Kontrol mü, Güven mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 27.11.2025 08:42
  • Güncelleme Tarihi : 27.11.2025 08:42

İnsanın en güçlü dürtülerinden biri, hayatını kontrol etme isteğidir.

Planlar yaparız, hedefler koyarız, zaman çizelgeleri çizeriz. Başımıza gelebilecek olumsuzlukları önceden tahmin etmeye, sürprizleri ortadan kaldırmaya çalışırız. Çünkü kontrol bize güvenlik hissi verir. Ama hayatın gerçekliği şudur: Hiçbir şeyi tam anlamıyla kontrol edemeyiz.
İşte tam bu noktada bir seçimle karşılaşırız: Kontrol etmeye devam mı edeceğiz, yoksa güvenmeyi mi öğreneceğiz?

Kontrol, zihnin ürünüdür. Olasılıkları hesaplar, riskleri minimize etmeye çalışır. Fakat çoğu zaman bu kontrol çabası, kaygıyı artırır. Çünkü ne kadar kontrol etmeye çalışırsak, hayat o kadar elimizden kayar. Kontrol etmek istediğimiz her şey, aslında bize bağımlılık ve stres getirir.

Güven ise kalbin ürünüdür. Hayata, akışa, evrene, Tanrı’ya ya da kendi içsel bilgemize güvenmek… Güven, belirsizliğin ortasında nefes alabilmektir. Güven, her şeyin bir sebebi ve zamanı olduğuna inanmak, “Her şey yolunda” diyebilmektir.

Klinik psikolog ve koç olarak danışanlarımla yaptığım çalışmalarda şunu gözlemliyorum: Kontrol odaklı kişiler genellikle tükenmişlik, kaygı ve memnuniyetsizlik yaşıyorlar. Çünkü hayatın doğal akışı onların planlarına uymuyor. Oysa güvenmeyi öğrenen kişiler, aynı zorlukları daha sakin ve güçlü karşılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki, kontrol edemedikleri şeyler aslında onları şekillendiriyor.

Bir ağacı ele alalım. Ağacın büyümesi için tohum ekmek, sulamak ve toprağı korumak elimizde. Bu bizim kontrol alanımız. Ama yağmurun ne zaman yağacağı, güneşin ne kadar parlayacağı bizim elimizde değil. İşte bu noktada güven başlıyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz, geri kalanını ise hayata bırakıyoruz.

Kontrol mü, güven mi? sorusuna verilecek en sağlıklı yanıt, aslında ikisini dengelemektir.
Yapabileceğimizi yapmak (kontrol).
Yapamayacağımızı kabullenmek (güven).

Eğer her şeyi kontrol etmeye çalışırsak, hayatı ıskalarız. Eğer tamamen kontrolsüz yaşarsak, sorumluluklarımızdan kaçarız. Denge ise şurada: “Ben elimden geleni yaparım, gerisini oluruna bırakırım.”
Bugün kendinize sorun: Şu anda kontrol etmeye çalıştığım ama aslında benim elimde olmayan şey ne?
Bunu bırakıp güvenmeyi seçseydim, hayatım nasıl olurdu? Hangi alanlarda kontrol bana güç veriyor, hangi alanlarda sadece yoruyor? Bu sorularla kendi kontrol-güven dengenizi keşfedebilirsiniz.

Sonuçta mesele şudur: Kontrol bize sınırları, güven ise özgürlüğü öğretir. Ve gerçek olgunluk, ikisini aynı anda taşıyabilmektir.

 

Kontrol mü, Güven mi?
Metin Olataş
Yazarımız Kim ?

Metin Olataş