Koronavirüs pandemisi nedeni ile dünyada ve ülkemizde gündem şaşırdı. Elazığ depremi sonrası TTB’nin gözlem raporunda çok önemli tespitler rapor edildi. Gelin bu raporu noktasına dokunmadan gözden geçirelim. İşte rapor:
Bilindiği gibi hepimizi derinden üzen 24 Ocak 2020 günü merkez üssü Sivrice de meydana gelen Elazığ depremi 41 kişinin yaşamını yitirmesine bin 600 den fazla kişi yaralanmasına yol açmıştır. Depremde oluşan hasar nedeniyle oturulamaz durumundaki evler, evsiz kalan ya da deprem korkusu nedeniyle evine giremeyen, ağır mevsim koşullarında dondurucu soğukta binlerce yurttaş evsiz kalmıştır. TTB ve SES olarak depremin meydana gelmesinden hemen sonra deprem bölgesi ziyaret edilmiş ve ilk değerlendirmeler sonucundaki deprem bölgesine ilişkin durum, yapılan faaliyetler, gözlem ve öneriler kamuoyu ile paylaşılmıştı. Depremin birinci haftasında, bölgede durumu yeniden değerlendirmek amacıyla Sivrice ve Elazığ merkezlerine ziyaret gerçekleştirildi. Depremzede vatandaşlarla Yöneticilerle yapılan görüşmeler, gözlemler ve elde edilen bilgiler şöyledir:
BARINMA
Yapılan gözlemler ve görüşmelerde Barınma deprem bölgesinde en öncelikli ve hayati sorun başlığı olarak dikkat çekmektedir. Depremin 1. haftası itibarı ile bölgenin en önemli sorunu evi hasar görmüş kullanılamaz/oturulamaz durumda olan yurttaşların kışı nasıl geçireceğidir. Bölgenin ağır kış koşulları düşünüldüğünde çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmelidir. Kışlık dahi olsa çadırların ağır kış koşullarında en kötü barınma seçeneği olduğu, bir başka ifade ile çadırın barınmayla eşdeğer görülmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Bölgede barınma sorunu kışlık çadır temin etmenin ötesinde geçici yaşam alanı oluşturma, ısınma ve beslenme ihtiyaçları ile birlikte ele alınmalıdır.
Sivrice’de çadırların çoğunlukla evlerin bahçelerine kurulduğu, bir kısmının ilçenin boş alanları (park vb) kurulduğu, hemen tamamının uygun olmayan yerlere kurulduğu tespit edilmiştir. Bazı çadırların su altında kaldığı ve kullanılamaz duruma geldiği de gözlenmiştir. Elazığ’da da benzer bir durum söz konusudur. Sanayi Salıbaba Mahallesi’nde ve valiliğin yakınındaki çadır kentlerde gözlemlerde bulunulmuştur. Bunun haricinde mahalle aralarında birkaç çadırdan oluşan çok sayıda kümelenmeler vardır. Valiliğin yakınındaki çadırkent hariç gözlenen çadır yerleşimlerinin uygun olmadığı tespit edilmiştir. Çadır kurulan zeminlerin belli bir eğime sahip olması ve böylece su basmasını önlemesi gerekmektedir. Sanayi mahallesindeki çadırkent, tamamen çamur ve yer yer su birikintileri içindedir. Gelişigüzel kurulan çadır kümeleri ya da çadır kentlerin çoğunun güvenliği yoktur. Çadırlar birbirine yakın mesafelerde kurulmuş olup, çoğunda çadır içine soba kurulmuştur. Çadırların, her ne kadar yanmaz malzemeden yapıldığını tahmin edilse de yangın açısından tehlikeli olduğu düşünülmektedir. Çadırlarda ciddi bir ısınma sorunu mevcuttu. Çadırların kurulduğu yerlerde mobil tuvaletler, banyo vb olanaklar bulunmadığı için, yurttaşların bu ihtiyaçlarını hasarlı evlerde gidermektedir. Ziyaretimizden önceki gün Sivrice’de şiddetli bir fırtına yaşanması üzerine bazı çadırların yıkıldığı, çoğu çadıra su bastığı ve kullanılamaz duruma geldiği ve vatandaşlar tarafından bu durum nedeniyle koşulların depremin ilk gününe dönüldüğü yapılan görüşmeler sonucunda ifade edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın organizasyonu ile en fazla etkilenen mahallelerden başlamak üzere tüm evlerin hasar tespiti sürmekteydi. Yöneticiler, ağır hasarlı olarak saptanan binaların ev sahiplerinin kararına bırakılmaksızın, yıkılması yönünde karar alınmışlardır. Önceki depremde sahipleri tarafından yıkımına izin verilmeyen birkaç ağır hasarlı binanın, bu depremde yıkılarak can kaybına neden olması nedeniyle böyle bir karar alındığı ifade edildi. Sivrice’de 15 evin, Elazığ merkezde ise dört binden fazla bina ağır hasarlı olduğu için yıkım kararı verildiği belirtildi. Sivrice’de 250-300 konteynerlerden oluşan bir geçici yerleşim yeri hazırlığı yapılmaktaydı.
TTB ve Elazığ Depremi Raporu-1