2

Dağlara Buğdaylar Serpin


  • Oluşturulma Tarihi : 11.02.2020 06:32
  • Güncelleme Tarihi :

Adem Yarıcı, Hatay’da valilik binasının önünde kendini yaktı, hayatını kaybetti. 3 çocuk babası olan Adem Yarıcı’nın, uzun süredir iş bulamadığı ve çocuklarım aç diyerek kendini yaktığı öğrenildi. 
Bu acı kaybın sonrasında ise iki ideolojik taraf ortaya çıktı. Birinci taraf Adem Yarıcı’nın psikolojik sorunları olduğunu öne sürerken, ikinci taraf bu intiharın, ülkenin kötü yönetilmesinin, ekonomik krizin yansıması olduğu görüşünde. 
Şimdi taraf olmayan bertaraf olur düşüncesinden uzak bir şekilde, tarafların bakış açılarını irdeleyelim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Adem Yarıcı’nın psikolojik sorunları olduğu ortada. Psikolojik sorunları olmayan kimse, kendi üzerine benzin döküp yakmaz, yakamaz. Çünkü bu, insan yaratılışına aykırı bir eylem. Psikolojik sorunları olsa bile Adem Yarıcı kendisini valilik binasının önünde yakacak kadar bilinçli. Bu da vermek istediği bir mesaj olduğunu destekliyor. Yaptığı eylemin bedelini canıyla ödediği, blöf olmayan, yüzde 100 bir eylem. Olanın olduğu, ölenin öldüğüyle kaldığı bir eylem.
İdeolojik taraflardan diğerinin eleştirdiği konuya gelirsek; Hani ülke kötü yönetiliyor, intiharın sebebi ekonomik kriz diyenlere; Ülke sınırları içerisinde her birey birbirinden sorumludur. Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde bir insan açlıktan yaşamına son veriyorsa bunun sorumlusu sadece ekonomik kriz vb. olamaz.
Hepimiz sorumluyuz.
Bu ülkeyi soyan gözü doymazlar, bu garibana iyi bakın. Bu babanın adı Adem Yarıcı.” diyenler, böyle diyerek bu sorumluluktan kurtulamaz. Kimse vicdan azabı çekiyor, çıkmaza giren insanlarımıza üzülüyor gibi davranmasın. Suçlu arayan varsa da aynaya baksın. 
Orta Doğu’nun ortasındaki bu güzel ama yaşaması bir o kadar zor ülkemiz de nice Adem’ler var.
Böyle üzücü bir olayın bir daha yaşanmaması için mücadele etmeli, bir sonraki intiharda suçlanılacak taraflar aramayı ya da intiharın sebebi bu değil şu demeyi acilen bırakmalıyız.
Hani yüzde 99’unun Müslüman olduğu ülkemizde psikolojik sorunları da olsa birileri açlığı, işsizliği gerekçe gösterip intihar ediyorsa; “Dağlara buğdaylar serpin. Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler” diyen Hz. Ömer’in inandığı din olan İslam’ın ümmeti olduğumuzu unutalı çok olmuş gibi. Yoksa biz, empati duygusundan yoksun, sadece kendini düşünen, kendini beğenmiş, ahireti unutmuş bir topluluk mu olduk?
Ülkece yapmamız gereken, ahlaki değerlerimiz üzerine yoğunlaşmak.
Çünkü vicdan, koşarak uzaklaşıyor.
 

Dağlara Buğdaylar Serpin
Düzgün Yalçınkaya
Yazarımız Kim ?

Düzgün Yalçınkaya