Popülist Politikalarla Kent Yönetilemez

31 Mart 2024 Yerel Seçim süreci başladı. Siyasi partiler aday belirleme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Hem iktidar hem muhalefetin büyükşehirleri en sona bırakacağı görünüyor.

İzmir’de en son açıklanacak kentler arasında olduğu için biz de bu heyecana ortak olmaya devam edeceğiz.

Mevcut büyükşehir adayları adaymış gibi her gün bir seçim bölgesini ziyaret ediyor. Seçmene ulaşmaya çalışıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve kurmayları da saha çalışmaları ile anket ve yönelimlerle adaylarını belirlemeye çalışıyor.

Mesleğimiz gereği adayların attığı her adım haber bülteni olarak önümüze düşüyor. Bizler de derleyip toplayıp okunur hale getirip vatandaşın bilgisine sunuyoruz.

Samimiyetle söylüyorum bu kadar sürede, bu kadar aday yoğunluğu içerisinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kadar popülist yaklaşan ve manipüle eden bir aday görmedim.

Daha önce defalarca dile getirdim. Tunç Bey’in seçim propagandasının olduğu internet sitesi kapalı. Sürekli güncelleniyor diye şikayet ediyordum. Müjdeyi verebilirim site kullanıma açılmış güncelleme bitmiş…

Ancak karşımıza bambaşka bir site çıkmış. Geçmiş dönem vaat edilen projeler yok. 1., 2., ve 3. Cemre olarak şekillendirdiği seçim propagandasına ilişkin tek bir cümle yok.

Örneğin akıllarda kalan ve ilk yüz günde trafiği yer altına alacak 3 adet battı-çıktı yok, arka mahallelere sahip çıkılacak söylemine ilişkin herhangi bir faaliyet yok.

165 tane vaat verdik bunun 144 tanesini gerçekleştirdik deniliyor. 165 projenin ne olduğunu bilmiyoruz ki 144 projenin bitirildiğini görelim.

Aziz Kocaoğlu’nun temelini attığı Narlıdere Metrosu listede var mı bilmiyorum. İZSU’nun takviminde olan ve yapılması yıllar önce planlanan yatırımlar var mı onu da bilmiyorum. Ben 5 yılda kayda değer halka değecek Halk Taşıt akşam 19.00/20.00 arası yüzde elli indirimli toplu ulaşım uygulamasından başka bir hizmet görmedim. Depremin yaraları sağlıklı bir şekilde sarılmadı, İzmir’de sistemli bir kentsel dönüşüm politikası görmedim. Kente nefes aldıracak bütünlüklü bir trafik planı görmedim. Yüzülecek Körfez dendi, her gün göz göre göre daha çok kirlenen Körfez’de nasıl yüzülecek? Yüzülecek Körfez dendi, Güzelbahçe’de vatandaşların yıllardır yüzdüğü nokta mı yüzülecek Körfez? Ben şahsım adına açık söyleyeyim Pier’in önünde, ya da Atatürk Meydanı’nın olduğu noktada yüzülecek olarak anladım. Açık Körfez’de yüzüp vaadini gerçekleştireceğini tahmin etmiyordum.  

Ve en vahimi kentin tüm noktalarında koordinatları beli olan 730 civarında olan reklam noktası sayısı 4 binin üzerine çıkartılarak ve koordinatları ihaleye eklenmeden 10 yıllığına verilmesi… Hem de 40 milyon gibi komik bir rakama.

Zamanında bir toplantıda bu kadar noktayı neden bu kadar ucuza, üstelik sizi 5 yıllığına seçen halka rağmen siz 10 yıllığına kiraya verdiniz. Sürücüler tabelalardan önünü görmüyor bu konuda ne söylemek istersiniz şeklinde sorduğum soruya Tunç Bey, ‘Öyle bir şey yok bunlar kahve sohbetlerinde konuşulan dedikodudan öte değil’ şeklinde cevap vermişti.

Ufak çaplı projeler İzmir için hizmet değil. Umarım yapılan ufak tefek projelerle teslim edilen daireler ile İzmir’in kentsel dönüşüm problemini çözdük demezler. Açık ve dürüst olarak dile getireyim ne 165 projenin ne olduğunu biliyorum ne de hangilerinin ne şekilde tamamlandığını görüyorum.

İlginç olan başka bir durum daha var. Her gün bir destek toplantısı geleneği oluştu. Sanki bu kentte hizmet etmeyi bilen başka siyasetçi yokmuş gibi…

Sendikalar, dernekler, STK’lar, hemşeriler, aklınıza kim gelirse Tunç Soyer’e destek verme toplantıları gerçekleştiriyor.

Açıkça söyleyeyim bu tarz siyaset yöntemi 90’larda kaldı. İnternet tarama motoruna sorgulatsanız nasıl bir siyaset yöntemi uygulamanız gerektiğini size yol gösteren danışmanlarınızdan daha sağlıklı bilgi alırsınız.

Popülist yaklaşım çok kaybettiren bir yaklaşımdır. Seçmenin inandırıcılık algısını kırdığınız an gerçekten hizmet etseniz bile bir faydası olmayacaktır.

En başta da belirttiğim gibi bu kentin popülist yaklaşımlara değil hizmete ihtiyacı var…

Popülist Politikalarla Kent Yönetilemez