Resmi olarak boşanan kadın kocasından nafaka alabiliyor mu?


  • Oluşturulma Tarihi : 19.06.2025 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 19.06.2025 08:47

 

İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez. Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir. Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: “Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6). Bu ayetin anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur. Dolayısıyla resmi olarak kocasından boşanan kadın üç ay haline kadar kocasından nafaka alabilir. Ancak bu üç ay hali bittiğinde ise kadının nafakası da düşer.

Kişi hangi durumlarda teyemmüm alabilir?

Teyemmüm abdest ve gusül yerine geçen bir bedel ve istisnaî hüküm olup ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Bu mazeretler de iki grupta toplanabilir:
1. Abdest veya gusle yetecek miktarda suyun bulunmaması.
2. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir durumun veya suyu kullanmamak için dinen geçerli bir mazeretin/engelin bulunması.
Abdest ve gusle yetecek suyun hiç bulunmaması, yürüyerek veya vasıtayla kolayca gidilip gelinebilecek bir mesafeden daha uzakta olması, su yolunda bir tehlikenin varlığı, parayla su satın alma imkânının olmayışı veya fiyatının rayiç bedelin çok üstünde olması, suyu kullanmanın sağlık açısından tehlikeli oluşu, suyu elde etme araç ve gerecinin bulunmayışı, havanın veya suyun aşırı derecede soğuk olması gibi durumlar da yukarıdaki iki mazeret halinin sık rastlanılan örnekleri olarak sayılabilir.

Namaz kılarken yapılan secdede burun yere değmese namaz geçerli olur mu?

Namazın geçerli olmasının rükünlerinden birisi de namazda secdeye varmaktır ki her rekâtta iki defa secde etmek farzdır. Bu secde de yedi aza ile yapılır. Yani 2 ayak, 2 diz, 2 el ve yüz (alın ve burun) ile secde yapılır. Yani secdede aynı anda hem alnı hem de burnu yere değdirmek gerekir. Bir özür olmadan secdede burnu yere koymamak ise mekruhtur.
Buna göre, namaz kılarken secdede özürsüz olarak burnun konulmaması mekruhtur. Ancak mekruh da olsa bu namaz geçerlidir. Fakat namazda alın yere konulmazsa namaz geçersizdir.

Günün Ayeti

Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
Yasin, 36/62.

Günün Hadisi

“Bir insanın bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerini ihmal etmesi, günah olarak kendisine yeter.”
(Ebu Dâvûd, “Zekât”, 45)

Günün Sözü

Hayatta her şey olabilirsin; fakat mühim olan hayatın içinde “İNSAN” olabilmektir.
Şems-i Tebrizi

Günün Duası

Ya rabbi, dünya işlerimizle uğraşırken bizlere ahiretimizi unutturma.
Bunları biliyor muyuz?
Ayan-ı Sabite Nedir?
Dış âlemde var olan eşyanın görünür hale gelmeden önce Allah’ın ilminde bilgi olarak mevcudiyeti, ortaya çıkan varlıkların Allah’ın ilmindeki gizli hakikatleri demektir.

Günün Nüktesi

Allah’tan Kork ve Sabret…
Enes bin Mâlik’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, çocuğunun mezarı başında (bağıra-çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti.
Ona:
“-Allah’tan kork ve sabret!” buyurdu.
Kadın:
“-Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir” dedi.
Kadın, Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Hz. Peygamber’in kapısına koştu.
Özür beyan etmek üzere Hz. Peygamber’e:
“-Sizi tanıyamadım” dedi.
Hz. Peygamber de:
“-Sabır dediğin, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır” buyurdu.
(Buhârî, Cenâiz 32)

 

Resmi olarak boşanan kadın kocasından nafaka alabiliyor mu?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık