Ortak maldan ortağın izni olmadan ödünç vermek caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 04.02.2021 06:59
  • Güncelleme Tarihi :

Bir malın veya şirketin ortaklığında bütün ortaklar eşit hak ve yetkiye sahiptir. Hiç bir ortak diğer ortakların izni veya onayı olmadıkça ortak malda tasarruf hakkı yoktur. Bu malda tasarruf etme hakkı olmadığı gibi ödünç verme hibe etme gibi hakkı yoktur. Fakat ortaklar birbirini bu işler için yetkili kılarsa tasarruf edebilir. Ortakların hepsi bu yetkiye sahip olursa hepsi de tasarruf edebilir.

Kamet getirmeden kılınan namaz geçerli olur mu?

Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir.

Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir. Sünneti yerine getirmek sevap ihmal edip yapmamak ise yanlış olmakla beraber günah değildir.

Durum bu olunca namazdan önce kamet getirmek sünnet olduğundan kişi namazdan önce kamet getirmese namaz yine de geçerlidir.

Farz-ı Kifaye nedir?

Bazı Müslümanların yerine getirmesi ile e diğerlerinden düşen ibadetlerdir. Cenaze namazı gibi… Farzların yapılmasında büyük sevaplar vardır. Özürsüz olarak yapılmamaları da, Allah’ın azabını gerektirir. Kifaye olan farzı, Müslümanların bir kısmı yapmadığı takdirde, bundan haberi olan ve bunu yapmaya gücü yeten bütün Müslümanlar Allah katında sorumlu olup günah işlemiş bulunurlar.

Mesela: ortada bir cenaze varsa ve hiç kimse onun namazını kılmıyorsa, naaşını gömmüyorsa orada olan bütün Müslümanlar bundan dolayı sorumludurlar. Cenazeyi kaldırmazlarsa, namazını kılmazlarsa hepsi de günah işlemiş olurlar.

Bedelli askerlik için kredi kullanmak caiz mi?

Faizin her çeşidi İslam dini tarafından yasaklanmış ve gerek ayeti kerimelerde gerekse hadisi şeriflerde de haram kılınmıştır. Hangi sebeple olursa olsun faiz alıp vermek caiz dinen değildir.

Kredi kullanmak da faizli bir işlem olduğundan bedelli askerlik için de olsa almak vermek caiz değildir

Allah’tan başkasına secde caiz olmadığı halde melekler neden Hz. Âdem’e secde etmiş?

Meleklerin, Hz. Âdem’e secde etmeleri, kendi arzularından doğmuş bir fiil değildir. Bu secde, Allah’ın emriyle olmuştur. Melekler, Allah’ın emriyle Hz. Âdem’e secde etmişlerdir. Bu sebeple yaptıkları secde Allah’ın emriyle olduğu için bir anlamda Allah’a yapılmış olmaktadır. Aynı zamanda meleklerin bu secdesi ibadet secdesi değil hürmet için yapılmış bir secdedir.

Günün Ayeti:

Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder.”

Zümer, 39/53.

Günün Hadisi

Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın

Tirmizî, “Birr”, 55.

Günün Sözü

Müslümanlık görünmek değil, olmaktır.

(Aliya İzzetbegoviç)

Günün Duası

Allah’ım ölülerimizi kabrin azabından, mahşerin sıkıntısından, cehennemin azabından koru.

Bunları biliyor muyuz?

Ebedî Mahrem Nedir?

Dinde kendileriyle evlenilmesi ölünceye kadar haram, yasak olan kimseler demektir.

Günün Nüktesi

Hz. Ali’den bir gül…

Bir gün Efendimiz Hz. Ali ye sorar der ki:

Ya Ali Allah ı seviyor musun?

Evet Ya resulallah.

Peki Beni seviyor musun?

Evet Ya resulallah.

Peki Anne babanı seviyor musun?

Evet ya resulallah.

Peki çocuklarını seviyor musun?

Evet ya resulallah.

Peki bunların hepsini bir kalpte nasıl yapıyorsun?

Diye sorunca, Hz. Ali bu beklemediği soru karşısında şaşırmış ve cevap verememişti. Bunu düşünmem gerek diyerek oradan ayrılmıştı.

Hz. Ali düşünceli bir şekilde dolaşırken eşi Hz. Fatıma eşinin düşünceli olduğunu fark edince kendisine sorar:

‘Nedir bu hal ya Ali’ der. "Eğer bu düşünceliliğin dünyevi kaygılardan dolayı ise sana yakışmaz bırak gitsin. Yok, bu halin Rahman i kaygılardan dolayı ise anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım" der.

Hz. Ali, efendimizle geçen diyaloğu bir bir Hz. Fatıma ya anlatır. Hz. Fatıma durumu öğrenince tebessüm eder ve Hz. Ali ye der ki:

"Git babama ve de ki:

Kişi Allah ı aklı ve ruhuyla sever.

Peygamberimizi kalbiyle sever.

Anne babasını saygısıyla sever.

Eşini nefsiyle sever.

Çocuklarını şefkatiyle sever.

Hz. Ali aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve hemen Peygamberimizin yanına gelir.

Hz. Fatıma’dan öğrendiklerini Peygamber efendimize anlatır.

Efendimiz cevabı alınca tebessüm eder ve der ki:

Ya Ali bu bana getirdiğin bir güldür ve o gül nübüvvet ağacından koparılmıştır.

Ortak maldan ortağın izni olmadan ödünç vermek caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık