Gittiğimiz bir bayram ziyareti sırasında muhabbet ederken kendimizi koyu bir sohbetin içinde bulduk. Konumuz Türkiyenin ve bilim-teknolojinin geldiği, gelmek istediği ve neden gelemediği nokta
Sohbeti gerçekleştirdiğimiz kişi, emekliye ayrılan fakat daha yapacakları bitmemiş, görmüş geçirmiş yerli üretime önem veren ve kullanımını destekleyen biri. Genç yaşta bazı sağlık problemlerinden dolayı emekliye ayrılmış. Fakat merak duygusunu her zaman canlı tutmuş. Elektrik-elektroniğe karşı merakı birincil hobisi haline gelmiş. Evde kendi elektriğini üretmek için sistemini oluşturmuş. Kendi güneş panellerini yapmış. Sıcak suyunu ve evdeki ihtiyaçlarının çoğunu kendi kurduğu ve geliştirdiği bu sistem ile karşılıyor, karşılamaya çalışıyor.
Türkiyedeki eğitim sisteminden ve neler yapmamız gerektiğinden de bir süre konuştuk. Gençlere birçok tavsiyelerde bulundu. Tecrübe değerlidir ve bu tavsiyeler de altın değerindedir. Bu değerli ve hoş sohbetimizden bazı kısımları aktarmak isterim...
Beden sağlığı beyin sağlığı ile gelir. Önce beyin çalışacak üretecek ki beden ona eşlik etsin. Fakat her şey merak ile başlar. Merak duygunuzu köreltmeyin. Okuyun, araştırın, farklı insanlarla diyaloga girin. Ve bu diyalog tartışma havasında değil sohbet havasında olsun ki birbirinizden bir şeyler öğrenin.
Günümüzde bazı değerlere maalesef ki körü körüne bağlanılıyor. Yakın zamanda bunun ceremesini çektik ve hala çekiyoruz. Burada ders alınması gereken birçok önemli nokta var. Herkesin kendi fikri olmalı, fakat bu fikri ancak merak ederek, okuyarak ve araştırarak edinebilirsin ve geliştirebilirsin. Diğer türlü sadece kendi esaretini oluşturursun ki esaret altında YAŞANMAZ.
Bilim yalın olmalıdır. Bilime yönelmek isteyen kişi her yönden tarafsız olmalı.
Birçok üniversitede temel bilimlerin kapatılması, kapatılmak istenmesi ile bana göre eğitim-öğretim sekteye uğratılmıştır. Yetiştirdiğimiz azimli, çalışkan ve sorgulayan insanlar yurtdışına gitmeyi kendine çare bulmuştur. Nitekim ki ben de gençliğimde yurtdışının sunduğu imkânları düşünüp Türkiyeyi bırakıp gitmek istemiştim. Giden gelmez, bırakmazlar. Sonradan anladım ki bu yanlış bir düşünce. Çünkü Türkiyenin buradaki gençlere ihtiyacı var, çünkü buradaki en büyük eksiğimiz YERLİ ÜRETİM.
Türkiyenin atacağı adımlar çok önemli. Öncelikle enerji sektörü bir ülkenin gelişmişlik düzeyini yansıtır. İstiyorum ve diliyorum ki güneş enerjisinden ve rüzgâr enerjisinden yararlanma artsın. Fakat bunun için gerekli olan sistemi kendimiz kuralım, kendimiz üretelim.
Küçük bir sahil kasabasındayım. Sağlık problemimden dolayı kendimi fazla yormamaya ve strese girmemeye çalışıyorum. Çok ağır bir ameliyat geçirdim ve Allah bana ömür verdi. Bir şekilde kendimi zinde ve enerjik tutmaya çalışıyorum. Evde kendim kurduğum sistem için sürekli nasıl daha iyisini yaparım diye düşünüyorum bunun için denemeler yapıyorum. Ülke gelişmelerini ve bilim-teknoloji gelişmelerini yakından takip ediyorum. Bu zorlu yolculukta Türkiyenin önündeki engelleri aşacağını, esaretten kurtulacağını ve daha aydınlık bir geleceğe kavuşacağını düşünüyorum ve buna inanıyorum. Ama ne olursun GENÇLERİMİZ UYANSIN, ARAŞTIRSIN, KENDİ FİKİRLERİNİ SAVUNSUN VE SOSYAL MEDYAYI SADECE HEDEFLERİ İÇİN KULLANSIN.