Sayfa Yükleniyor...
Allah'a, peygamberlere, Kur'an-ı Kerim'e, namaza, kabeye,...ve dinen mukaddes kabul edilen değerlere sövmek insanın imanına zarar verir. Böyle bir fiili gerçekleştiren dinden çıkmış olur. Dinden çıktığı gibi nikahı da bozulmuş olur.
Hanefi mezhebine göre, eşlerden birinin dinden çıkması ile evlilik kendiliğinden sona erer. İslam dinine dönse bile yeni bir nikah akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez.
Şafii mezhebi bilginlerine göre ise böyle bir duruma düşen kişi kadının iddet bekleme süresi içinde islama dönerse yeni bir nikah akdine gerek kalmaksızın evlilik hayatını devam ettirebilir.
Böyle bir duruma düşmemek için ahiret hayatında da hüsrana uğrayanlardan olmamak çin bu mukaddesata saygı gösterip hakaret, sövme, alay,.. gibi çirkin ve imana zarar veren fiil ve sözlerde bulunmamalıyız.
Yüze yapılan makyaj namaz kılmaya engel midir?
Abdest ve gusülde suyun ulaşması gereken uzuvların tamamını yıkamak farzdır. Eğer yıkanacak bölgede kuru bir yer kalırsa ya da her hangi bir cisim suyun deriye ulaşmasına mani olursa abdest sahih olmaz.
Buna göre tırnağın yıkanması farz olan bölgesine suyun ulaşmasına engel olan oje abdest ve gusle manidir. Zira kimyacılar ojenin tırnak üzerinde tabaka oluşturduğunu ve suyun tırnağa ulaşmasına engel olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca ajenin kınaya kıyas edilmesi ise doğru değildir. Zira kına tabaka değil, renktir. Bu yüzden suyun deriye ulaşmasına engel olmaz.
Sonuç olarak oje, tırnak üzerinde tabaka oluşturduğundan abdest ve guslün sıhhatine manidir. Abdest alıp namaz kılacak bir kadın mutlaka ojesini temizlemelidir. Aksi takdirde abdesti sahih olmadığından namazı da batıl olur. Ancak yüze yapılan makyaj yüzde bir tabaka oluşturmadığından abdeste engel değildir. Şayet yüze suyun temasını engelleyecek bir makyaj türü olursa o da aynı şekilde abdeste engel olur. O abdest geçerli olmaz.
Ölen kişinin elbisesini giymek caiz mi?
Ölen kimsenin eşyalarını kullanmada bir sakınca yoktur. Kişi hayattayken elbise ve eşyalarını nasıl kullanabiliyorsa aynı şekilde öldükten sonra da onun bu geride bıraktıklarını bir başkasının kullanmasında da bir sakınca yoktur.
Ancak ölen kişinin şahsi eşyaları, diğer malları gibi mirasçısına intikal eder. Mirasçılarını intikal ettiğinden bu eşyaları kullanma hakkı da mirasçıların hakkıdır.
Mirasçılar da o eşyaları istedikleri gibi kullanabilirler. Kendileri kullanabilecekleri gibi aynı şekilde ölmüş kimsenin hayrına başkalarına bağışlayabilirler. Bunda da hiçbir sakınca yoktur.
Müslüman kimse günahından dolayı cehennemde sonsuza kadar kalır mı?
İmanın esaslarına inanan kişi müslümandır. Müslümanın da günahı ne kadar çok olursa olsun Allah onu affetmese, şefaat edecek olanlar da şefaat etmese bu Müslüman günahından dolayı cehenneme gider.
Ancak günahlarının cezasını çektikten sonra illaki cennete girer. Çünkü hiçbir Müslüman sonsuza kadar cehennemde kalmaz. Cehennemde ebediyen olarak kalacak olanlar inanmayan, şirk koşan, kafir olan kimselerdir.
Günün Ayeti
"Huzur bulmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratması, aranızda sevgi ve merhamet bağları oluşturması da Allah'ın varlığının delillerindendir.
Günün Hadisi
İki haslet bir müminde bulunmaz. Cimrilik ve kötü ahlak.
(Tirmizî, "Birr", 41)
Günün Sözü
Gençliği ayakta olmayan millet yataktadır.
Günün Duası
Allahım bize devasız dert, şifasız hastalık verme.
Bunları biliyor muyuz?
İhtikar nedir?
Halkın ihtiyaç duyduğu malları toplayıp fiyatları yükselsin diye satmayıp saklamak karaborsacılık yapmak demektir.
Günün Nüktesi
Acaba anamın hakkını ödeyebildim mi?
Bir adam Kâbe'yi tavaf esnasında yaşlı annesini sırtına alıp onu tavaf ettiriyordu. Peygamber Efendimiz 'e gelerek sordu: Ya Resulallah: Acaba anamın hakkını ödeyebildim mi?" Peygamber Efendimiz: Hayır! Seni karnında taşırken çektiği bir sancının, seni doğururken duyduğu tek bir acının karşılığını bile ödemiş değilsin" diye cevap verdi.
Ondan sonra şu hadis şerifleri söyledi: Anne ve babasına itaat eden kimseye şu müjdeler vardır:
"Bir kimse anne ve babasını kendisinden razı ederek sabahlarsa, onun için Cennetten iki kapı açılır. Akşamlarsa yine iki kapı açılır. Eğer yalnız annesini yahut yalnız babasını razı ederse o zaman bir kapı açılır. Kim de anne ve babasını kızdırarak sabaha kavuşursa onun cehennemden iki kapı açılır. Akşamlarsa (aynı şekilde) yine iki kapı açılır. Eğer yalnız birini öfkelendirmişse sadece bir kapı açılır.
"Siz babalarınıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler!"