2

AK Parti Fabrika Ayarlarına Rucu mu Ediyor?


  • Oluşturulma Tarihi : 23.11.2020 06:59
  • Güncelleme Tarihi :

AK Parti, Türkiye’nin siyasal hayatında birçok yönden iz bırakan, reformcu yapısından hamaset çizgisine, demokratikleşmeden kızıl elmaya savrulan fakat hala açık farkla en büyük siyasi parti olarak kalmayı başaran ilginç ve ciddi bilimsel analizlere muhtaç bir yapı. Pragmatist liderliğiyle olabilecek en hızlı şekilde kendisini yeni ortamlara adapte edebilen bu yapı, her değişim ve dönüşümde yeni yeni destekler bulabilmektedir. AB reformu yaparken alkışlanıyor, AB’ye meydan okurken alkışlanıyor, yerel yönetimler reformu yaparken de alkışlanıyor, kayyum atarken de. Komşularla sıfır sorun derken de alkışlanıyor, sıfır komşu politikası yürütürken de. Bu kadar koşulsuz bir desteğe sahip olmak bir siyasi parti için büyük bir şans olsa gerek.
AK Parti 2002 yılında iktidara geldiğinde 2010’a kadar AB reformları, demokratikleşme, Türkiye’nin başörtüsü sorunu, Kürt sorunu, Alevi meselesi gibi kronikleşmiş problemlerinde dünyanın ve iç kamuoyunun takdirini ve desteğini kazanacak kadar ezber bozan reformcu bir yaklaşım sergiledi. Dış politikada yumuşak güçle, komşularla sıfır sorun politikası, Kıbrıs’ta iş birliği ve ticaret politikalarıyla dünyada saygın bir imaj kazandı. BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine rekor oyla seçildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine giden dava sayısı hızlı bir şekilde azaldı. Avrupa Konseyi raporlarında Türkiye’de artık işkencenin sistematik bir uygulama olmadığı açıklandı. AK Parti içeride ve dışarıda siyasette, diplomaside ve ticarette bir örnek model olarak sunuldu. Fakat… Ama…
Fakat ve ama kendinden bir öncekileri bitiren, yok eden, hükümsüz bırakan bağlaçlardır. Çarpma işlemindeki sıfır gibi yutan elemandır. Bütün bu güzel gelişmeleri tersyüz eden olaylar dizisi 2010 Anayasa referandumu ile başlayan talihsiz bir süreçle Gezi olaylarıyla hız kazandı ve 15 Temmuz’la da tahakküm edildi. İç politikada demokrasi ve barış kavramları neredeyse kriminalize edildi, dış politikada “üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız düşmanlarla çevrili” o eski meşhur politikaya daha da sert bir şekilde dönüş yapıldı. AB düşman, ABD hain, Rusya güvenilmez, “Çin u maçin”. Bütün bunların üstüne Arap baharı gelince bölgede oldukça çetrefilli bir sürece girildi.
2020 küresel ve doğal afetler, pandemi ve çatışmalar, ekonomik krizler ve siyasi çalkantılarla bir türlü geçmeyen bir yıla dönüştü. Bu yıl AK Parti için ve tabii ki tüm Türkiye için zor bir yıl olarak hala devam ediyor. 2020 her seferinde “daha maç bitmedi” dercesine kendisini bize hissettiriyor. Bundan sonra olumlu gelişmeler ve mutlu sonlarla kendisini göstermesi en büyük dileğimiz.
Son zamanlarda AK Parti’de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’le başlayan demeçler, Efkan Ala’nın Genel Başkan Yardımcılığına getirilmesi bazı değişim sinyallerini verdi. Merkez Bankasına Naci Ağbal’ın gelişi ve Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın alışılmışın dışında İnstagram hesabı üzerinden istifasını açıklaması büyük ihtimalle bu sürece ivme kazandırdı. Ardından Cumhurbaşkanının demokrasi ve ekonomide reformu ve AB çıkışı Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve İhsan Arslan gibi eski ağır sıklet politikacıların açılımları akıllara doğal olarak “AK Parti fabrika ayarlarına geri mi dönüyor?” sorusunu getirdi.
Herkes bu açıklamaları konuşuyor ve tartışıyor. Bu tür keskin geçişler her zaman gri ve belirsiz bir alan oluşturuyor. Sonucu kestirmek hala zor, zira son söz söylenmedi. Fakat AK Parti fabrika ayarlarına dönsün dönmesin bu noktada bazı tahminlerde bulunmak zor olmaz.
Öncelikle, iç politikada demokratikleşme, insan hakları ve adil yargılanma konusunda bir tür ilerleme olması büyük bir ihtimal. Bu tür bir gelişme, toplumda büyük bir rahatlama ve toparlanma sağlayacaktır. Dış politikada AB ve ABD ile daha yakın ilişkiler, Rusya ve Çin gibi otokrasilerle iyi fakat mesafeli ilişkileri getirebilir. Suriye, Libya ve Akdeniz’de ABD ile uyumlu politikalar öne çıkacaktır. Önümüzdeki günler ilginç gelişmelere tanıklık edecek gibi. Umalım ki bu gelişmeler iyi bir ekonomi, demokrasi, insan hakları, barış ve kardeşlik yönünde olsun.


 

AK Parti Fabrika Ayarlarına Rucu mu Ediyor?
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen