Yaşamımızda kendimiz veya yakın çevremizde, gün geçmiyor ki ateşlenip hasta olmayalım. Bu kadar sık rastlanan bu tabloya karşı bilinçli olmamız son derece önemli olsa gerek. O zaman gelin bu konuyu açmaya çalışalım. Varsa eksikliklerimizi gidermeye çalışalım. Türkiyenin bugünlerdeki sıkıntılı gündeminden umarım azda olsa uzaklaşarak yararlı olabiliriz.
ATEŞ: Genel anlamda vücut sıcaklığının artışıdır. En çok kabul gören görüş koltuk altı 37,3°C, ağızdan 37,5°C, kulaktan ve rektal 38,0°C üzerindeki vücut sıcaklığıdır.
Ateş ölçüm yolları: Koltuk altından, ağızdan (Oral), kulaktan, alından ve rektal ölçülür.
Ateş nedenleri: Vücudumuzdaki çeşitli metabolik faaliyetlerden dolayı vücutta bir ısı üretimi vardır. Normalde ısı üreten ve ısı kaybettiren mekanizmalar denge içindedir. Vücudumuzda beyin alt kısmında hipotalamus denen yerde bir ısı merkezi vardır, burası bir termostat gibi çalışır. Çeşitli hastalık durumlarında bu merkez yüksek bir değere ayarlanır ve ateş ortaya çıkar.
Ateşe yol açan etkenler:
Enfeksiyon etkenleri
Çeşitli ilaçlar ve toksik maddeler
Bazı kanser türleri
Ameliyatlar ve travmalar
Romatizmal hastalıklar
Diğer nedenler
Ateşin riskleri: Görüşler farklı olmakla beraber bebeklerde, yaşlılarda, akciğer, kalp, karaciğer, böbrek ve metabolik hastalığı olanlarda risklidir. Kontrol altında tutulmalıdır.
Ateşin çeşitleri:
Devamlı ateş: Sabah akşam ısı farkı bir dereceden azdır. Örnek Tifo. Aralıklı ateş: Sabah akşam ısı farkı bir dereceden fazladır. Arada bir normal olabilir. Örnek sıtma. Tekrarlayan ateş: Aniden yükselip, aniden düşer. Nöbetler şeklindedir. Örnek Lyme hastalığına neden olan Borelia enfeksiyonları). Bacaklı ateş: Sabah akşam farkı bir dereceden fazla olsa da normal ateş gözlenmez. Örnek üst solunum yolu enfeksiyonları. Dalgalı ateş: Yavaş yavaş yükselir, yavaş yavaş düşer. Birkaç gün normal seyredip, tekrar yükselir. Örnek tıpta Brusellozis diye bildiğimiz Malta Humması.
Subfebril ateş (Hafif ateş):37,0-37,7 derece arasında seyreder. 38i geçmez. Örnek, Tüberküloz.
Bifazik Ateş: Bir günlük ateşsiz devre sonrası birkaç günlük ateşli devre ile seyreder, nadirdir. Bazı enfeksiyon hastalıklarında görülür. Ateşli gelen hastayla karşılaştığımızda yapacaklarımız ve alınacak önlemler: Yukarıda saydığım riskli durumlar dışında ateşe müdahale etmemek görüşü baskın olmakla beraber, her hasta ayrı değerlendirilip, eğer ateş hastayı rahatsız ediyor ve hastanın genel durumu giderek kötüleşiyorsa, en kısa zamanda ilgili uzmana danışılarak ateşi kontrol altına almak gerekir.
Ateşi kontrol altına alma:
Dışarıdan soğutma ile: Geçici yararı olup, kalp hastalığı durumunda riskli olabilir. Ateş düşürücü ilaçlar: Uygun dozda kullanılırsa Asetaminofen en uygunudur. Aspirinin çeşitli yan etkileri nedeni ile kullanımı sıkıntılıdır. Antienflamatuvar (Antiromatizmal) ilaçları da kontrollü kullanmak gerekir.
Ateşi kalıcı olarak kontrol edebilmenin yolu ona yol açan nedeni bulmaktan geçer, eğer neden bakteriyel ise testleri yapılarak uygun antibiyotik verilir.
Sıcak çarpması durumunda yapılacak işlemler: Bilinci açık, normalleşmeye giden vücut ısısı ölçülüyor, sıvı gereksinimi olmayıp ekstra ciddi sorunu gözlenmiyorsa iyi durumda kabul edilir. İzlenmelidir. Bilinci kapanmaya doğru gidiyor ve şok durumu söz konusu ise kötü durumda kabul edilip, hangi durumda olursa olsun hava yolunun açılıp, şok durumu gelişmişse tablonun düzeltilmesi için en kısa zamanda tam donanımlı sağlık merkezine göndermek gerekir.
Sonuç ve yorum: Biz burada sık rastladığımız ateşli hasta konusunu açmaya, çok teknik ayrıntıya girmeden akılda kalacak önemli noktaları vurgulamaya çalıştık. Ateşin çok çeşitli tepkimeler sonucu oluşan vücudun bir savunma mekanizması olduğunu anımsattık. Bu gerçeği akıldan çıkarmadan her ateşli durumun enfeksiyondan oluşmadığını vurguladık. Enfeksiyon nedenli ateş olsa da her ateşin bakterilerle oluşmadığını bilmemiz gerekir. Dolayısı ile önümüze gelen her ateşli hasta için antibiyotik kullanımının şart olmadığını unutmamalıyız. Ateşi hemen düşürmenin akıllıca olmadığı, yukarda saydığımız riskli durumlarda da kontrol altına almamanın bizleri sıkıntıya sokabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Şurasını unutmayalım ki; Yaşlı ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda ateş olmadığı gibi ateş düşüklüğü dediğimiz hipotermi gözlenebilir. Buradan çıkacak en önemli nokta ateşin önemli bir hastalık bulgusu olmasıdır..Mutlaka bir doktorun denetimine girerek kontrolü gerekir.