MACARİSTAN’DAN ROMANYA YÖNÜNE GERİ DÖNÜŞ
Bütün riskleri göz önüne alan sürücümüz aracı konvoydan çıkarıp geride bıraktığımız yola koyularak hızla yol almaya başladı. O an içinde bulunduğumuz ölümcül tehlikeden bir kez daha uzaklaşmayı başarmıştık. Böylesi uzun ve zorlu geçecek bir yolculukta içinde bulunduğumuz ağır koşulların aleyhimize dönüşmemesi için içeride meşakkatli yaşam şartlarına uyum sağlamak, bir de içerideki güvenlik tedbirleri kapsamında duyarlı davranmak gerekliydi.
Kendinin de bizimle birlikte yol almış olduğu Enver’in insan tacirleri ile bir bağlantısının olmadığı ancak, bizi yurtdışına çıkaracak olan şahıslarla irtibatı kendisi sağlamıştı. Enver de sadece bizim gibi umut dolu yolculardan birisiydi. Aynı zamanda yol almakta olduğumuz aracın içindeki asayışı büyük bir gayretle enver sağlamaktaydı.
Amacımız mümkün mertebe bulunduğumuz ortamda bir sorun yaşamadan arzu ettiğimiz yere varmaktı. Yol almakta olduğumuz aracın kasasında her şeye rağmen hayat devam ediyordu. Dolayısıyla bu yolculuk esnasında herkes üzerine düşen rolü iyi oynamalı, yükümlü olduğu ve taşıdığı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi hayati önem taşımaktaydı.
Çoğumuz bu yol kafilesi içerisinde artık gözle görülür şekilde sivriliyor ve taşıyacağı misyonu kendinde hissettiriyordu. Yolculuğumuz süresince uyum ve düzeni sağlamak enver ile yakın arkadaşı Nevzat’a düşmüştü. Ağır başlılığı ve sakinliği ile herkesin kendine sempati duyduğu, Midyat‘ın Süryani toplumuna mensup Yılmaz. Mehmet ve Bekir’in Ağabeyleri yakın bir zamanda Faili meçhul bir cinayette hayatlarını kaybettiklerinden dolayı bu iki kardeş hala acılı idiler. Kendisi de bu hassas yolculukta Avrupa’ya selametle varma çabasında olan, gelin Ada'yı Şahize'nin üvey kardeşi Muhammet de oldukça olumlu ve yapıcı bir rol üstlenmişti. Geçirmiş olduğu iç kanamaya rağmen ağzından kan geldiği halde, oturduğu yerden kıpırdamadan sakin, ve. sempatik fedakar Mahmut. Yerinde bir an olsun duramayıp aracın kasasında saatte yaklaşık 40 defa turlayan Şaban. Kulakları çınlasın adını hatırlayamadığım gözü pek delikanlı, laz. Evlenmek üzere Almanya’ya gitmeye çalışan mizahi bir yapıya sahip gelin adayı Şahize. Sükuneti sağlamakta oldukça başarılı olmuş nevzat‘ın eşi Şirinê. Avrupa’ya gitmek için anneleri, ağabeyleri ve kardeşleriyle, Romanya’yı kendilerine mesken edinmiş daha sonra bizim gibi kendilerine bir yol bularak iki yıl aradan sonra Romanya’da bizlerle umut yolculuğuna çıkan iki uysal kız kardeş; Vethe ile Behiye.
Biz Almanya’ya vardıktan sonra, Vethe ile Behiye’nin anne ve kardeşlerinin Avrupa’ya gitmeye çalıştıkları bir sırada, insan tacirlerinin ihmali sonucu, Tuna Nehri’nin azgın sularında erkek ve kız olmak üzere iki kardeşin boğularak hayatlarını kaybettiklerini aldığımız acı haberle öğrenecektik.( Devam edecek )