Sayfa Yükleniyor...
2019 yılı ilk gününden itibaren gazetemiz İLKSES köşesinde Irakla ilgili şiirsel tarzda bir beyiti aralıklı şekilde yayımladık. 2006 yılında kaleme almış olduğum satırlarda beyan ettiğim sıkıntılar bir-kaç iken, zaman geçtikçe yaşanan olumsuzluklar, 13 yıl süre zarfında katlanarak kat be kat arttı. Afganistan, Filistin, Libya, Mısır, İran, Suriye, Sudan ve daha nice Asya ile Afrika ülkesi diken üstünde. Soğuk savaşın, sıcak bir savaşa evrildiğine tanık olmaktayız. Ne şekilde empoze edilecekse artık bu kaos, büyük bir savaşın tezahürüdür. Önceleri Irak ile İran olmak üzere akabinde Süriye’de taş üstünde taş kalmayıp her taraf kan revan içinde. Ortadoğu küresel güçlerin komisyonu pazarına dönüşmüş vaziyette. Mal, can ayırt etmeksizin her taraf tarumar ediliyor. Eskiden savaşında kendine özgü bir hukuku vardı. Şimdilerde ise hukuk tanımaz soytarılar türedi. Zira insanlık için büyük yıkım olan savaşın bile bir adab-ı olmalı. Ancak kişilikler densiz, ilişkiler derseniz kirli. İğrenç ve muğlak bir süreçten geçiyoruz. Duygular körelmiş, duyarlılıktan eser kalmamış. Sevgili okurlar konumuz sevgili Irak, başlıklı yazıyla sizinle buluşurken, ateşin bütün bölgeye yayıldığını görmezden gelemezdik. Takdir ederseniz, Irak’ın acılarını paylaşarak yâd ederken, bölgeye sıvışmış bu handikaplı cürümü açığa çıkarmamız bir insani görev olmalıydı. Nitekim yukarıda savaşı çağrıştıran kuşkulu yaklaşımla yaptığım yorumda keşke yanılıyor olsam. Ancak, Orta Doğu’da savaşın çığırtkan ayak seslerinden, şiddetli bir savaşın çıkacağı kaçınılmaz gibi gözüküyor. Hiç değilse bölge ülkelerinin savaşta taraf olmayıp, konjonktürel olarak siyasi tercihlerini kendi ülke çıkarları yönünde kullanmayı tercih etmeli. Başta sevgili Irak diye hitap ettiğim ve ona meteakip zikrettiğim diğer mağdur ülkelerin kendilerini işgalci güçlerin dümenine kaptırmamaları önemle arz etmektedir. Sevgili Irak’ın topraklarını işgal edip insanların iradesini hiçe sayan, 1980’den bu yana milyonların ölümüne, öksüz ve sakat kalanlara sebebiyet vermiş olanları tarih asla af etmeyecektir. Şüphesiz bu adlarını andığımız mağdur olan ülkeleri de kapsamaktadır. Umarım bu adaletsiz dünyada bir gün hak ve adalet tecelli ederek adalet yerini bulur. Bu yeni yıla ilk adımları attığımız yılın arifesinde, barışın dünyaya hakim olacağı dileklerimle, mutlu olun sâğlıcakla kalın.