Kişisel Koruyucu Donanım


  • Oluşturulma Tarihi : 22.04.2020 07:13
  • Güncelleme Tarihi :
Kişisel Koruyucu Donanım yazının resmi

İçinde bulunduğumuz KORONAVİRÜS SALGINI döneminde; çelişkiler, eksiklikler, yetersizlikler gün yüzüne çıkmakta, sağlığın olmaz ise olmaz parçalarından olan sağlık çalışanlarının KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMI konusu, şu sıralarda en çok tartışılan, neredeyse hayat-memat sorunu durumuna gelmiştir. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi toplumsal yaşamımızda hiçbir konu siyasetten soyutlanamaz. Sağlık nasıl her şeyin başı diyorsak, siyasette onun bir parçası olup, onu da baş tacı etmemiz gerekir. Sağlığımızın en üst düzeyde olmasını istiyorsak bunun ayrılmaz parçası olan siyasetin de toplumsal olmasını, geniş halk kitlelerinin çıkarını sağlamasını istemek zorundayız. Salgının başlarında Türk Tabipler Birliği (TTB) sağlık çalışanlarının, özellikle ön safhada adeta vuruşan hekim, hemşire, teknisyen ve diğer sağlık emekçileri için KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM(KKD) YÖNETMELİĞİ ile ilgili çalışma başlattı. Bu çalışmada dünyadan örnekler verilerek, KORUNMA TEDAVİDEN ÖNCELİKLİ VE ÜSTÜN İLKESİNDEN HAREKETLE sağlık çalışanlarının güvenliğinin öncelikli olması vurgulandı. Bu çalışmada aşağıdaki noktalar dile getirilmiştir. Birlikte değerlendirelim.
İçinde bulunduğumuz pandemi mücadelesinde ön safta savaşan sağlık çalışanlarının tamamının görevlerini sağlık yapabilmeleri için gerekli önlemler alınmalıdır. Sağlık personeli hizmet verirken, kendisini ve bakım verdiği hastayı korumak için mutlaka kişisel koruyucu donanım (KKD) kullanmalıdır.
Sağlık çalışanlarının kullanacakları KKD yapılandırılması için COVID-19 mücadelesini halen sürdüren ve diğer ülkelere göre başarılı görünen ülke deneyimlerini ve önerilerinin temel alınması ülkemizdeki sürecinde daha başarılı bir şekilde yönetilmesine katkı sağlayacaktır.
Bu kapsamda, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) bu konuda önerdiği minimum standartlara, 2019 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı’na ve Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Yönetmeliği’ne (RG: 1 Mayıs 2019 tarih ve 30761 sayı) uygun kişisel koruyucu donanım temini gerektiği açıktır. Unutulmamalıdır ki Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı influenza içindir ve COVID-19 ile ilgili bilinmeyen daha çoktur ve başarılı ülkeler önce güvenlik ilkesini benimsemişlerdir. Buradan hareketle, salgınla mücadelede sağlık çalışanlarının ve sağlık kuruluşlarının rolünü aksamaması ve salgınla mücadelenin etkinliğinin azalmaması için sağlık çalışanlarının KKD’leri ile ilgili aşağıdaki önlemler alınmalıdır.

  1. Konu ile ilgili olarak DSÖ 27 Şubat 2020 tarihinde “COVID-19 için kişisel koruyucu ekipmanların rasyonel kullanımı” başlıklı bir rehber yayımlamış ve hastalığın tanı tedavi ve incelenme sürecinde sağlık personelinin kullanması gereken KKD standartlarını belirlemiştir. Sağlık personelinin COVID-19 hastalığı bağlamında kullanacağı KKD, DSÖ’ nün hazırladığı standartlara uygun biçimde birime, personel türüne ve faaliyete göre gerekli ve yeterli sayıda sağlanmalıdır.
  2. Mevcut kanıtlar dâhilinde damlacık yolu ile bulaştığı belirlenen enfeksiyonun ek olarak hava yolu ile bulaştığı yönünde de bazı görüşler olduğu bilinmektedir. Bu nedenle özellikle kullanılacak maske seçiminde bu göz ardı edilmemelidir. KKD ekipmanlarına yönelik yeterli stok oluşturulmalı ve kullanımına yönelik planlama yapılmalıdır.
  3. Hizmet verirken standart koruyucu önlemler mutlaka alınmış olmalı ve buna ek olarak hizmetin türüne göre önlemler artırılmalıdır. Risk oluşturabilecek durumlar ve alınacak önlemler farklılık göstermekte ve buna göre KKD kullanımı da değişmektedir.
  4. Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı’nda her bir sağlık personeli için asgari malzemeler belirtilmiştir. Ancak cerrahi/tıbbi standartta olmayan pamuklu maskeler yüzde 97 geçirgen iken, tıbbi standarda uygun cerrahi maskeler yüzde 44 ve kompleks maskeler ffp2 yüzde 1-5, ffp3 yüzde 0-1 düzeylerinde geçirgendir. Bu nedenle Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikte (RG: 15.06.2013 tarih ve 28678 sayı) belirtildiği şekilde 4. Derece risk altında çalışan sağlık hizmetlilerinin bu planda belirtilen malzemelerin ve türlerinin yeterli olmayacağı günümüzde aşikârdır. Buradan yola çıkarak ilk planda her sağlık personeline aşağıdaki malzemenin temini şarttır:
  • Evde ve ayaktan bakım verilen alanlarda; gerektiğinde kullanmak üzere ffp2/n95 tipi maske (en az iki maske/gün), cerrahi maske (yeterince) ve sıvı sabun ve/veya alkol bazlı el antiseptiği
  • Yataklı birimlerde (COVİD-19 hastaların bulunmadığı); gerektiğinde kullanmak üzere ffp2/n95 tipi maske (en az dört maske/gün), cerrahi maske (yeterince) steril olmayan eldiven (yeterince) ve sıvı sabun ve/veya alkol bazlı el antiseptiği
  • Yataklı birimlerde (COVİD-19 hastaların bulunduğu); bu alanda çalışan her personele yeterince tam kapalı yüz koruyucu veya göz koruyucu (EN166), koruyucu kıyafet (EN14126), steril olmayan eldiven, steril eldiven, ulusal EN 149 valvsiz ffp tipi maske, cerrahi maske, tek kullanımlık önlük ve sıvı sabun ve/veya alkol bazlı el antiseptiği
KKD özelinde gereken doğru kullanım, kullanım süresi ile kullanım ihtiyacının saptanarak devamlılığı sağlayacak risk gruplarına göre dağıtım planı ve etkin kullanmaları sağlanmalıdır. Kurumlarda, kurum içi birimlerin rutin kullanımı dışında en az Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı’nda yer aldığı şekilde yaklaşık 12 hafta yetecek kadar malzemenin temin edilmesi gerekmektedir. Bunun için malzeme tükenme hızları her sağlık birimi bazında kullanım miktarları stok ve tahmini tükenme periyotları da gözetilerek bilimsel kabul görmüş (Personal Protective Equipment (PPE) Burn Rate Calculator) hesaplamalar yapılmalıdır.
Hepimizin bildiği gibi sağlık kurumlarında COVID-19 servisleri ayrılmalı, yoğun bakım vb. müdahale alanlarında, deneyim raporlarında örnekleri paylaşılan ve risk almamaya dayalı sürekli izlenen uygun kullanımı desteklenen üç aşamalı bir yapı oluşturulmalı ve temiz alan ile kirli (kontamine) alan birbirlerinden ayrılmalıdır. Bu ayrıma bağlı olarak alanlar arasında geçiş durumlarında KKD malzemelerinin giyilip çıkartılması gerektiğinden malzeme hesaplanması, depolanması ve dağıtımında bu durumda göz önüne alınmalıdır. Sağlık personelinin malzeme eksikliği kaygısının duymamasını sağlayacak şekilde birimlerde KKD dağıtımı birim sağlık personeli kontrol ve sorumluluğunda yapılmalıdır.
Son olarak risk grubunda olan sağlık çalışanları (kronik hastalığı olanlar vb.) için en üst düzeyde etkin KKD korunma sağlanmalıdır ve olası hastalarla karşılaşılmayan, geri planda planlama, danışma, telefon yönlendirme gibi görevlere çekilmeleri gerektiği göz ardı edilmemelidir.
YORUM VE ÖNERİLERİMİZ: Sevgili dostlar bu salgının en önemli öğrettiği konuların başında, sağlığın her şeyin başı olduğu, sağlıklı bir sağlık sisteminde içinde yaşadığımız dünyada maalesef siyasetten soyut bir sağlıklı toplum istemenin adeta olanaksız olduğunu bize çok acı bir şekilde öğretti. Sağlık konusunda karar vericilerinde; Maalesef ben sadece bilim adamıyım, hekimim, sanatçıyım diyenleri ciddiye almadığını, tüm uygulamaların siyasetçinin direktifleri ile yürüdüğünü gördüklerini sanıyorum. Arzuladığımız ezen ve ezilenin olmadığı bir toplum olana kadar, hepimizin taşın altına elimizi koyup, ülkemiz, dünya ve evren için “Siyasetle Hemhal Olmamız şarttır” deyip her zamanki ilkelerimizi kafalarımıza kazınana kadar tekrarlayalım. KORUYUCU HEKİMLİK, TEDAVİ HEKİMLİĞİNDEN ÖNCE VE ÜSTÜNDÜR. BİR AN ÖNCE SAĞLIK ÖZELLEŞTİRİLMELİDİR. Nice sağlıklı günlere.

Kişisel Koruyucu Donanım
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun