2

Bilime Gönül Verenler -2 (Ali Rıza Berkem)


  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2016 08:27
  • Güncelleme Tarihi :

“Atatürkçüyüm. Müslümanım. Bir işe veya bir harekete daima ‘Besmele’ ile başlarım. Allah ile kul arasına girilmesini asla kabul etmem. Laik, demokratik Cumhuriyet’e içtenlikle bağlıyım. Paranın bir amaç değil araç olduğuna inanırım. Tüccar hoca olmayı asla düşünmedim ve olmadım. Çocuklarıma taşınır ve taşınmaz pek bir şey bırakamıyorum. Bırakacağım tek şey, babalarının tertemiz bir geçmişi ki bu da onlara yeter sanıyorum…” Prof.Dr. Ali Rıza Berkem

Kendini bilime ve topluma hizmete adamış olan Kimya Biliminin Başöğretmeni… 2007 yılında kaybettik Ali Rıza Berkem’i… Farklı üniversitelerde ve kurumlarda çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Bilim paylaştıkça çoğalır. Bilimde ilerleme paylaştıkça, öğrendikçe ve öğrettikçe gelişir. Bir öğrenci yetiştirmelisin ki geleceğe bir katkın olsun. Bunu öğretmenlerimiz istekle ve hassasiyetle yapmalıdır. Ülkemiz ancak böyle kalkınacaktır. Nefret ettirmek değil sevdirmek gerekir. Bunun en büyük savunucularından olan değerli Ali Rıza Berkem ölmeyecektir. 

Tarihe ismini duyurmuş insanların en önemli özelliği şüphesiz ki bitmek bilmeyen azim ve inançla çalışmalarıdır. Tüm başarı hikayelerinde bu özellik odak noktayı oluşturur. Her yazının, her konuşmanın başında ve sonunda bu cümle vurgulanır; bitmek bilmeyen azim ve sabırla çalışın, çalışın olmuyorsa daha çok çalışın… 

Ali Rıza Berkem 23 Eylül 1908 İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde doğmuştur. Liseyi İzmir Erkek Lisesi (Bugünkü Atatürk Lisesi)’ nde birincilikle tamamlamıştır. Bu başarısı ona Fransa’da eğitimin kapılarını açmıştır. Aralarında Cahit Arf, Sabahattin Eyüboğlu gibi isimlerin de bulunduğu Atatürk’ün öngördüğü bir program çerçevesinde 1928 yılında Avrupa’ya Fizik-Kimya öğrenimi için eğitime gönderilmiştir. Fransa’da Montpellier Üniversitesi’nde Fizikokimya öğretimini ve Kimya Mühendisliği bölümlerini üstün bir başarı ile tamamlar. Bu yıllardaki başarısını ülkemize duyduğu sevgi ve sorumluluk duygusuna bağlar. O yıllarda üstün başarısından dolayı Prof. Berkem’e Coulouma ödülü verilir. Böylece üniversite tarafından ilk kez yabancı bir öğrenciye bu ödül verilir. Prof. Berkem’in bu ödülü Kimya Cemiyeti’ne bağışlaması hayranlıkla karşılanır. 

1933 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi’ne Fizikokimya kadrosuna atanır. Orada yardımcı profesör sonrasında ise profesör unvanlarıyla mesleğine devam eder ve yaşamı boyunca çeşitli görevlerle ülkemize hizmet eder. Kimya ve Kimya ile ilgili konularda otuza yakın kitabı bulunmaktadır. ‘Hocalığın emekliliği olmaz’ diyerek son anına kadar hizmetlerine devam eder. 

Prof.Dr. Ali Rıza Berkem kendini şöyle tanımlar; “…Lügatımda ‘Hayır’ sözcüğü yoktur. Hayır dersem karşımdakinin üzüleceği düşüncesiyle, bir düşünelim derim ki bu bir bakıma hayır anlamına gelir… Hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu düşündüğümden, bana önerilen görevleri hiçbir zaman geri çevirmemiş ve sorumluluk duygusu içinde sonuna kadar yürütmeye çalışmışımdır. Üstlendiğim görevlerden, hiçbir zaman, en küçük bir kişisel çıkar beklemedim ve edinmedim… İnsanları severim. Onlar hakkında en küçük bir kötülük düşünmem. Din, ırk, mezhep, renk, fakir, zengin olmak benim için asla fark etmez. Ben insanı, insan olduğu için severim.”

Bilime Gönül Verenler -2 (Ali Rıza Berkem)
Elif Yılmaz Pekçalışkan
Yazarımız Kim ?

Elif Yılmaz Pekçalışkan