İnanç–Duygu–Davranış Üçlüsü
- Oluşturulma Tarihi : 04.12.2025 08:49
- Güncelleme Tarihi : 04.12.2025 08:49
Bu ay sizlerle 3 yazılık bir yazı dizisi paylaşmak istedim. Yazı dizimizin adı “İnanç-Duygu-Davranış Üçlüsü” bu yazı dizisinde inançlarımızın kökenleri bunların duygularla olan bağlantısı ve ardından sürecin davranışımıza nasıl etki edebildiğinden bahsetmeye çalışacağım.
İlk olarak “İnanç” konusu ile başlamak istiyorum. Önümüzdeki 2 hafta da “Duygu” ve “Davranış” kısımlarını ele almaya çalışacağım.
İNANÇ: GÖRÜNMEYENİ ŞEKİLLENDİREN GÜÇ
İnanç, kişiliğimizin en derin katmanlarından biridir. Burada bahsettiğim yalnızca dini inançlar değil; hayat, kendimiz, diğer insanlar ve dünya hakkındaki temel kabullerimizdir. Aslında çoğu zaman farkında bile olmadan bu inançlarla yaşarız. “Ben değerliyim”, “İnsanlara güvenilmez”, “Hayat zordur”, “Benim için iyi şeyler olmaz” gibi düşünceler, aslında zihnimizde kökleşmiş inançlardır.
Bir danışanım bana bir keresinde şöyle demişti: “Ne yaparsam yapayım, sonunda başarısız olacağım. Çocukken bile hep böyleydi.” Bu söz aslında yalnızca bir düşünce değil, yıllar boyunca pekişmiş bir inançtı. Çünkü çocukluktan beri aldığı mesajlar, yaşadığı deneyimler ve çevresinin tepkileri bu inancı beslemişti. Ve inanç, bir kez köklendi mi, hayatı o gözlükle görmeye başlarız.
İnançlarımızı bir toprak gibi düşünebiliriz. O toprağın içine hangi tohumları atarsak, düşüncelerimiz ve duygularımız o toprakta yeşerir. Eğer toprak sağlıklı değilse, yani işlevsiz inançlarla doluysa; orada büyüyen duygular da zayıf ve kırılgan olur.
Peki, bu inançları değiştirmek mümkün mü? Evet, mümkün. Ama kolay değil. Çünkü yılların biriktirdiği kabulleri bir gecede silmek neredeyse imkânsızdır. Yine de kişi farkındalıkla, adım adım yeni deneyimler yaşadıkça beyninde yeni bağlantılar kurulur. “Ben değersizim” inancı yerine, “Benim de değerim var” inancı zamanla filizlenir.
Kişisel gelişimde en kritik noktalardan biri, işlevsiz inançları fark etmektir. Bunun için şu soruyu kendimize sormak işe yarayabilir: “Benim hakkımda, hayat hakkında en çok tekrar eden içsel cümlem nedir?”
Eğer bu cümle olumsuz bir inançtan besleniyorsa, onu dönüştürmek gerekir. İnanç değiştiğinde, duygu ve davranış da otomatik olarak değişir.
Unutmayalım: İnanç, görünmeyeni şekillendiren en güçlü silahtır. Onu dönüştürmek, hayatımızı dönüştürmenin ilk adımıdır.