“Kapitalizmin sermaye birikimini sağlaması ve düşük ücretli emek bulabilmesi için yoksulluk gereklidir” Karl Marx
Derin Yoksulluk Ağı olarak bildiğimiz, Hacer Foggo ve arkadaşlarının kurucusu olduğu açık alan derneği; “Derin Yoksulluğu” çok boyutlu bir çerçevede ele almaktadır. Bireylerin temel hak ve gereksinimlerine erişimlerinin kısıtlanmasıyla beraber, bununla ilintili olarak ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel haklarına erişimlerinin de engellendiği bir olgu olarak ele almasıyla bilinmektedir…
Derin Yoksulluk Ağının aktardığı verilere bakarsak, TÜİK tarafından 2019 yılında gerçekleştirilen “Çocuk İşgücü Araştırması”na göre; 5-17 yaş arasındaki çocukların istihdam oranı %4,4 olarak saptanmıştır…
Veriler çalışan çocukların %34,3’ünün eğitimine devam etmediğini gösteriyor...
Çocukların %30,1’i tarım sektöründe çalışırken, %23,7’si sanayi sektöründe, %45,5’i hizmet sektöründe çalışıyor…
Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim araştırmasında görüşülen hanelerin %13’ünde çocukların çalıştığı görülüyor...
Bu hanelerin %6’sında eve sadece çocukların gelir getirdiği ortaya çıkıyor…
Ailelerin %41’i herhangi bir sağlık güvencesi olmadığından, %34’ü ise sağlık güvencesi ilaçlarını karşılamadığı için yeterli ilaca ulaşamıyor...
Çocukların bakım ve koruma altına alınma nedenlerini değerlendirirsek; ilk sırayı %69,5 ile ekonomik ve sosyal yoksunluk aldığını görürüz...
TÜİK verilerine göre aile/çocuk desteğine ayrılan bütçenin sosyal koruma harcamalarındaki oranının 2019 yılında %4,3 olduğu anlaşılıyor. GSYH içindeki oranı ise %0,5…
Yoksulluk koşulları altında yaşayan 103 hanenin %57,8’inde çocuklar uzaktan eğitime devam edemediği belirtilmiş…
Saha araştırmasında görüşülen ailelerin %85’inin yeterli besine ulaşamadığı vurgulanmış…
Ailelerin %74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken, %21’i hiç alamıyor...
Yine aileler 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için son derece yetersiz olan gıdalarla beslemek zorunda kaldığı rapor edilmiş…
Hanelerin %38,7’sinde neredeyse her gün öğün atlandığını aktarırsak sakın şaşırmayın…
Görüşülen ailelerin %39’u pandemi döneminden önce de temiz içme suyuna erişemediğini söylerken, %49’u pandemi döneminde içme suyuna erişemediğini belirtmiş…
Günlük işlerde çalışarak geçimini sağlayan ailelerin %10’u baraka/çadır koşullarında yaşıyor…
Görüşülen 103 haneden %38,8’i evini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını üzüntü içinde belirtmiş…
Vah ülkem vah!..
Kayyımlar ülkesi…
Derin yoksullar ülkesi…
Artık sende, bende ve çocuklarımızda hâl kalmadı…
Elazığ’dan alınma çok sevdiğim bir türküyle konuyu bitireyim…
Al Eyvanda Han Kalmadı
Al eyvanda han kalmadı
Beylikte sultan kalmadı
Sende bende hal kalmadı