2

Taziye yerinde veya mezarlıkta abdestsiz Yasin Suresini dinlemede bir sakınca var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 04.09.2014 09:04
  • Güncelleme Tarihi :
Taziye yerinde veya mezarlıkta abdestsiz Yasin Suresini dinlemede bir sakınca var mı?

Kur’an-ı Kerim, Allah’ın kelamı olduğu için onu okuduğumuzda ya da dokunduğumuzda bir takım hususlara dikkat etmemiz gerekir. Bu hususlardan birisi de Kur’an okurken abdestli olmak bunlardan birisidir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez”

     Bu ayetten hareketle İslam alimleri Kuran’a abdestsiz dokunulmaz demişlerdir. Ancak abdestsiz el dokundurmadan Kur’an-ı okumada ya da ezber bilen bir insanın ezberinden okumasında bir sakınca yoktur.

      Yasin suresini abdestsiz dinleme de ise herhangi bir sakınca yoktur. Yasin suresini abdestsiz dinlemede bir sakınca olmadığı gibi Kur’an-ı Kerimin başka her hangi suresini de abdestsiz dinlemede bir sakınca yoktur. Abdestli olmak hususu okuyanla ilgilidir, dinleyenle ilgili değildir.

      Ancak her zaman abdestli olmak, Kur’an’ın hangi suresi olursa olsun onu da abdestli dinlemek güzeldir ve sevaptır.

İnsan kabirde dünyada yaptıklarından dolayı sorgulanır mı?

           Dinen ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata, kabir hayatı denir. Hz. Peygamber, “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse o duraktan kurtulursa, sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulmazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.” (Tirmizi, Zühd 5) şeklinde buyurarak, ahiret hayatının ölümle başladığını bizlere bildirmiştir.

            İnsanı öldükten sonra kabirde sorgulayacak melekler Münker ve Nekirdir. Bu melekler ölünün kendisine gelerek “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracak, iman ve güzel amel sahipleri, bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak gösterilecektir.

            Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılarak cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken, müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir.

       Ancak insan, bu dünyadayken yaptıkları veya yapmadıklarından dolayı mahşerde mahkeme-i kübrada hesap verecektir. Buradaki hesaptan sonra insanlar mükâfatlandırılmak için cennete cezalandırılmak içinse cehenneme gönderilecektir.

Abi- kardeş gibi kimseler kişinin adağından yiyebilirler mi?

     Adak kurbanının etinden, adağı yapan kişinin yemesi caiz olmadığı gibi; bu kişinin usûl ve fürûu yani annesi, babası, nineleri, dedeleri, çocukları, torunları sayılan kimseler yiyemezler.    

     Adak kurbanının etini bu sayılanlar dışında kalan kimseler yiyebilirler. Şayet adak kurbanını kesen kişi bu adaktan yemiş ise fıkıhçılara göre yediği miktarın fiyatını fakirlere para olarak verecektir.

Ev veya araba alındığında kan akıtmak gerekir mi?

        Ev veya araba almak kurban kesmeyi gerektirmez. Ancak bu konuda adak yapılmışsa adağın yerine getirilmesi gerekir. Ama kişi isterse elde edilen bu nimetlerden dolayı Allah’a şükür için, şükür kurbanı kesilebilir.

        Bir diğer husus daha vardır ki: “Sadaka belaların define vesile olur” Böyle bir nimetten dolayı kurban kesip tasadduk etmenin muhtemel bir takım kaza ve belaların define vesile olacağı da umulur. Fakat bütün bunların yapılmasında bir adak söz konusu değilse bir vaciplik yoktur.

Günün Ayeti    

Eli sıkı olma

Günün Hadisi

Bize silah çeken bizden değildir

Günün Sözü

Yiğitlik intikam almak değil, tahammül etmektir.

(SHAEKESPEARE)

Günün Duası

Ya rabbi beni bugün ve her gün kul hakkından uzak eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Selef-i Sâlihîn kimdir?

Ashab, tabiîn ve tebe-i tabiîn gibi Rasûlüllahın asrına en yakın yaşayan Müslümanlardır. Bunlar inanç, ibadet ve diğer yaşantılarıyla bütün sapık ve bid'at sayılabilecek düşünce ve davranışlardan uzak kimselerdir

Günün Nüktesi

Bana İslam’ı anlat...

Hz. Ömer anlatıyor:

"Bir gün biz, Hz. Peygamber'in yanında bulunurken huzur-u Nebevîye, üzerinde yolculuk eseri görünmeyen, hiçbirimizin tanımadığı bir adam geliverdi, Peygamberimizin ta yanına oturdu. Diz kapaklarını O'nun diz kapaklarına dayadı. Ellerini dizlerine koydu ve:

- Ey Muhammed, bana İslâm'dan haber ver? dedi. Allah'ın Resûlü buyurdu ki:

- İslâm, Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resûlü olduğuna şahadet etmen (Kelime-i Şehadet), namaz kılman, zekât vermen, Ramazan ayında oruç tutman, hac etmenden ibarettir.

- Doğru söylüyorsun, dedi. [Hz. Ömer diyor ki: "Biz buna hayret ettik. Hem soruyor, hem de Peygamberi tasdik ediyordu."].

Adam devam ederek:

-Bana îmandan haber ver, dedi. Allah'ın Resûlü buyurdu ki:

-İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe ve bir de hayır ile şerrin Allah'ın takdîri ile olduğuna inanmandan ibarettir.

Adam:

- Doğru söylüyorsun, dedi ve devam ederek ilâve etti:

- Bana ihsandan haber ver?

Allah'ın Resûlü bu suâle de:

- İhsan, Allah'a, görür gibi ibâdet etmendir. Her ne kadar sen onu görmesen de O seni görür, buyurdu.

Adam devam etti:

- Bana Sâat'ten (Kıyâmetin zamanından) haber ver.

Allah'ın Resûlü:

- Bu mes'ele hakkında kendisine sorulan kimse, sorandan daha bilgili değildir. (Yani bu hususta ben de senden fazla bir şey bilmiyorum) Lâkin onun alâmetleri vardır, karşılığını verdi.

Adam, bunun üzerine Allah Resûlünden, Kıyâmetin alâmetlerini haber vermesini istedi.

Allah Resûlü de, Kıyâmetin bâzı alâmetlerinden bahsetti.

Adam, bundan sonra huzur-u Nebevîden ayrılıp gitti. Arkasından Resûlüllah ashâbına hitâben:

- O adamı bana geri çeviriniz, diye emretti. Ashab adamı geri getirmek için derhal harekete geçtiler... Fakat adamı bir türlü bulamadılar. Yer yarılmış, sanki içine girmişti. Bunun üzerine Allah'ın Resûlü:

- İşte o Cibrîl'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için insan kılığında geldi, buyurdu.

Taziye yerinde veya mezarlıkta abdestsiz Yasin Suresini dinlemede bir sakınca var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık