Bugünkü yazımı geçenlerde yaptığımız bir paneli özetleyerek anlatmaya çalışacağım. Özet olunca bazen önemli noktalar unutulabiliniyor. Şimdiden affola..Hepinize ağız tadında bayramlar diliyorum..j
16 Mayıs 2019 günü, İzmir – Güzelbahçe Belediye Başkanlığının işbirliği ve Belediye Başkanı sayın Mustafa İnce’nin katılımı ile, “Güzelbahçe Belediye Nikah Salonunda” “Ekonomimiz Nereye Gidiyor” başlığı altında bilimsel ağırlıklı tartışmalı bir panel yaptık. “ADD ve Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Güzelbahçe Şubeleri’nin” katılımı ile Güzelbahçe “GÜL-DER” tarafından düzenlenen toplantının yönetimi tarafından yerine getirildi. Panelde konuşmacı olarak “Ankara- Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü eski Başkanı Prof.Dr. Mustafa Altıntaş” bulunuyordu.
Prof. Altıntaş; yaşanmakta olan ve giderek derinleşen ve reel sektörü de etkisi altına almış ekonomik krizin, “yerli ve milli” olduğunun altını çizerek sözlerine başladı ve bunun nedenini de, 2007’den başlayarak, yönetim tarafından gerçekleştirilen idari, siyasal, hukuksal girişimlere dayandırdı.
Prof. Altıntaş; Cumhuriyetin ilk onbeş yılı (1923-1939) ile son 15 yılını (2003-2018) , izlenen ekonomi politikaları ile dönemlerin sonuçlarını karşılaştırarak, bu yüz yıl aralığının güçsüz ve güçlü yanlarını irdeleyerek, ilk on beş yılın (özellikle 1932’den sonraki uygulamaların) başarılı sonuçlarının altını çizdi. Prof. Altıntaş; Cumhuriyet projesinin nüfusun % 90’ını oluşturan köylülerine “bir çift öküz ve saban vererek” üretici çiftçiye dönüştürmeye dayandığını; son çeyrek yılda ise, toplam nüfus içinde çiftçiyi köylüye dönüştürmeye evrildiğini belirtti.
Prof.Altıntaş; enflasyon ve işsizliğin birlikte yükselmesinin 1970’li yılların ikinci yarısında yaşanan “durgunluk içinde enflasyonu” anımsattığını, işgücüne yeni katılanları umutsuzluğa yöneltirken, işini yitirenleri ise bunalıma sürüklediğini, bunun önüne geçilmez ise, ekonomik krizin, önce toplumsal ve sonrasında da siyasal sonuçlara gebe olduğu uyarısında bulunmuştur. Bunun için koruyucu, uzun süreli planlı yönelim içine girilmesinin yanı sıra işsizlik ile enflasyon toplamınca oluşturulan mutsuzluk oranının düşürülmesi için, üretmeye ekonomiden vazgeçilerek yurttaşları içeren bir “temel gelir”in koşulsuz olarak dağıtımını önermiştir. Prof.Altıntaş’ın sunumu sonrasında canlı bir soru-yanıt ve katılımcıların yorumuna geçilmiş ve toplantı iki saati aşkın süre sonrasında bitmiştir.
YORUM VE ÖNERİLERİMİZ: Konu ekonomi olunca doğal olarak ilgi yoğun olmuş, izleyiciler birçok soru ve katkıları ile toplantıya renk katarak üretken bir panele dönüştürmüşlerdir.. Yerel aydınlanma panellerinin belediyeler ve demokratik kitle örgütleri ile yaygınlaştırılarak yapılması halkın bilinçlenmesin de, farklı görüşlerin ortak akıla dönüşümünde önemli kilometre taşları olduğu bir kez daha görülmüştür.. Bu toplantıda kanımca bu yönlerden amacına ulaşmıştır.