KORONA DANIŞMA KURULU YA DA BİLİM KURULU NE YAPIYOR?
Ünlü bir türkümüz var. Türkü sevenler çok iyi bilir. Muhlis Akarsu ustamızdan alınma, Sivas Kangal türküsü...
Ey sevdiğim sana şikayetim var,
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin.
Bende bir insanım bir canım var,
Zalimsin oy hainsin oy nedeyim oy.
***
Sevgili dostlar hiçbir toplumu ilgilendiren konu (buna şu günlerde yaşadığımız pandemi de dahil) siyasetten soyutlanamaz ve açıklanamaz. Ben siyasete bulaşmam, siyasetle işim olmaz. Ben bilim insanıyım Sadece “Bilim Kurulu” üyesiyim deyip, işin içinden ne kadar sıyrılabiliriz? Elbette korona ile ilgili alınan kararların perde arkasını bilemeyiz. Sadece alınan kararlar sır olduğundan tahmin yapabiliriz. İleride bu konunun ayrıntısı yazılıp çizilecektir.
***
Gelelim konumuza. Bırakın bağımsız, siyaset ve partiler üstü kurumları her şey maalesef tek bir otoritenin verdiği kararlarla olmaktadır. Buna ne dersiniz deyin! Bunu dağdaki çoban bile bilmektedir.
***
Bu durumu ve yukarıdan alınan kararları onaylamak adına bazı meslektaşlarımız yandaş gazeteciler ile yandaş TV’lere çıkarak yapılan mücadelenin doğruluğunu ve alınan kararların isabetliliğini, yönetimin ne kadar doğru bir öngörüye sahip olduğunu ballandıra ballandıra anlatmaktadırlar. Hatta daha ileriye giderek aşılamada bile önde olduğumuzu belirtmektedirler. Yazık ki ne yazık!
***
Oysa olağan üstü koşullar yaşamaktayız. Aydın ve bilim insanı namusumuzu hiç unutmadan dar bir çevreye değil, halka hizmet ve halka doğruları açıklamak gibi bir görevimiz vardır. Bu temel olguyu hiç unutmamalıyız. Bilim tarihi, gelecekte aydın ve bilim insanı sorumluluğumuza değinerek bizden söz etmelidir. Yoksa teslimiyetçiliğimizi ve korkaklığımızı da elbette bir gün yazanlar olacaktır.
***
Bilim insanları, bu koşullarda elbette sapmadan, eğilip bükülmeden doğru ile uzlaşarak hareket etmelidir. Bağımsız gözüken ama bilindiği gibi siyasetin emrinde olan bilim kurulumuzdaki (Danışma Kurulu) arkadaşlarımız, meslektaşlarımız maalesef cesur davranmayarak mevcut iktidara pardon otoriteye teslim olmuşlardır. Umarım ve dilerim ki bu olumsuz davranışlarından zaman geçse de bile, en kısa sürede vazgeçip, halkı doğru bilgilendirerek gerçek bilim insanı sorumluluğuna kavuşurlar..
***
Gün korkusuz, cesur, özgür ve halkı doğru aydınlatmayı görev olarak önümüze koymuştur. Bundan kaçamayız. Salgın nedeni ile her gün iki Soma faciası yaşanmaktadır. Bu ölen insanlardan kim sorumlu olacaktır? Yanlış yapılırsa, bunu yapan dostlarımız da olsa eleştirmemiz onları sevmemizdendir… Lütfen artık gerçekleri söyleyerek isminizin önünde sadece Dr. unvanı kalarak ayrılın. Sevgili Nusret Fişek Hocamızın kemiklerini sızlatmayın!
***
OLAĞANÜSTÜ KOŞULLAR YAŞASAK DA, BU DURUM VE KOŞULLAR ELBETTE BİTECEKTİR. ÜLKEMİZ DE SONUNDA BİLİMİN AYDINLIĞINDA KARANLIĞI YENECEKTİR.
***
Sözümüzü türkümüzü söyleyerek bitirelim. Bu türkü anlattıklarımızı ne kadar da güzel ifade ediyor…
Eski günler hayalimden gitmiyor,
Dün dediğin bugünkünü tutmuyor.
Sevgilerimle…