Sayfa Yükleniyor...
Belge almak için girdiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’ndan bir daha çıkamayan Sudi Arabistan Krallığı Ailesi’ne muhalifliği ile bilinen Suudi asıllı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın vahşice katledildiği kesinlik kazandı.
Bu hunhar ve gaddarca cinayeti işleyen insan müsveddelerinin arkasında birey olarak, kurum ve devlet fark etmiyor. Kim duruyor ise bu vahşi cinayete kendisi de ortak olur. Türkiye kendi ülkesini temsilen girdiği başkonsoloslukta işkenceyle hayatına son verilerek yedi dakikalık kısa bir dilim zarfında bedeninin parçalara ayrılarak emsali görülmemiş bir cinayet, bütün insanlığın şahsına işlenmiş kara bir lekedir.
Suudi Arabistan despot aile hanedanının insanlığı ayaklar altına aldığı, bu vahşet cinayetle dünyaya bir kez daha kanıtlamış oldu. İnsan yargılamanın, cezalandırmanın ve hatta en kötüsü bir canlının hayatına son vermenin bile bir adabı vardır. Temennim bu vahşi cinayeti işleyen insan müsveddelerinin bir an evvel tutuklanmasıdır.
Ayrıca bu olayı tertipleyen yüz karası güçlerin teşhir edilerek, aydınlığa kavuşturulması hayati önem taşımaktadır. Türkiye’de yaşanan bu elim olayda bütün devlet mekanizmasının ve hükümetin bu konu üzerinde hassasiyetle durması yönünde sorumluca hareket etmesi gerektiğini önemle talep ediyorum.