Kökeni 16. ve 17. yüzyıllara dayanan Osmanlı Devleti'nde öğrenilmesi zorunlu hale getirilen ikinci bir dil... Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu engelli bireyler oluşturuyor. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından Devlet İstatistik Enstitüsü'ne yaptırılan Türkiye Özürlüler Araştırması ise Türkiye nüfusunun yüzde 12'sinin engelli olduğunu belirtiyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2000 yılı verilerine göre Türkiye'de 89 bin 43 kişi (53 bin 543'ü erkek, 35 bin 500'ü kadın) konuşma engelli.
Asıl engeli oluşturan şey aslında O'nların duyamıyor olması değil, bizim onlara bakış açımız. O'nlar gözleri ile duyabiliyor, elleri ile de konuşabiliyor. Fakat toplum arasında engel kelimesi ile onların temel hakları olan istihdam, eğitim, sağlık, sosyalleşme, ifade ve düşünce özgürlüğü çoğu kez kısıtlanıyor.
İşitme engelli biri hayata kendini tam olarak adapte etmesi ve kendini toplumun içinde bir birey gibi görmesini sağlamak tamamen bize düşüyor. İşitme engelli bir vatandaş derdini çoğu kez anlatamadığı için sosyal faaliyetlerde bulunmaktan çekinir.
Türkiye'de maalesef kendini topluma kanıtlamış başarıları ile adından söz ettiren bir engelli vatandaşımız bulunmamaktadır. Aslında bakarsanız içlerinde o kadar zeki ve çalışkan bireyler vardır ki... Her şeyi geçtim işitme engelli bir birey okuma özgürlüğünü bile tam sahip değil. İlkokuldan üniversiteye kadar eğitimine devam edebilmiş kaç işitme engelli ya da kaç engelli var?
Dünyada engellilere rehberlik eden ve engelleri unutturan birçok başarılı isim vardır. Bu isimler yüzyıllar boyu konuşulmaya devam edecektir. Bu isimlerden bir tanesi hiç kuşkusuz Ludwing Van Beethoven'dır. Diğeri kör sağır ve dilsiz olan Hellen Keller... Ve ağır bir hastalık sonucu meydana gelen ağır işitme kaybına rağmen birçok buluşa imza atan Thomas Alva Edison...
Onların kendini iyi hissetmesi, kabuğundan çıkıp halk ile karışması bizim onlara bakış açımız ile sağlanacaktır. İşitme engelli biriyle konuşurken işaret dilini bilmiyorsak bile nasıl iletişim kurmak istediğinin sorulması fayda sağlayacaktır. Bu şekilde kendisiyle ilgilendiğimizi fark etmesi onu cesaretlendirecektir. Dudak okumayı tercih ediyor veya yazarak iletişim kurmak istiyor olabilir. Göz kontağı kurmak bu durumda karşılıklı anlaşmayı kolaylaştırabilir.