Hatırlarsanız 1980’lerde, Turgut Özal ile “Neoliberal Politikaları” bize dayatan Batı, kendi temel sorunları ile ilgili konularda devletleştirme hamlelerine kendisi olunca ne hikmet ise hız vermiştir.
Bilindiği gibi bizde “27 Mayıs 1928 tarihinde kurulan REFİK SAYDAM HIFSISIHHA ENSTİTÜSÜ, “Sağlık Bakanlığına bağlı olup, amacı Toplum sağlığı konusunda referans laboratuvarı olarak hizmet vererek, bulaşıcı hastalıklar ile ilgili AŞI çalışmalarını sürdürmekti.
***
Bu görevini uzunca bir süre başarılı bir biçimde yürütebildi. Ancak ROBERT KOCH Enstitüsü gibi özerk ve sağlık politikalarını belirleme yetkisine sahip olsaydı, bugünlerde yaşadığımız pandemi sürecinde ne kadar başarılı çalışmalar yürütebilirdi diye düşünmemek elde değil. Mutlaka aklımızın bir köşesinde yer etmiş olması gerekir.
***
Ama ne yazık ki “Neoliberal politikalar” sonucunda sağlık başta olmak üzere estirilen özelleştirme politikalarının devamında; aşı konusunda dışa bağımlılığı önleyen ve daha da ötesi bazı pandemi dönemlerinde başka ülkelere aşı gönderebilen bir niteliğe sahip olan bu sağlık kurumunuz, Kasım 2011 tarihinde sessiz sedasız bir şekilde kapatılmıştır. Kapatılma sonucunda toplum sağlığı açısından büyük bir hüsran ve yenilgi duygusu yaşamamıza neden olmasına rağmen yeterince tepki gösterilememiştir.
***
Bugünlerde PNÖMONİ ve GRİP AŞISI ihtiyacımızı karşılamaktan uzak olmamızın nedenlerini uzaklarda değil, bence buralarda aramak gerekir dersem abartmış mı olurum? Kovid-19 pandemisi dünyada ve bizde “Neoliberal ve Serbest Pazar Ekonomisinin” büyük çıkmazlarını görmemize yardımcı olmuştur.
***
Bu nedenle artık sağlık, eğitim ve toplumu ilgilendiren temel konularda KAMUCULUK anlayışı gelişmekte ve bu anlayış toplumsal geleceğimize yön vereceğini umut etmekteyiz. Bu temel anlayış yeniden Hıfzıssıhha Enstitümüzün ve kapatılan diğer kamu kurumlarının yeniden açılmasının da yolunu açacaktır diye umuyoruz. Dileriz düşüncelerimiz yaşam bulur.
Sözümüzü yine güzelim türkümüz ile bitirelim.
“Telgrafın tellerini arşınlamalı,
Yâr üstüne yâr seveni kurşunlamalı.”
Sevgiler…