Erkeğin veya her iki tarafın beraberce açtığı dava sonucu, mahkemece boşanmış olan eşler, dinen de boşanmış olurlar. Daha önce eşler boşanmamış ise mahkemenin bu boşaması bir boşama olarak kabul edilmektedir. Taraflar mahkemede resmi olarak boşanmaları ile birlikte üç olan haklarından birini kullanmış olmaktadırlar. Taraflar istemeleri halinde tekrar evlenmelerinde dinen bir sakınca yoktur. Ancak üç olan talak haklarından biri eksilmiş olarak yani iki talak hakları kalarak evlenebilirler.
Hz. Peygamber döneminde mezhep yokken neden sonra mezhepler olmuştur?
Mezheplerin ortaya çıkışı, dini sebeplere dayanmaktadır. Peygamber döneminde dini konularda bir ihtilaf söz konusu değildi. Çünkü bir problem olduğunda Hazreti Peygamber’e sorularak çözümleniyordu. Peygamberden sonra, sahabe ve tabiun döneminden itibaren görüş ayrılığı başlamış asr-ı Saadetten uzaklaştıkça da bu ihtilaflar çoğalmıştır. Bu görüş ayrılıklarının belli bir nedenleri vardı. Kitap ve sünnette geçen bazı kelime ve cümlelerin farklı anlaşılması ve yorumlanması. Sözün hakikat veya mecaz anlamlarına çekilebilmesi. Hadislerin bilinmemesi, hadislerin sıhhat derecesi ve ölçüsü konusundaki farklı anlayışlar. İctihat usul ve gücünün farklılığı. Sosyal ve tabii çevrenin tesiri... gibi. Bu sebeplerden kaynaklanan görüş ayrılıkları bulunmakla birlikte, müctehid imamlar devrine kadar mezheplerden söz edilmemektedir. Hemen hemen her yerleşim merkezinde birçok alim ve müctehid bulunmakta, soruları cevaplandırmaktaydılar. Fakat bunlara nisbet edilen bir mezhep yoktu. Bu devirde, fıkhın ve fıkıh usulünün tedvin edilmesi, nazari konularda ictihad edilmeye başlanması, fıkıh mekteplerinin teşekkül ederek münazara ve münakaşaların başlaması gibi sebeplerle mezhepler ortaya çıkmış, birçok ameli mezhep ya da düşünce sistemi ortaya çıkmıştır. Bu mezheplerin büyük bir bölümü, taraftar bulamadığı için zamanla yok olmuştur. Ancak Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli... gibi büyük mezhepler varlığını günümüze kadar korumuştur. Bütün bu büyük mezheplerin çıkış noktası ve kaynağı aynı olduğundan hak olan bu mezheplerden herhangi birine uyabiliriz. Tabi o geri kalan hak mezheplere de sanki başka bir din, ya da rakip bir mezhep veya düşmanmış nazarı ile bakmamak lazım.
Aklı izale eden her madde haram mı?
Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Hamr, kumar, dikili taşlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 5/90) Ayette geçen “hamr” kelimesi başta alkollü içkiler olmak üzere kişinin aklını örten yani akli ve ruhi dengesini bozan her türlü katı ve sıvı yiyecek ve içecekleri kapsamaktadır. Hz. Peygamberimiz de kişiye sarhoşluk veren her şeyin haram olduğunu bildirmiştir. Buna göre esrar, afyon, eroin tarzı uyuşturucular insan aklına ve bedenine içki gibi zarar verdiğinden ve uyuşturucu özelliği olduğundan bunları kullanmak içki içmek gibi haramdır.
Günün Ayeti
O, yedi göğü, birbiri üzerine yarattı. Rahman’ın yaratmasında bir aykırılık, uygunsuzluk görmezsin. Gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun? Mülk, 67/3.
Günün Hadisi
Bir topluluk oturduğu mecliste Allah’ı zikretmez ve Peygamberlerine salat ve selam getirmezlerse, bu meclis onlar için bir pişmanlık olur. Tirmizi, “Deavat”, 8.
Günün Sözü
Ey insan, Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün. Şems-i Tebrizi
Günün Duası
Allah’ım rızkımızı bereketlendir ve rızkımızı azaltacak işlerden bizi uzak eyle.
Bunları Biliyor Muyuz?
Evvabin Namazı Nedir?
Tövbe eden ve Allah’a sığınanların namazı demektir. Hz. Peygamber’in, akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı ve bunu tavsiye ettiği rivayet edilmektedir. İbn Mace, İkame, 185.
Günün Nüktesi
Mal Artıyor Ancak Ömür Azalıyor…
Her gün, ömürleri azalmasına rağmen malları arttığından dolayı sevinen ahmaklar gibi olma. Mal artıyor; ancak ömür azalıyor. Bunun neresinde hayır var? İlmin ve amelin artması dışında bir şeye sevinme. (İmam Gazali, Bidayetu’l-Hidaye, s. 120)