Sayfa Yükleniyor...
Yapılan iş meşru olur ve bu iş ibadetlere de engel olmazsa çalışmak İslam dinine göre bir ibadettir. Fakat yapılan iş meşru olsa dahi ibadetlere engel oluyorsa namazlar, oruçlar, ya da başka ibadetler aksıyorsa o zaman dinen harama düşülmüş olunur. Cuma gününde çalışmak da böyledir. Cuma gününde çalışmakta dinen bir sakınca yoktur. Cuma Müslümanın önemli günlerinden birisi olmakla beraber, haftanın en hayırlı günü olmakla beraber, cuma gününde çalışmakta dinen bir sakınca yoktur. Ancak Müslüman kimse cuma günü çalışıp cuma namazını kılmıyorsa o zaman günaha düşmüş olur.
Nitekim Allahu Teala bu hususta Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman hemen Allahın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
Buna göre cuma günü çalışmakta dinen bir sakınca yoktur. Ancak cuma namazını kılmakla yükümlü olan kişilerin cuma vaktinde alışveriş yapmaları ve çalışmaları caiz değildir. Fakat cuma namazı kılmakla yükümlü olmayan kişilerin alış-veriş yapmasında ve çalışmasında dinen bir sakınca yoktur.
Ancak cuma namazını kılmakla mükellef olan satıcının iş yerinde cuma namazı kılmakla yükümlü olmayan birisini istihdam etmek suretiyle iş akışının devamını sağlamasında dini açıdan bir sakınca yoktur.
Camiye abdestiz girmek caiz mi?
İslam inancına göre temizlik imandandır. Abdestte bir temizlik olduğuna göre her daim temiz olmak yani abdestli olmak güzel bir davranıştır ki Hz. Peygamberin de tavsiye ettiği bir sünnettir. Camiiler de ibadet mekanlarımızdır. Bu güzel mekanlara girerken temiz, saygı ve tevazu ile ziyaret etmek Müslümana yakışan bir davranıştır Aynı zamanda her camiye girdiğimizde tahiyyatul mescit namazı dediğimiz iki rekatlık bir namazı da kılmak sünnettir. Bu sünnet namazını da kılabilmek için abdest şarttır. Dolayısıyla camiye abdestli girmek hem temizlik, hem saygı babından, hem de en az kılınacak iki rekat namaz için gereklidir. Ancak abdestsiz de camiye girmenin bir sakıncası yoktur.
Mazereti bulunmadan namazı terk eden dinden çıkar mı?
Namaz ibadeti inançtan sonra sorumlu olduğumuz ilk ibadettir. Ahiret gününde de hesabını vereceğimiz ilk ibadettir. Dolayısıyla hiçbir mazereti olmadığı halde namazı terk eden kimse büyük bir günah işlemiş olur. Ama büyük günah işledi diye kafir olmaz ve İslamdan çıkmaz.
Ehl-i sünnet inancına göre iman, kalben onaylama ve kabullenmedir, bu ortadan kalkmadıkça insan kafir olmaz; yani dinden çıkmaz. Namaz kılmada inanç meselesi olmadığından ibadet olduğundan onu kılmamak Müslümanı kafir yapmaz. Ama Müslüman bir kimse her zaman ve her şartta namazını kılmalıdır. Asla ama asla ihmal etmemelidir.
Günün Ayeti
Ey akıl sahipleri ibret alınız. Haşr, 59/2
Günün Hadisi
Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, Yüce Allah onu her yönüyle himayesi altına alır ve onu cennetine koyar: Zayıfa merhamet, anne babaya şefkat, emri altındakilere iyilik. Tirmizi, Sıfatül- Kıyame, 48.
Günün Sözü
Kötü tohumdan iyi meyve hasıl olmaz. Sadi
Günün Duası
Allahım rızkımızı bereketlendir ve rızkımızı azaltacak işlerden bizi uzak tut.
Bunları biliyor muyuz?
Kısas nedir?
Yaralama, sakatlama ve öldürme suçlarında uygulanan ve genellikle misilleme esasına dayanan ceza demektir. Kuran-ı Kerimde, Ey inananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın. (...) Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Artık Allaha karşı gelmekten sakınırsınız. Bakara, 2/178-179
Günün Nüktesi
Bir Aşk Efsanesi
Büyük aşk efsanelerinden birisi de Ferhat ile Şirindir.
Ferhat, Persler döneminde yaşayan ve nakkaşlık yapan yakışıklı, yapılı bir gençtir.
Sultan Mehmene Banunun kız kardeşi Şirin için yaptırdığı köşkü süslemesi için Ferhata görev verilir. Ferhat bu işlerle iştigal ederken Şirini görür ve birbirlerine sevdalanırlar.
Amasya Sultanı Mehmene Banuya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirini vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. Şehre suyu getir, Şirini vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhatın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhata. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhata ulaşır. Ferhatın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirinin öldü. Bak sana helvasını getirdim der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhatın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten ŞİRİN ! seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhatın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhatın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana.