Sessizliğin Korkutucu Yankısı – İçe Dönüşte İlk Engel


  • Oluşturulma Tarihi : 21.08.2025 08:35
  • Güncelleme Tarihi : 21.08.2025 08:35

Kendimizle baş başa kalmak kolay değildir. Sessiz bir odada yalnız kaldığınızda, dış dünyanın gürültüsü azalır ama iç dünyanın sesleri yükselmeye başlar. Genellikle huzur değil, rahatsızlık gelir ilk. Çünkü sessizlik; geçmişte bastırdığımız korkuları, utançları ve pişmanlıkları yankılayan bir boşluk yaratır.

İnsan zihni, duygusal acıdan kaçmak üzere programlıdır. Bu yüzden içe dönüş çoğu zaman ertelenir. Dışarıdaki yoğunluk, “meşgul olma” hali aslında bir kaçıştır. Oysa gerçek dönüşüm, bu sessizlikle oturabilme becerisinde yatar. Kendi iç sesini duymak, ilk etapta kendi karanlık taraflarını görmekle başlar. Ve bu hiç kolay değildir.
Danışanlarımda sıkça gözlemlediğim bir durumdur: Sessiz kaldıklarında, anksiyete yükselir. Çünkü içten gelen sorularla baş etmek zorunda kalırlar: “Gerçekten mutlu muyum?”, “Hayatım bana ait mi?”, “Kime göre yaşıyorum?” Bu sorular rahatsız edicidir ama aynı zamanda uyanışın habercisidir.

Bu aşamada yapılması gereken ilk şey, hissettiğimiz tüm duyguları yargılamadan kabul etmektir. Kendimize şefkatle yaklaşmak, iç yolculuğun temelidir. Sessizlikte yankılanan utanç, yalnızlık ya da değersizlik hissi; sizi zayıf değil, insan yapar. Ve bunları görebilmek, iyileşmenin ilk adımıdır.

İçsel sessizlikten korkmak yerine ona yaklaşmak, hayatınızda ilk kez gerçekten duyulmaya değer bir sesi ortaya çıkarır: Sizin kendi sesiniz.

Sessizliğin Korkutucu Yankısı – İçe Dönüşte İlk Engel
Metin Olataş
Yazarımız Kim ?

Metin Olataş