Sayfa Yükleniyor...
Muska; hastalık, göz değmesi, afetten korunmak veya kurtulmak için yazılan ve insanların üzerlerine astıkları bir materyaldir.
Korkudan, nazardan korunmak, bazı hastalıklardan şifa bulmak için dua etmek Kur’an-ı Kerim’den ayetler okumak, caizdir. Ayet ve dua gibi metinlerin bir şeye yazılıp, insanların bedenlerine asılması veya iliştirilmesinde de dinen bir sakınca yoktur.
Muska taşımak ya da evde, arabada, iş yerinde bulundurmak caiz olmakla beraber bunu bir rant ya da istismar haline getirmek dinen doğru değildir.
Allah’ın 99 isminden birisini çocuklara koymak caiz mi?
Bir anne-babanın çocuğuna karşı görevlerinden birisi de ona güzel isim vermektir. Nitekim Hz. Peygamber, bir hadisinde insanların kıyamet gününde isimleri ile çağırılacağını belirterek “çocuklarınıza güzel isim koyunuz.” (Ebu Davud, Edeb, 69) buyurmuştur.
Çocuklara Allah’ın isimlerini vermeye gelince, hemen belirtmek gerekir ki Allah’a has isimler çocuklara verilmemelidir. Şayet çocuklara Allah’ın isimlerinden verilecekse başına “kul” anlamına gelen “abd” kelimesi eklenmelidir. Abdullah, Abdurrahman, Abdurrahim, Abdulkadir, Abdüllatif gibi.
Nebi kime denir?
Allah’ın, dini kurallarını, emir ve yasaklarını, öğüt ve tavsiyelerini insanlara bildirmesi için görevlendirdiği insanlara denir.
İslâm bilginleri resul ile nebi arasında fark olduğunu, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla gönderilen peygamberlere resul-mürsel, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla göndermeyip, önceki bir resulün kitap ve şeriatını tebliğ etmekle görevli peygamberlere ise nebi dendiğini söylemişler.
Boyunda üzerinde Allah’ın adı bulunan bir kolye ile lavaboya girmek caiz mi?
Üzerinde lafzutallahın yani Allah’ın isminin yazılı bulunduğu bir künye, kolye ya da yüzükle helaya girmek mekruhtur. Çünkü Allah’ın yüce olan adının böyle bir mekânda bulunması o isme bir saygısızlıktır. Onun için helaya girileceği vakit elde, boyunda, bilekte… Allah’ın ismi yazılı bir cisim varsa çıkarmak gerekir. Ya da onu örtmek veya cebimize koymamız gerekir.
Sübhane Rabbiye’l-ala’nın anlamı nedir?
Sübhane Rabbiye’l-ala, namazda secdede iken okunan bir duadır. Anlamı ise: “Ey Yüce Rabb’ım! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim anlamında kullanılmaktadır”. Yani Allah’a yakışmayan sıfatları uzak tutmak, o sıfatlarla Allah’ı vasıflandırmamak demektir.
Günün Ayeti
Allah’a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
Muhammed, 47/15.
Günün Hadisi
“Yolun hakkı; gözü haramlardan korumak, gelip geçene eziyet vermemek, verilen selâma mukabelede bulunmak, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırma vazifesini yerine getirmektir.”
(Buhâri, “Mezalim”, 22.)
Günün Sözü
Menfaat sandalye gibidir, ayağının altına alırsan yükselirsin, basının üstüne alırsan ezilirsin
Cenap Şahabettin
Günün Duası
Allah’ım hayırsız bir yaşamdan ve imansız bir ölümden bizi koru.
Bunları biliyor muyuz?
Takdim ve Tehir Nedir?
Sefer halindeyken ikindi namazını öğle namazı ile veya öğleyi ikindi ile ve yatsı namazını akşam namazı ile veya akşamı yatsı ile birleştirerek kılmak demektir.
Günün Nüktesi
Ben kral değilim, içinizden bir insanım…
Hz. Peygamber, Ebu Hüreyre ile birlikte, çarşıya alışverişe çıkmıştı. Alış verişi bitirdikten sonra satıcıya tartması için para yerine kullanılan gümüş parçalarını uzatır ve:
“Dikkatli ol, ağırca tart.” der. Yani kendini mağdur etme gümüşü fazla tart der. Şaşırarak hiç bir müşterisinden böyle bir teklif duymadığını söyleyen satıcıya Ebu Hüreyre karşısındakinin peygamber olduğunu bildirir… Satıcı derhal Peygamber’in ellerine kapanarak öpmek ister… O izin vermez.
“Bunu İranlılar krallarına karşı yaparlar. Ben kral değilim, içinizden bir insanım…”
Eve dönüş sırasında Ebu Hüreyre yükünü taşımaya yardımcı olmak ister. Ona da izin vermez. Ebu Hüreyreye “Kişi, eşyasını, taşıyabiliyorsa, sadece kendi taşımalıdır” der.