İşsizlik ve Psikolojik Etkileri: Umut Kaybı, Yorgun Nesil


  • Oluşturulma Tarihi : 26.11.2025 08:43
  • Güncelleme Tarihi : 26.11.2025 08:43

İşsizlik artık sadece ekonomik bir mesele değil; gençlerin ruh sağlığını sessizce eriten derin bir toplumsal yara. Türkiye’de işsizlik, özellikle genç nüfus arasında psikolojik etkileri giderek ağırlaşan bir sorun hâline geliyor. İş bulmak için çabalayan, emeğinin karşılığını alamayan ve her gün yeni bir belirsizlikle uyanan bireylerde; yorgunluk, değersizlik ve tükenmişlik duyguları iç içe geçiyor. Çünkü çalışmak yalnızca ekonomik bir ihtiyaç değil, insanın kendini gerçekleştirmenin en temel yollarından biri. Bu nedenle işsizlik, görünenden çok daha ağır bir psikolojik yük taşıyor.

Bu süreçte ilk kaybedilen, kontrol duygusudur. Günlerin birbirine benzediği, plan yapmanın bile anlamını yitirdiği bu dönemde kişi yaşamının direksiyonundan uzaklaşmış gibi hisseder. Süre uzadıkça “Ben yeterince iyi değil miyim?” düşüncesi zihni kemirmeye başlar. Aile ve çevrenin iyi niyetli fakat baskı yaratan cümleleri ise bu duyguyu daha da derinleştirir.

İşsizlik yalnızca zihni değil, bedeni de etkiler: uyku bozulur, enerji düşer, motivasyon kaybolur. Sosyal ilişkilerden uzaklaşma eğilimi artar; çünkü kişi kendisini görünmez ya da eksik hisseder. Özellikle gençlerde bu durum, hayatlarının daha başında bir tükenmişlik duygusuna dönüşebiliyor.

Ailelerin burada çok önemli bir rolü var. Eleştiren değil, dinleyen; kıyaslayan değil, anlamaya çalışan bir tutum, kişinin psikolojik dayanıklılığını büyük ölçüde güçlendirir. İşsizliğin kişinin karakteriyle ilgili olmadığını, ekonomik koşulların bir sonucu olduğunu hatırlatmak bile başlı başına koruyucu bir etkidir.
Bu zorlu süreçte yapılabilecek küçük ama etkili adımlar vardır: Günlük rutini korumak, küçük hedefler belirlemek, sosyal ilişkileri tamamen kesmemek ve gerekiyorsa profesyonel destek almak. Çünkü duygularla tek başına savaşmak, yükü daha da ağırlaştırır.

İşsizlik geçicidir; fakat bu süreçte ruh sağlığını korumak kalıcı bir yatırımdır.

Son yıllarda giderek büyüyen bir sorun da eğitimli işsizliktir. Yıllarca emek vererek mezun olan gençlerin dahi iş bulamaması, hayal kırıklığını çok daha derin hâle getiriyor. Burada yalnızca bir iş kaybı değil; eğitimin, çabanın ve umutların karşılık bulamaması söz konusudur. “Bunca okudum, yine de yetmedi” düşüncesi gençlerde değersizlik ve umutsuzluk duygularını artırırken, toplumda da motivasyon kaybına yol açıyor. Eğitimli işsizlik, yalnızca bireyin değil, ülkenin geleceğinin sessiz bir şekilde eridiğini gösteriyor.

“İş bulmak bir sonuçtur; ama umudu korumak, her koşulda en büyük başarıdır.”

İşsizlik ve Psikolojik Etkileri: Umut Kaybı, Yorgun Nesil
Ümmü Gülsüm Kaplan
Yazarımız Kim ?

Ümmü Gülsüm Kaplan