Sayfa Yükleniyor...
Adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını dağıtması gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir
Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve füruna ve geçimi üzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yükselen soya denir. Füru, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Buna göre torun kişinin alt soyu olduğundan yani füru olduğundan adadığı adak etinden yiyemez.
Kişi adını beğenmiyorsa değiştirmesi caiz mi?
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.
Hz. Peygamber sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir.
Hz. Peygamber güzel isim koymanın önemini bir sözünde şöyle ifade etmektedir: “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun.” (Ebu Davud, “Edep” 69.)
Bu çağırma işlemini Allah’ın görevlendirdiği bir melek Allah’ın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allah’ın hoşlanmayacağı isimle O’nun karşısına çıkmak istemez. Öyleyse çocuğu rencide edecek isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir.
İsmin bu ehemmiyetinden dolayıdır ki, Peygamber’imiz kötü manaya gelen yabancı isimleri iyi manaya gelen Müslüman isimleriyle değiştirmiştir.
Bu anlamda kişi sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa erginlikten sonra da olsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur. Ancak bunun için ezan okumak, kurban kesmek vs. gibi herhangi bir merasim düzenlemeye gerek yoktur. Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak isterse ya da kurban keserse de sakıncası yoktur.
Yüzde oluşan lekeleri temizlemek için tedavi olmak caiz mi?
Allah’ın bize verdiği güzelliklerimizi daha cazip hale getirmek için, taranmak, süslenmek, takı takmak, güzel giyinmek dinen caizdir hatta teşvik edilmiştir.
Ancak Allah’ın yarattığı şekli beğenmemek, ameliyatla değiştirmek, estetik olmak bir nevi modaya uyarak bıçak altına yatmak doğru değildir ve yaradılışı değiştirme anlamı taşır ki bu da dinen uygun değildir.
Ancak sonradan oluşan lekeleri temizlemek için tedavi olmak, merhem kullanmak, makyaj yapmak caizdir. Çünkü bu bir şekil değiştirme y ad estetik olmak değildir.
Günün Ayeti
Kibirli davranarak yüzünü insanlardan çevirme
Lokman, 31/18.
Günün Hadisi
“En hayırlınız, borcunu en iyi ödeyendir!”
Buhari, “İstikraz,” 7.
Günün Sözü
İki kişiye üzülmek gerekir. Her gün vebal yüklenen kimse ile hiçbir hayır işlemeyen kimse
Beydeba
Günün Duası
Allah’ım ülkemize ve milletimize huzur ver. Bizi ve ülkemizi her türlü kaza, bela ve musibetlerden muhafaza eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Kânun-ı İlahi Nedir?
Allah’ın kullarının dünya ve âhirette huzura kavuşmaları için Peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirdiği emirleri ve yasakları ya da Allah’ın kâinatta koyduğu nizam demektir.
Günün Nüktesi
Zincirin İlk Halkası…
Memleketin birinde gençler, ihtiyarların kendilerini engellediklerini düşünürlermiş. Bunu da zaman zaman dillendirirlermiş. Bunu duyan kral gençlere bir ders vermek istemiş. Memlekette ne kadar ihtiyar varsa hepsini öldürtmüş.
Gençlerden biri babasını ölümden kurtarmak için bir mağaraya saklamış. Tüm ihtiyarların öldüğüne kanaat getiren kral gençleri sahile toplamış.
Gençlere dönerek bana kumdan bir zincir yapın diye emretmiş. Üç gün içinde zinciri yapmazsanız sizi öldürtürüm demiş.
Gençleri bir korku ve telaş almış. Ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başlamışlar.
2. günün akşamı babasını mağaraya saklayan genç, babam tecrübelidir. Bir babama danışayım demiş. Babasına durumu anlatmış.
Babası: “Yarın kral sizi topladığında kralım zincirin ilk halkasını siz yapın gerisini biz tamamlayalım deyin.” diye öğüt vermiş. Öğüdü alan genç ertesi gün sahile gitmiş. Herkes hazan yaprakları gibi titrerken kral büyük bir kızgınlıkla “Hani benim zincirim.” diye gürlemiş.
Bizim delikanlı kralın karşısına çıkarak:
-Kralım zincirin ilk halkasını siz yapın gerisini biz tamamlayalım, demiş.
Kral:
-Çabuk babanı nereye sakladıysan çıkar, diye bağırmış.
Genç kem küm etmiş babam yok diye.
Kral da bu akıl senin olsaydı daha ilk gün söylerdin demiş.