Sayfa Yükleniyor...
Sakal bırakma, Hazreti Peygamberin önemli sünnetlerinden biridir. Sakal bırakma sünnet olduğundan terkinde de farzın terki gibi bir hüküm verilmemiştir. Sakal bırakma sünneti konusunda Şafiî ile Hanefî alimleri arasında farklı görüş vardır. Şafiî’ye göre sakal bırakma sünnettir. Kesimi ise mekruhtur. Hanefi bilginlere göre ise hüküm farklıdır. Sakalı kesmek haramdır.
Formaliteden yapılan nikah akdi dinen geçerli olur mu?
Evlenmek mutluluk ve kalıcılık üzerine kurulmalıdır. Dahası bu evlilik akdi yapılırken belli bir sure için yapılmamalıdır. Belli bir zamana dayalı olarak yapılan evlilik akdi muta akdi olduğundan caiz değildir. Dolayısıyla şehevi hisleri tatmin etmek veya dünyevî menfaatler sağlamak gibi maksatlarla, geçici evlilik, dinen caiz değildir. Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır. Buna göre maddî bir menfaat elde etmek için veya Avrupa’nın bir ülkesinde oturma izni almak için veya işçi olabilmek için anlaşmalı evlilik yapmak dinen caiz değildir. Ama ortada böyle bir niyet yoksa yani temiz halisane duygularla evlenmeye karar verilmiş ise bir sakınca yoktur. Bu tür düşüncelerle yapılan evlilikler, çoğu zaman kurulu olan birçok ailenin dağılmasına ve meşru şekilde, evli olan eş ve çocukların mağduriyetine yol açmaktadır.
Borç parayla altın alıp satmak caiz mi?
Altını alıp satarken, Hz. Peygamberin faizi ve faize konu olan mallarda beyan ettiği gibi altını ve altının karşılığı olan bedeli peşin vermek gerekir. Şayet altın alırken para sonraya bırakılırsa bu satış caiz değildir. Çünkü bu ribaya konu olur. Riba yani faiz de İslam’da yasaklanan haramların başında gelmektedir.
Uzman bir doktorun oruç tutamasın dediği kimse ramazanda oruç tutmalı mıdır?
Uzman doktorların, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağı teşhisini koyduğu bir hasta ramazanda oruç tutmayabilir. Şayet hastalığı geçici ise tutmadığı oruçlarını iyileşince kaza eder. Hastalığı kalıcı ise tutamadığı oruçlar için fidye verir. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır. Buna göre uzman bir doktor tıbbi bir rahatsızlığı olan bir kimseye sağlığın oruç tutmaya elverişli değildir. Oruç tutamazsın diyorsa o kimse orucunu tutmaz bunun yerine fidyesini verir. İlerde iyileşirse orucunu kaza eder. İyileşmezse fidyesini ödediğinden her hangi bir iş yapması gerekmez. Dinen de caizdir.
Günün Ayeti
“Her türlü güçlüklere göğüs gerenlere mükafatları tartılmaksızın, ölçülmeksizin, hesapsızca bol bol verilir.”
(Zümer: 39/10)
Günün Hadisi
“Bir şey içeceğiniz zaman besmele çekin; içtikten sonra da «elhamdülillah» deyin.”
(Tirmizî, “Eşribe”, 13)
Günün Sözü
Hiçbir yiğidin kaza ve kader okuna karşı kalkanı yoktur.
Hafız
Günün Duası
Allah’ım bugün hastalıkla mücadele edenlere şifa, borçla mücadele edenlere kolaylık, huzur arayanlara da huzur ver.
Bunları biliyor muyuz?
Fıkıh Nedir?
Kişinin amel yönünden faydasına ve zararına olan şeyleri bilmesidir.