Göç 31


  • Oluşturulma Tarihi : 13.09.2025 11:37
  • Güncelleme Tarihi : 13.09.2025 11:37

Her şeyi unutmaya hazır bir şekilde kendisinden bize biraz su getirmesini istedik. Şoför ise,  bize burada su veremeyeceğini, sizlerin aracın içinde olduğu tahmin edilmesi halinde, her iki tarafın ağır bedeller ödeyeceğini söyleyip biraz daha sabretmemizi istedi bizden. bizim de sabredecek takatımız kalmamıştı artık. Israrla bize; su getirmesini istedik. Bu gürültü onu da kaygılandırmış olacak ki, az bir süre sonra miktar suyu brandanın altından aracın içine su bidonu ile yuvarlayı verdi. Kısa bir süre sonra’ da Birkaç adet iri somun ekmeğini Brandanın altından kasanın içine uzattı. herkes aç ve susuz olduğu halde ekmeğe dokunulmadan bidondaki su yudumlanarak birkaç dakika içerisinde suyu tükettik. Bu tartışmanın ardından şoför de korkmuş olmalı ki hemen yola devam etti. Araç hareket halindeyken bir nebze de olsa bir esinti oluşuyor, sıcak havanın etkisi kırılıyordu. Bir süre sonra akşam olduğunu hissetmeye başladık. Bu sıcak yaz ayında gece yolculuğunu gündüze tercih ediyorduk. gündüzleyin güneşin saçtığı sıcaklık, etkisini aşırı derecede hissettiriyordu. böylece içerdeki sıcaklık dayanılmaz bir hal alıyordu. Yola çıkışımızın ikinci gününün akşamı olmuştu o saatlerde bulunduğumuz ortam pek sıcak değildi. fakat yerin küçüklüğü ve kalabalık oluşumuzdan dolayı bayağı havasız kalıyordu. O geceyi herkes sineye çekilerek derin hülyalar içerisinde uyumaya ve mümkün oldukça dinlenmeye çekildi. Şoför; bize cumartesi ve pazar günleri ağır taşıtların otobana çıkamadığını ancak geceleri saat 24:00’ten sonra yol alabileceğimizi söylemişti. yakın çevremizde başka sürücülerin de araçlarını park etmiş olduklarını seziyorduk. Ve bundan dolayı rahat hareket edemiyorduk.( Devam edecek )

Göç 31
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün