Göç 42


  • Oluşturulma Tarihi : 24.09.2025 08:44
  • Güncelleme Tarihi : 24.09.2025 08:44

MACAR SINIR KAPISINDAN ÇIKIŞ
Geçmişte “Çeklerin”yaşadığı  işgallerin ardından, atlatmış oldukları badireler; yerkürede yaşamlarını sürdürmekte olan uluslara örnek teşkil ederek, onurlu ve uygar bir millet olarak benim nezdimde olduğu gbi dünya milleti açısından’da sanırım sempatik görüldü. Henüz bir yıllık devletin sınırlarına yaklaşırken geçmişleri çok geriye dayanan devletlerin sınır kapılarında  çektiğimiz çileleri düşünüyordum. bakalım bu yeni devletin sınır görevlileri bize nasıl bir muamele yapacak.Bu düşünceler içerisinde Slovakya sınır kapısında bekleyen araç konvoyu’nun arkasına yanaştık.

SLOVAKYA’YA GİRİŞ

Yanaştığımız sınır kapısında; neler olup bittiğini epey merak eden Mehmet, heyecanla kasayı çevreleyen branda da çivi deliği genişliğindeki açıdan dışarıyı gözetiyordu. Slovak  gümrük kapısındaki işlemlerin bittiğini, dışarıyı bir hayli pürdikkat dikizleyen Mehmet müjdeledi. Mehmet alçak bir ses tonu ve el hareketleriyle, “Slovakya’ya girişi tamamladık,” diyerek kendinin mutlu olduğu kadar, bizleri de sevindirerek müjdeliyordu.Bir çok badireyi atlattığımızın ardından nihayet Slovakya topraklarındayız. daracık kasadaki bizlerde; bir engeli daha sorunsuz atlatmış olmanın heyecanı vardı. Hüzün, kaygı ve sevinçle gelişen duygular içinde kat etmemiz gereken yolu düşünerek telaş ve endişe içindeydik. Bu karmaşık duygular yüz ifademize yansıyordu. Önümüzde yüzlerce kilometre kat etmemiz gereken yol vardı daha. Bu önümüzdeki yolu selametle geçerek arzuladığımız hedefe ulaşıp ulaşamayacağımızın endişesi içindeydik. Bir saate yakın yol aldıktan sonra şoför aracı durdurdu. Bizlere; “ aracın mazotu bitmek üzere, para verin de mazot alayım” diye seslendi. Aracın yakıt ücreti bize ait değildi. Bizleri yurt dışına çıkaracak olan şahıslarla, anlaştığımız noktaya kadar ulaştırmaları karşılığında bizden isteneni Ödemiştik. Çoğumuzun üzerinde ancak acil bir durum karşısında, yakınlarımıza ulaşabileceğimiz cüzi bir miktarda paramız kalmıştı. İçinde bulunduğumuz durumu fırsata çeviren şoför; “şayet mazot parasını vermezseniz Almanya’ya gidemezsiniz” diyerek bize gözdağı vermek istedi. Durum hepimizi öfkelendirmişti. Bu parayı vermek istemiyorduk. Bu düpedüz anlaşmamıza aykırı aynı zamanda fırsatçılıktı. yaşadığımız bu tartışmaların ardından, bir sorun yaşanmaması için Enver; bütün arkadaşlara bu konuda son bir fedakarlık yapılması gerektiğini önerdi. ( Devam edecek )

Göç 42
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün