin yükseltilmesini talep etmelerini ifade etmektedir.
Günün Nüktesi
Dertsiz gömleği…
Adamın biri çok zenginmiş. Bir gün gözleri rahatsızlanmış ve görmez olmuş. Başlamış çare aramaya. Kime gittiyse çare bulamamış. Gel zaman git zaman birisi demiş ki senin çaren var. Fakat dertsiz birisini bulup gömleğini gözlerine sürersen gözlerin açılır demiş. Adam dertsiz birini bulmak için yollara düşmüş. Şu beldede var demişler ve tarif edilen kişiyi bulmuş. Sormuş:
Arkadaş senin derdin var mı?
Adam başlamış anlatmaya.
Arkadaş senin derdin benimkinden daha çok demiş
Demişler falan beldede var. Gitmiş yine tarif edilen yeri bulmuş
Arkadaş senin derdin var mı? Dinlemiş adamı.
Oooo arkadaş senin derdin benimkinden daha fazla demiş.
Yıllar sonra demişler ki, filan dağda bir çoban var hiç derdi yok. Elinde baston düşmüş yollara, patika yollardan düşe kalka çobanın yanına varmış. Selam faslından sonra demiş ki:
Arkadaş senin derdin var mı?
Çoban; arkadaş benim hiç derdim yok.
Adam sevinçten ne yapacağını şaşırmış. Elhamdülillah nihayet buldum demiş.
Arkadaş senin gömleğine gözümü sürersem gözlerim açılacak demiş
Çoban; arkadaş bende çok sevindim ama benim gömleğim yok ki demiş.