Türkiye Orta Doğululaşmakta Mıdır? 4. Kültürde Yaşanan Dönüşümler


  • Oluşturulma Tarihi : 27.05.2020 07:33
  • Güncelleme Tarihi :
Türkiye Orta Doğululaşmakta Mıdır? 4. Kültürde Yaşanan Dönüşümler yazının resmi

Bir kültür üstünde istenen değişimi gerçekleştirebilmenin kimi diğerinden daha etkili pek çok yolu vardır. Ama amacınız bir kültürü geliştirmek de olsa yok etmek de olsa iş zor. Kültürler gibi çok değişkene sahip ve dinamik olguları etkilemek çok çaba gerektirir ve sıklıkla istenmeyen sonuçlara yol açar. İstenen değişimi sağlamak için öncelikli olarak yeterli ve doğru bilgi şart. Yani kültürleri değiştirmek için önce onları anlamak ve gerçek halini görmek gerekli. Modern “Batı”nın hem kendi kültürünü hem yabancı kültürleri anlamak için sosyal bilimlerde gösterdiği çaba boşa değil. O çabaların sonucunda Batı toplumunun kendisinde de Orta Doğu dâhil Dünya’nın kalanında da belli kişilerin çıkarları için çekilen acılar aşikâr. Bu acılara karşı çıkan iyi niyetli pek çok düşünce akımının, siyasi hareketin, sırf bilgi eksikliği sebebiyle kendi toplumlarına ne kadar zarar verdikleri, nasıl kolayca istediklerinin tersine yönlendirilebildikleri de ortada. Ama Dünya’daki acılara karşı üretilen, uygulanan ve işe yarayan çözümlerin varlığı da gene kültürleri anlamak ve değiştirmek için gösterilen başka çabaların sonucu. Yani kültürleri gerçekten öğrenmeden, anlamadan onları iyi ya da kötü bir yönde değiştirmek mümkün değil. Ama kültürler hakkında elde ettiğiniz bilgiyi ne yönde kullanacağınız da sizin onlara, yani insanlığa verdiğiniz değere ve anlama bağlı. O yüzden kültürlere saygı duymaktır erdemli olan.
Elbette bir kültürü anlamak ve ona saygı duymak demek, onu koşulsuz kabullenmek anlamına gelmiyor. Hatta içinde yaşadığı toplumda hiçbir kusur olmadığını sanan bir insanın akıl, bilgi veya duygu konusunda sorunları olduğuna şüphe yok. Bir insanın, içinde yaşadığı kültürde bazı eksik ve yanlışlar bulması çok doğal. Kişinin bunları gidererek toplumunu geliştirmek istemesi de takdir edilesi bir tavır. Ancak bir toplumu geliştirmenin yolu, onu olamayacağı bir şey haline getirmeye çalışmak değildir. Bir kültürü tamamen başka bir coğrafyanın ve geçmişin yarattığı bir başka kültüre dönüştürmek olanaksızdır. Her kültürün kendi geçmişi, kendi koşulları, kendi dinamikleri, kendi olanakları, kendi sorunları, kendi ihtiyaçları var. Kendine has bir kültüre sahip Orta Doğu’nun da üstüne bazı kıyafetler olmaz. Başkasının bedenine göre biçilmiş kıyafetleri zorla giydirirseniz elbiseler üstünden düşer veya dikişleri atar. Ancak o kıyafetler olmuyor diye eski çağlardaki çocukluğundan kalmış ve artık küçülmüş, eprimiş kıyafetleri giydirmeniz de olumlu sonuç vermeyecektir. Kültürün bedenini düzgün ölçmek, ihtiyaçlarını ve isteklerini de dikkate alıp ona göre elbise dikmek gerekir. Yaşına, çağına, bedenine ve ihtiyacına göre, şık ve rahat bir kıyafet giymek her toplumun hakkıdır. Sonuçta kültür, insanın kendine yakışanı giymesidir.
Katkılarından dolayı Eğitimci Yazar Cafer Keskin ve Araştırma Görevlisi Sinem Atay’a teşekkür ederim.

Türkiye Orta Doğululaşmakta Mıdır? 4. Kültürde Yaşanan Dönüşümler
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun