2

Mescid-i Aksa


  • Oluşturulma Tarihi : 19.02.2022 08:07
  • Güncelleme Tarihi :

Merhaba sevgili okuyucular. Size bu hafta ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı anlatacağım. Bilgileri Vikipedi’den derledim. Kudüs’te, tapınaklar tepesinde Kubbetü’s-Sahra’nın hemen güneyinde yer alan ve İslam’ın en kutsal yerlerinden biri olduğuna inanılan camidir. Tarihçe Süleyman tapınağı, (Müslümanların deyimi ile Beytü’l-Makdis) Kral Davut’un oğlu Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında İÖ 957’de tamamlanmış, II. Nabukadnezar ise krallık ile birlikte yapıyı İÖ 586’da tümüyle yıktırmış, Yahudileri esir ederek Babil’e götürmüştür.

II. Kyros, İÖ 538’de Yahudilerin Kudüs’e dönmelerine ve tapınağı yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. Gösterişsiz bir yapı olan İkinci Tapınak da İS 70’te Romalılar tarafından yıkılmış, geriye yalnızca batı yanında bugün “Ağlama Duvarı” diye anılan bölüm kalmıştır. Bugün El-Aksa Camii olarak bilinen yapının Bizans imparatoru I. Justinianos tarafından Süleyman tapınağı kalıntıları üzerine yaptırılan bir bazilika olduğu kabul edilir. Halife Ömer 638’de Kudüs’ü aldıktan sonra yapıyı değişiklik yaptırmadan camiye çevirtmiş, Emevi halifesi I. Velid de (705-715) büyük bir onarımla baştan aşağı yeniletmiştir. Yapıya Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından Abbasilere karşı politik amaçlarla verilmiştir. Mescid-i Aksa ile karıştırılan bir yapı olan Kubbetü’s-Sahra ise Kutsal Kaya’yı içine alacak şekilde Abdülmelik b. Mervan tarafından 687-691 yılları arasında yapıldı. Süleyman tapınağı kalıntıları üzerinde Bizans’ın yaptırdığı bazilika, Müslümanlar arasında Hz. Muhammed’in bir gece Burak’a binerek gittiği, burada peygamberlere namaz kıldırdığı ve göğe yükseldiği inancı vardır. Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından verilir.

Miraç rivayetlerinde yer alan Mescid-i Aksa’nın neresi olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın kastedilen mescit olmadığı görüşündedirler. Muhammed Hamidullah, Mescid-i Aksa’nın gökyüzünde manevi bir mescit olduğunu ileri sürmüştür. İslam öncesi ve erken İslam tarihinde hac, kıble ve Kâbe’nin yerinin neresi olduğu konusu 1970’li yıllardan bu yana tartışılmaktadır. Arkeolojik araştırmalarda Mekke’nin, rivayetlerin aksine yeni bir şehir olarak ortaya çıkışı, bilinen tarih kaynaklarında ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesinde geçmemesi, ticaret yolları üzerinde olmaması yanında tarım açısından arazinin uygunsuz oluşu, erken dönem İslam tarihi hakkında ipuçları veren Kur’an ve hadis rivayetlerinde tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke’nin coğrafi yapısının uyuşmaması; araştırmacıları, İslam’ın kökleri konusunda farklı arayışlara yöneltmiştir.

Muaviye’nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe, Yezid’in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan kara taş üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır. Kanadalı Arkeolog ve İslam Tarihi Araştırmacısı Dan Gibson’a göre sözü edilen yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1200 kilometre kuzeyde, Petra’da gerçekleşmişti. Araştırmalarında ulaştığı en eski camilerin kıble duvarlarının Petra’yı göstermeleri nedeniyle, bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer ipuçlarını bir araya getiren Gibson Muhammed’in Petra’da yaşamış ve buradan Medine’ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ona göre Kur’an’da bahsedilen “bekke” veya “Mekke” sözcükleri de Petra’yı ifade ediyordu. Müslümanların ilk kıblesi de Kudüs’teki Mescid-i Aksa değil, Petra’da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan kübik yapı olmalıydı. Gibson Petra’da haccın nasıl başladığını ve icra şeklini anlattığı bir video yayınladı. Bu yapı Müslümanların iç savaşlarından birisi olan Abdullah bin Zübeyr İsyanı sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr karataşı diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevi saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke’nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevilere karşı Abbasilerin desteğini kazanan yeni mekan birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke’ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmış, Mekke Müslümanların yeni hac merkezi olmuştur.

Dan Gibson bu araştırmaları ile İslam’ın erken dönemine ait miraç rivayetlerinde yer verilen “El-Aksa” mescidinin lokasyonlarını da vermiştir. Gibson’a göre mescit, Petra antik kentine yürüyüş mesafesinde (8 km), Cirane mevkiinde bulunmaktaydı.

Mescid-i Aksa
Halisa Toprak
Yazarımız Kim ?

Halisa Toprak