Sayfa Yükleniyor...
Kişi kendi Usul ve furuana zekat veremez. Yani kişi, anne, baba, dede ve ninelerle, çocuk ve torunlara zekat veremez. Çünkü kişi bakmakla yükümlü olduğu bu kimselere zekat verecek olsa verdiği zekat dolaylı yoldan kendisine dönmüş olacaktır. Zekat veren, verdiği zekattan hiçbir maddi menfaat sağlamamalı ve ondan yararlanmamalıdır. Kişinin sütannesi ve sütbabası her ne kadar kendisine ebediyyen haram olsa da onlara bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için onlara zekat verebilir.
Ramazan sıcak bir aya denk geldiğinden onu kazaya bırakmak caiz mi?
Ramazan ayının sıcak günlere rastlaması ile bir kimsenin de çalışmak mecburiyetinde olması, orucu bırakıp ve sonra kaza etmesine cevaz vermez. Müslüman, her işini Allah’ın emrine göre ayarlamak mecburiyetindedir. Yoksa dinin hükümlerini kendi durumuna ve keyfine göre zorlaması, kendini aldatmak ve ahiret hayatını harap etmek olur.
Ramazan kolisini zekattan saymak caiz mi?
Zekat, para olarak verilebileceği gibi aynı zamanda gıda veya benzeri bir madde olarak da vermek caizdir. Dolayısıyla Ramazan kolisini zekat olarak vermek dinen caizdir. Verilen yardım kolilerini zekata saymada bir sakınca yoktur. Ancak zekat malı fakirlerin bir hakkı olduğundan onu fakirlere ulaştırmak zekat verene farzdır. Bu anlamda verilen zekatın asıl sahibine ulaşması için iyi bir araştırılması gerekir.
Kişi zekatını malından ayırıp ramazandan sonra vermesi caiz mi?
Zekat vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur. Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
Esnafın satmak gayesiyle aldığı gayr-ı menkule zekat düşer mi?
Bir tüccar alış veriş yaparak kazanç elde edip dükkan ve bina gibi şeyler satın alırsa, şayet satmak üzere satın almışsa tabiatıyla ticaret eşyası olduğundan yıl sonunda yanında mevcut bulunan bütün ticaret malıyla birlikte hesaplayarak zekatını verecektir. Yoksa ticaret için değil, satın aldığı şeylerde oturmak veya kiraya vermek üzere satın almış ise artık ticaret malı sayılmadığından zekata tabi değildir. Ancak onlardan elde edilen kazanç nisaba bağlı olursa ve yanında bir yıl kalırsa zekatını verecektir.
Hamile ve süt emziren kadınlar oruçlarını tutmayabilirler mi?
Hamile veya emzikli kadınlar oruç tuttukları halde kendilerine veya çocuklarına bir zararın geleceğinden endişe ederlerse hasta hükmünde olurlar ve oruçlarını tutmayıp daha sonra kaza edebilirler. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Ayrıca ilerde kaza etmeleri de söz konusu olduğundan fidye de vermeleri gerekmez.
Oruçlu kimse diş tedavisi yaptırabilir mi?
Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması orucu bozar. Fakat imkanı varsa tedaviyi iftardan ya da ramazandan sonra yaparsa daha doğru olur.
Ortaklar birbirlerinden habersiz ortak malan sadaka verebilir mi?
Bir malın veya şirketin ortaklığında bütün ortaklar eşit hak ve yetkiye sahiptir. Hiç bir ortak diğer ortakların izni veya onayı olmadıkça ortak malda tasarruf hakkı yoktur. Bu malda tasarruf etme hakkı olmadığı gibi ödünç verme hibe etme gibi hakkı yoktur. Fakat ortaklar birbirini bu işler için yetkili kılarsa tasarruf edebilir. Ortakların hepsi bu yetkiye sahip olursa hepsi de tasarruf edebilir.
Günün Ayeti
“Ey iman edenler, Allah’tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah’tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Haşr, 59/18)
Günün Hadisi
“Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir.” (Buhari “savm”, 6)
Günün Sözü
Bir şeyi hatırlamak Allah’ı unutturuyorsa, o şey o kişi için uğursuzdur. Abdülkadir Geylani
Günün Duası
Ya rabbi bu mübarek ayın hürmetine bizi cehennem ateşinden koru ve cennetine al.
Ramazan Kavramları
Musibet Nedir?
Başa gelen felaket, bela, afet, sıkıntı, ceza gibi olaylar için kullanılan bir terimdir.
Günün Nüktesi
Kamber ne istiyor bu yoksul?
