Göç 24


  • Oluşturulma Tarihi : 01.09.2025 10:45
  • Güncelleme Tarihi : 01.09.2025 10:45

BÜKREŞ’TE OTUZ GÜN

Nihayet 24 saatlik otobüs yolculuğundan sonra Romanya’nın başkenti Bükreş’teyim. Bükreş’te tatlıcılık yapan kardeşim beni gara denen otobüs terminalinden karşılamaya gelmişti. Gara‘dan eve gidip o günü dinlenerek geçirdim. Beni Batı Avrupa’ya çıkaracak olanlarla kardeşim daha önce tanışıp anlaşmıştı. Romanya’ya vardığım günün ertesinde ilk işimiz bizleri yurt dışına çıkaracak olan şahıslarla haberleşmek oldu. Bize, “Siz bu konuda müsterih olun ve bizden haber bekleyin, biz sizleri haberdar ederiz” dediler. Bizim dışımızda batı Avrupa’ya çıkmak isteyen değişik kesimlerden bir grup insan daha arayış içindeydi. Bu arkadaşlardan üçü insan tacirleri ile yakın ilişki içindeydi. Genelde haberleşmelerimiz ve görüşmemiz hep bu arkadaşlarla oluyordu. Bizi Avrupa’ya götürecek olan şahıslardan gelecek haberi sabırsızlıkla beklemekte idim. Tabii ki bu sırada ben de bir an önce Avrupa’ya çıkma hayali ve beklentisi ön plandaydı. İçinde bulunduğum ortam beni buna mecbur kılmıştı. Yoksa Avrupa’ya gitmek gibi bir sevdam yoktu. kendi ülkemde özgürce yaşayamamak istediğim gibi seyahat edememek, çalışamamak beni çok rahatsız ediyordu. kardeşim de benim gibi başkasının adına düzenlenmiş bir pasaportla çıkış yapmıştı. Ayrıca pasaportun vize süresi de bitmişti. Benim ve kardeşim açısından Romanya’da kalmak bir sorun teşkil etmekte idi. Romanya’nın içinde bulunduğu karmaşa kendi vatandaşları için bir çok problemin kaynağı iken yabancılar açısından da hayatı zorlaştırmakta idi. Özellikle yabancı birinin ne kendi yaşamını idame ettirmek ne de toplumsal gelişmelere bir katkı sunması beklenemezdi. Burada kalmanın benim için zaman kaybından başka bir manası olmayacaktı. Onun için en kısa zaman diliminde buradan çıkmak, gideceğim yerde kendime yeni bir düzen kurmam gerekiyordu. Çavuşesku‘nun 1989 yılında aniden gelişen bir hareketle devrilip kurşuna dizilmesi Romanya’da ciddi bir altüst oluşa neden olmuştu. Ne eski düzen varlığını sürdürebiliyor, ne de yeni bir sistem kurulabilmişti, ülke tam bir karmaşanın içerisinde idi. Henüz ne insan haklarında ileriye yönelik atılmış bir adım, ne de demokratik bir kitle örgütünün varlığı ve faaliyeti vardı. Devlet yönetimini elinde bulunduran İliesku dışında, devletin idaresine mafyatik kişi ve gruplarda söz hakkına sahipti. Romen polisi hiçbir gerekçe göstermeden birini gelmiş olduğu ülkeye geri gönderebilirdi. Bu kişi aranan biriyse 100 mar karşılığında teslim edilebilir, başka bir deyimle satabilirdi.( Devam edecek )

Göç 24
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün