Sömürü Düzeni Devam Ettikçe… -2


  • Oluşturulma Tarihi : 27.08.2021 07:12
  • Güncelleme Tarihi :
Sömürü Düzeni Devam Ettikçe… -2 yazının resmi

TOPLUM KÖKENLİ DİRENÇLİ BAKTERİLER NELER OLABİLİR?

Pnömoniye neden olan ve pnömokok diye adlandırdığımız bakterilerin dirençli olması. “Çoklu ilaca dirençli pnömokokların” yaygınlaşması.

Tifo ve paratifo etkeni olarak bilinen “Salmonella” grubunun birçok antibiyotiğe (sefalosporin ve kinolonlar) dirençli hale gelmeleri.

Basilli dizanteri (kanlı ishal) etkeni olan Shigella grubu bakterilerin birçok antibiyotiğe direnç kazanmaları.

Verem (tüberküloz) hastalığına neden olan

“Mikobakterium Tüberkülozis” basilinin bir çok ilaca direnç kazanması, hatta pantezistan olması. Yani tüm antitüberküloz ilaçlara direnç kazanması.

Sıtmaya neden olan malarya parazitinin sıtma ilaçlarına (klorokin gibi) direnç kazanması.

Koronavirüsleri.

İnsan bağışıklık yetmezliği virüsünün direnç kazanması önemli sorunlardır.

Ayrıca aşılama oranlarının azalmasıyla dünyanın bazı bölgelerinde kızamık, difteri, çocuk felci gibi hastalıklar tekrar görülmeye başlaması.

***

SONUÇ VE YORUM:

Pandemi ile boğuştuğumuz bugünlerde SARS-CoV-2 virüsü şu anda maraton koşusunda önde gitmektedir. Tek çözümümüz şimdilik varyantlara da etkili olabilecek aşı gibi görünüyor. Bunda da şimdilik en uygunu 4-6 hafta aralıklarla yapılacak mRNA aşısı gibi durmaktadır. İnaktif aşı yaptırmanız da durum aynıdır. Antiviral ilaçlar henüz ufukta yoktur.

***

Birçok antibiyotik üreten ilaç firması direnç sorunu, küresel ısınma, çevre faktörleri, ekonomik nedenlerle artık yeni antibiyotik ve antiviral, antifungal ilaç üretmede üşengeç davranmaktadır. Geleceğimiz enfeksiyonlar açısından iç açıcı değildir. WHO yani “Dünya Sağlık Örgütü “yetkisi az ve etkisiz durmaktadır. COVAX örgütlenmesinde bile etkili olamadı. Hala yoksul ülkelerde aşılama %1-2 dolayında.

Bu nedenleri de göz önünde bulundurularak ülkemizde biran önce koruyucu hekimliğe ön planda yer veren bir yapılanmaya gidilmelidir. Şehir Hastaneleri serüveninden vazgeçilip, nüfusa göre 300-400 yataklı Hastaneleri destekleyip tasarruf edilen miktarları koruyucu sağlık hizmetlerine ayırmakla çok mesafe alırız düşüncesindeyim. Bu dediklerimiz olur mu? Çok zor. Demokrasiden uzaklaşılan şeffaflığın olmadığı, baskıcı, otoriter toplumların sağlıklı olması çok zordur. Yine de her gecenin bir sabahı olur deyip, umudumuzu kesmeyelim derim...

***

Sözlerimizi türkümüz ve sloganlarımızla bitirelim.

DEDİLER İNANMADIM,

HER SÖZE ALDANMADIM,

DİLEY DİLEY DİLEY LEY…

***

Sağlık doğuştan gelen bir haktır.

Aşı evrensel ve yaşamsaldır.

Aşı reddi bir insan hakkı değildir.

Sağlık biran önce kamulaştırılmalıdır.

Sevgilerimle...

Sömürü Düzeni Devam Ettikçe… -2
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun