Sayfa Yükleniyor...
Atatürkçüyüm. Müslümanım. Bir işe veya bir harekete daima Besmele ile başlarım. Allah ile kul arasına girilmesini asla kabul etmem. Laik, demokratik Cumhuriyete içtenlikle bağlıyım. Paranın bir amaç değil araç olduğuna inanırım. Tüccar hoca olmayı asla düşünmedim ve olmadım. Çocuklarıma taşınır ve taşınmaz pek bir şey bırakamıyorum. Bırakacağım tek şey, babalarının tertemiz bir geçmişi ki bu da onlara yeter sanıyorum Prof.Dr. Ali Rıza Berkem
Kendini bilime ve topluma hizmete adamış olan Kimya Biliminin Başöğretmeni 2007 yılında kaybettik Ali Rıza Berkemi Farklı üniversitelerde ve kurumlarda çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Bilim paylaştıkça çoğalır. Bilimde ilerleme paylaştıkça, öğrendikçe ve öğrettikçe gelişir. Bir öğrenci yetiştirmelisin ki geleceğe bir katkın olsun. Bunu öğretmenlerimiz istekle ve hassasiyetle yapmalıdır. Ülkemiz ancak böyle kalkınacaktır. Nefret ettirmek değil sevdirmek gerekir. Bunun en büyük savunucularından olan değerli Ali Rıza Berkem ölmeyecektir.
Tarihe ismini duyurmuş insanların en önemli özelliği şüphesiz ki bitmek bilmeyen azim ve inançla çalışmalarıdır. Tüm başarı hikayelerinde bu özellik odak noktayı oluşturur. Her yazının, her konuşmanın başında ve sonunda bu cümle vurgulanır; bitmek bilmeyen azim ve sabırla çalışın, çalışın olmuyorsa daha çok çalışın
Ali Rıza Berkem 23 Eylül 1908 İzmirin Seferihisar İlçesinde doğmuştur. Liseyi İzmir Erkek Lisesi (Bugünkü Atatürk Lisesi) nde birincilikle tamamlamıştır. Bu başarısı ona Fransada eğitimin kapılarını açmıştır. Aralarında Cahit Arf, Sabahattin Eyüboğlu gibi isimlerin de bulunduğu Atatürkün öngördüğü bir program çerçevesinde 1928 yılında Avrupaya Fizik-Kimya öğrenimi için eğitime gönderilmiştir. Fransada Montpellier Üniversitesinde Fizikokimya öğretimini ve Kimya Mühendisliği bölümlerini üstün bir başarı ile tamamlar. Bu yıllardaki başarısını ülkemize duyduğu sevgi ve sorumluluk duygusuna bağlar. O yıllarda üstün başarısından dolayı Prof. Berkeme Coulouma ödülü verilir. Böylece üniversite tarafından ilk kez yabancı bir öğrenciye bu ödül verilir. Prof. Berkemin bu ödülü Kimya Cemiyetine bağışlaması hayranlıkla karşılanır.
1933 yılında kurulan İstanbul Üniversitesine Fizikokimya kadrosuna atanır. Orada yardımcı profesör sonrasında ise profesör unvanlarıyla mesleğine devam eder ve yaşamı boyunca çeşitli görevlerle ülkemize hizmet eder. Kimya ve Kimya ile ilgili konularda otuza yakın kitabı bulunmaktadır. Hocalığın emekliliği olmaz diyerek son anına kadar hizmetlerine devam eder.
Prof.Dr. Ali Rıza Berkem kendini şöyle tanımlar; Lügatımda Hayır sözcüğü yoktur. Hayır dersem karşımdakinin üzüleceği düşüncesiyle, bir düşünelim derim ki bu bir bakıma hayır anlamına gelir Hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu düşündüğümden, bana önerilen görevleri hiçbir zaman geri çevirmemiş ve sorumluluk duygusu içinde sonuna kadar yürütmeye çalışmışımdır. Üstlendiğim görevlerden, hiçbir zaman, en küçük bir kişisel çıkar beklemedim ve edinmedim İnsanları severim. Onlar hakkında en küçük bir kötülük düşünmem. Din, ırk, mezhep, renk, fakir, zengin olmak benim için asla fark etmez. Ben insanı, insan olduğu için severim.