Hz Ali hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış akşamda devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu. Devenin yularını yardımcısı Kamber’in elinde idi. Kendisi de önde gidiyordu. Medine’nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun biri elini açmış sızlanıyordu. Ne olur Allah rızası için bir yardım diyordu. Sesi duyan Hz Ali arkadan deveyi çekip gelen Kambere sordu: “Kamber ne istiyor bu yoksul?” Kamber, “Hurma istiyor efendim” dedi. Hz Ali, “Ver öyleyse “dedi. Kamber, “Hurma çuvalda efendim” dedi. Hz Ali, “Çuvalla ver öyleyse” dedi. Kamber, “Çuval devenin üzerinde efendim” dedi. Hz Ali “Deveyle ver öyleyse” diye gürledi. Emri derhal yerine getiren Kamber diyor ki: “Devenin ipi de benim elimde demeden korktum ve hurma çuvalını deveyle birlikte yoksula verdim. Az kalsın beni de yoksula vermekte tereddüt etmeyecekti.”
Kur’an’da İsmi Geçen Peygamberler:
Hz. İbrahim:
Kur’an’da adı 69 defa geçmektedir. Kur’an’ın 14. sure onun adını taşımaktadır. Oğlu Hz. İsmail ile birlikte Kabe’yi inşa etmiştir. Çok misafirperver biriydi. Kurban kesmeyi bize o öğretmiştir. Kendisine 10 Suhuf verilmiştir. Babil hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atılmış, ateş kendisini yakmamıştır.
Hz. Peygamberin Sahabeleri
Abdullah İbn Zübeyr
Miladi 622 yılında, Medine yakınındaki Kuba’da doğdu. Babası Zübeyr b. Avvam, Cennetle müjdelenen on kişiden (Aşere-i Mübeşşere) biridir. Annesi, Hz. Ebu Bekir’in kızı Esma’dır. Teyzesi, Mü’minlerin annesi Hz. Aişe’dir. Babası tarafından babaannesi Safiyye, Rasulullah’ın halasıdır. Medine’de muhacirlerden ilk doğan çocuk Abdullah b. Zübeyr’dir. Bu doğuma muhacirler bir hayli sevinmişti. Çünkü Medine Yahudileri “Muhacirlere sihir yaptık, çocukları olmayacak” diye ortaya fesat saçıyorlardı. Abdullah doğunca Yahudilerin yalanı ortaya çıktı. Doğumu Rasulullah Efendimiz haber aldı. Dua edip, adını Abdullah, künyesini Ebu Bekir koydular. Hz. Osman tarafından Kur’an-ı Kerim’in çoğaltılması için toplanan ilmi heyete katıldı. 9 yıl Mekke’de halifelik makamında bulundu. Hacerü’l-Esved’in kırılan parçalarını toplatıp bir gümüş çerçeve içerisine yerleştirerek Kabe’nin içine aldırttı. Daha sonra Emevi hükümdarı Abdülmelik b. Mervan, Kabe’nin bir duvarını yıktırarak yeniden yaptırdığı ve Hacerü’l-Esved’i eski yerine koyduğu için bugünkü Kabe’nin üç duvarı Abdullah b. Zübeyr’in, bir duvarı da Abdülmelik b. Mervan’ın yapısıdır. Abdullah b. Zübeyr, Ashab-ı Kiram’ın tefsir, hadis ve fıkıh alimlerinden ve Abadile’dendir. Küçük yaşından beri Peygamber efendimizin dualarıyla yetişen ve Cennet’le müjdelenen babasının yanında cihada katılan Abdullah b. Zübeyr, kahramanlık ve cesaretiyle birlikte çok ibadet ederdi. Gündüzlerini oruçla, gecelerini ibadetle geçirirdi.
Kutsal Mekanlar:
Kuba Mescidi
Hz. Peygamber’in Hicret esnasında bina ettiği ve içinde ashabıyla birlikte namaz kıldığı, İslam’da inşa edilmiş ilk mescittir. İslam’ın yükseliş devri arefesinde ve tam anlamıyla bir dönüm noktasında bina edildiği için önemli hatıralar taşır. Kuba Mescidi, efendimizin vefatından sonra Hz. Osman ve Ömer b. Abdülaziz tarafından genişletildi. Daha sonra birçok defa tamirat görüp yenilendi. 1829 yılında Sultan II. Mahmud tarafından imar edilen tek minareli ve düz tavanlı Mescid, günümüzde yıkılıp kubbeli ve çifte minareli olarak büyütülerek yenilenmiştir.