Sayfa Yükleniyor...
Kumar oynamak dinimizce, Ey iman edenler içki, kumar, fal okları şeytanın pis işlerindendir ayetine binaen haram kılınmıştır. Piyango bileti almak da, her ne kadar şans oyunu ise de kumarın bir çeşidi olduğundan, piyango bileti alıp oynamak haramdır.
Bu yolla kazanılan para da haram işlenerek kazanıldığından gayr-i meşru bir para olur. Bununla hayır yapılmaz, hacca gidilmez, kurban kesilmez.
İlk Sünnet olan insan kimdir?
İlk sünnet olan insan Hz. İbrahimdir. Buna göre Sünnet olmak Hz. İbrahimden gelen bir adettir ki Hz. İbrahim sünnet olma emrini aldığında 120 yaşındaydı ve o yaşta sünnet olmuştur. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır : Hiç kuşkusuz ilk misafir edinen ve ilk kez sünnet olan Hz. İbrahim'dir" (Muvatta, Sıfatu'n-Nebî', 4).
Sünnet olmak ondan sonra bütün peygamberlerde ve onlara uyanlarda devam etmiş, Peygamberimiz, peygamber olarak gönderilinceye kadar sürüp gitmiştir. Efendimizin döneminde de bu sünnet varlığını sürdürmüştür ki peygamberimiz sünnet olma ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: Dört şey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.
Mezarlıktaki otları biçmede bir sakınca var mı?
Mezarlıkta bulunan yaş ot ve ağaçları, bakım amaçlı olmadıkça yolmak ve kesmek mekruhtur. Zira buradaki yaş bitkiler kendilerine has bir şekilde Allahı zikretmektedirler.
Bu zikir sebebiyle orada yatan müminlere, Allah Teâlânın rahmet edip azaplarını hafifletmesi umulur. Nitekim Hz. Peygamber bir kabristanda bulunan iki kabir sahibinin azap içinde olduğunu anlamış, yanında bulunanlardan taze bir hurma dalı isteyerek, ikiye bölmüş ve her birini bir kabrin başına dikmiştir? Ey Allahın Rasûlü, niçin böyle yaptın diye sorulunca, Umulur ki bunlar yaş kaldıkları sürece (azapları) hafifler.
Mezarlıktaki kuru ot ve ağaçlar kesilmez veya toplanmazsa telef olacaklardır. Allah Teâlâ ise yeryüzündeki nimetlerini insanlar yararlansınlar diye yaratmıştır. Bu itibarla mezarlıktaki kurumuş ot ve ağaçlar toplanıp kesilebilir. Ayrıca mezarlıkta bulunan meyveli ağaçların meyvelerinin yenmesinde de dinen bir sakınca yoktur.
Müslüman olmayan kimseye içki satmak caiz mi?
İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.
İslami hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslümanın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.
Bu itibarla, bir Müslümanın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir. Yani Müslüman bir kimse Müslüman olmayan kimseye içki satması caiz değildir.
Günün Ayeti
Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara manen yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim.
Bakara 2, 186.
Günün Hadisi
Kulların kendisinde sabaha erdiği her bir günde muhakkak iki melek iner. Bunların birisi: Ey Allah'ım! Malından infak edene bir bedel ver, diye dua eder. Diğeri de: Ey Allah'ım! (Malı) tutucu olana da telef ver, diye beddua eder.
Günün Sözü
Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu dost, ya hayat boyu bir ders.
Günün Duası
Allahım hesabını veremeyeceğim hiç bir malı, makamı, sözü bana nasip etme.
Bunları Biliyor muyuz?
İsrailiyyat Nedir?
Dini kitaplarda yer alan ve çoğu zaman abartılı ya da asılsın olan hikayeler veya Yahudi menşeli bilgiler demektir.
Günün Nüktesi
Allah bize fethi nasip etti...
Günlerden Cuma
Fatih Sultan Mehmed Han, Cuma Namazı kıldırarak hâkimiyetini ilân edecek.
Tekbir alıyor.
Bütün ordu arkasında!
Herkes ulvî bir sesle tekbir alıp, ellerini bağlıyor.
Mehmed, birden selâm veriyor. Sonra bir daha tekbir alıyor. 300 bin kişi bir daha tekbir alıyor!
Sultan, sonra yine selâm veriyor; tekrar tekbir alıp, üç tekbir de namazı kıldırıyor.
Hocası Ak Şemseddin, namazdan sonra talebesi olan Sultana:
-Ne oldu sana! namazı 3 kere de kıldırdın der.
Fatihin gözleri yaşlı
Dönüyor hocasına, diyor ki:
-Hocam eğer bu sitemin olmasa idi, söylemeyecektim. Birinci tekbir de aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü Kıble değil, selâm verdim. Sonraki tekbir de yine evham geldi, tekrar selâm verdim; üçüncü tekbiri alırken, Kâbe bütün ihtişamı ile önümde belirdi! Rahatladım ve namazı kıldırdım
Bunun üzerine Ak Şemseddin de Fâtih Mehmede şunları söylüyor:
-Bende, sen bunu anlatmasa idin, asla anlatmaz idim. Sen birinci tekbiri alınca: Eyvah! Buranın yönü Kıble değil; yetiş Allahım imdâda! dedim, sen selâm verdin. İkinci tekbir de yine Allaha yalvardım, sen selâm verince rahatladım. Sen üçüncü defa tekbir alır iken, Hızır (aleyhisselam) geldi, parmağını Camiinin duvarına sokup Kıbleye çevirdi ve dedi ki:
Allah bize fethi müyesser eyledi (nasîb etti).