2

Tövbe kul hakkını affettirir mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 14.04.2020 06:28
  • Güncelleme Tarihi :

İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allah’ı, Peygamberi… inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek… gibi.
Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur.  Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız.  Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de günah işleyenleri  "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah’a dönün" (Tahrim, 66/8)  hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.
İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader… inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.
Var olan kul hakkını affettirmek için ise tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kişi kul hakkının sorumluluğundan kurtulamaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir. Kullar birbirini affettikten sonra yapılan tövbe kabul edilir. Allah da bu tövbeyi kabul eder ve kulunu affeder.
Farklı yıllarda aynı kadından süt emen kişiler sütkardeşi olur mu?
Sütkardeşliği için aynı zamanda süt emmek gerekmez; ne zaman olursa olsun sütkardeşliği geçerli olur.  Yani bir kişi şimdi süt emse diğer bir kişi de on sene sonra aynı anneden süt emse bunlar sütkardeş olurlar. Bu sütkardeşler kız ve erkek olacak olsalar kendileri ile evlenemeyecekleri gibi artık o kadının kocası ve çocuklarıyla da evlenemezler.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz bu konuda bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: ” "Doğumdan (nesepten) haram olan her şey, süt emme yoluyla da haram olur." (Müslim, "Redâ", 1)
Tabi sütkardeşi olmak için Hanefi Mezhebine göre süt emen çocuğun 2 yaşından küçük olması lazım. 2 yaşından sonra süt emmesi halinde sütkardeşliği ortaya çıkmaz.
Ayakta yemek yemek caiz mi?
Yemek yemenin adaplarından birisi de oturarak yemek ya da içmektir. Ancak gerek meşguliyetten gerekse başka gerekçelerden dolayı ayakta yemek ya da su içmek caizdir. Fakat ayakta yemek içmek caiz olmakla birlikte mekruhtur.
Buna göre ayakta yemek içmek mekruh olmakla birlikte caizdir. Ancak yemek adabı açısından oturarak yemek ve içmek imkanı varsa ayakta yememek içmemek daha evladır.
Haram yoldan kazanılan para ne yapılmalıdır?
İslamiyet her zaman kişinin rızkını aramasını ve bu rızkı ararken de rızkı verenin rızasına uygun aramasını emretmektedir. Yani meşru çerçevede rızkını aramasını istemektedir. Durum bu olmakla beraber kul bazen çerçeveyi ihlal etmekte ve dinen hoş olmayan davranışların içine girmekte, haram bir işe girişebilmektedir.
Dolayısıyla haram bir yolla rızkını temin etmektedir. Bu yolla kazanılan para haramdır. Böyle şeylerle uğraşmak da günahtır. Bununla beraber ortada böyle bir para varsa bu para hayır kurumlarına veya fakirlere, herhangi bir sevap beklemeden verilmelidir.
Günün Ayeti
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, "Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir." denir.
Kaf, 50/19.
Günün Hadisi
“Bir topluluk oturduğu mecliste Allah’ı zikretmez ve Peygamberlerine salât ve selâm getirmezlerse, bu meclis onlar için bir pişmanlık olur.”
 (Tirmizî, "Deavât", 8.)
Günün Sözü
Allah üç şeyi sevmez. Vakti boşa geçirmek, insanlarla alay etmek, gıybet etmek.
Serî-i Sakâtî
Günün Duası
Allah’ım imanımızı, sağlığımızı ve huzurumuzu daim eyle.

 
Bunları biliyor muyuz?
Kısasu’l-Kuran Nedir?
Kur’ân kıssaları, hayat öyküleri demektir. Kur’ân’da geçmiş peygamberlere ve milletlere dair kıssalar vardır. Kur’ân kıssalarının amacı, tarihi olayları anlatmak değil, insanlara ibret dersi vermektir. Bu sebeple kıssalar, bir surede değil farklı surelerde yeri geldikçe anlatılmış ve tekrar edilmiştir.
Günün Nüktesi
Sıkıntı…
Birisi Hz. Ali’ye geldi ve
“O kadar dertliyim ki sıkıntıdan ölüyorum.” dedi.
Hz. Ali; “İki soru soracağım, cevabını verip dermanını bulacaksın” dedi.
Adam; “Sor Ya Ali dedi.
Hz. Ali; “Dünyaya geldiğin zaman bu dert seninle birlikte mi dünyaya geldi?”
Adam; ”Hayır.”
Hz. Ali; ”Dünyadan giderken bu dert seninle birlikte olacak mı?
Adam; ”Hayır” dedi.
Hz. Ali son olarak şöyle buyurdu;
“Seninle birlikte gelmeyen ve giderken de seninle birlikte olmayacak olan bir dert, senin bu kadar zamanını almamalı. Sabırlı ol. Yeryüzündekilere çok ümit bağlamaktansa yüzünü Âlemlerin Rabbine çevir.”
 

Tövbe kul hakkını affettirir mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık